| Sonra da bir polis memuru, silahını birine doğrultmuş, benim gibi Görünen birine. | TED | كنت أرى مقطعا مصورا لشرطي يطلق النار على أحدهم والذي يبدوا تماما مثلي |
| Unutmayınız ki, burda bireyler birbiriyle eşgüdümlü olarak hareket ediyor gibi görünse de aslında herbiri Darwin teorisine uygun bencilce hareket ediyor. | TED | تذكروا دائما، رغم أنه يبدوا كما لو أن كل فرد يتعاون مع الآخر، ما يحدث في حقيقة الأمر هو سلوك دارويني أناني. |
| Kamyonetinde suç delili olduğunu bilen birine benziyor mu hiç? | Open Subtitles | هل يبدوا رجلاً يعرف أن شاحنته مليئة بأدلة التوريط ؟ |
| Görünüşe göre birileri sizi aptalca bir ayak işine göndermiş, Albay. | Open Subtitles | يبدوا أن شخصا ما أرسلك فى مهمة حمقاء , أيها العقيد |
| Bana ne gibi geliyor biliyor musun? İptal için bir bahane. | Open Subtitles | هل تعرف كيف يبدوا الأمر بالنسبة لي هو عذر لإلغاء العملية |
| Ben avukat değilim ama Kulağa görev başında ihmal gibi geliyor, değil mi? | Open Subtitles | الأن. أنا لستُ محامي لكن هذا يبدوا نوعاً من سوء التصرف, كلا ؟ |
| İyi de, bilemedim şimdi Jimmy. Seninki doğru değil sanki. | Open Subtitles | نعم انا لا اعلم يا جيمي هذا لا يبدوا صحيحاً |
| Hiç bir şey değişmemiş gibi. Tablolar bile hala yamuk duruyor. | Open Subtitles | لا يبدوا أن أى شىء قد تغير فحتى الصور مازالت عوجاء |
| Hayır ben sadece... Hiç bitmeyecekmiş gibi Görünen bir hastalığa yakalandım. | Open Subtitles | لا, انا فقط, سوف تظل الانفلونزا معى الى الابد يبدوا هذا |
| Ne olduğunu biliyorum. Asıl sen neye sahip olduğunu biliyor gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | أنا أعلم , أنت من يبدوا أنه لا يعلم ما كان يملك |
| Pekala, iyi. Senin dünyanda herşey mantıklı ve doğru gibi görünüyor. | Open Subtitles | حسناً، جيد يبدوا أن كل شيء سليم وصحيح في هذا العالم |
| Adamın evindeki ambalaj kâğıdından kopartılmış parçaya benziyor. | Open Subtitles | يبدوا أن قطعت التغليف هذه مزقت مع بقايا المنزل هذا هل تذكر ؟ |
| Arkası boşa benziyor. Delik gibi sese bakın. | Open Subtitles | يبدوا أنه فارغ من الجهة المقابلة ألق نظرة |
| Puls'dan sonra, basımı durmuş. Görünüşe göre sadece tek bir orjinal çekim var. | Open Subtitles | بعد النبضات، لقد توقفوا عن الانتاج، يبدوا أن هذه هي الطريقة الوحيدة المتوفرة |
| Bayanlar ve baylar Görünüşe göre gönüllümüz sahne korkusuna kapıldı. | Open Subtitles | سيداتى سادتى، يبدوا أن المتطوع لديه حالة رهبه من المسرح |
| Hepsi tanıdık geliyor. Ama... Bir sürü piyasaya girip çıktım. | Open Subtitles | ,كل شيء يبدوا مألوفاً لكن , ذهبت للعديد من الأسواق |
| Kulağa garip geldiğini biliyorum ama bunlar oldukça komplike ürünler. | Open Subtitles | أعرف أن هذا يبدوا صعباً ولكن هذه منتجات معقّدة للغاية |
| Tepeye doğru koşarken sanki pikniğe gider gibiydi. | Open Subtitles | عندما غادر التل كان يبدوا علية و كأنة ذاهب في نزهة |
| Senin kadar güçlü biri için tüm bunlar vakit kaybı gibi gözüküyor olabilir ama kemiklerime kadar hissediyorum, evlat. | Open Subtitles | أدركُ أنّ هذا قدّ يبدوا مضيّعة للوقت، لأحدٌبثملقواك.. لكن ثمّة أوجاع بعظامي ، يا بني، هنالك شيء خطأ هنا. |
| Sağlık hizmetlerindeki tek günahları Anlaşılan bunu bir kâr için yapmıyor olmaları. | Open Subtitles | ذنبهم الوحيد عندما يتعلق الأمر بالرعاية الصحية يبدوا بأنهم لا يعملونه للربح |
| Ne diyeceğimi bilmiyorum. Hiç birşey yeterince iyiymiş gibi görünmüyor. | Open Subtitles | لا أدرى ماذا سأقول لا شئ يبدوا جيد بما يكفى |
| Düşünmüştüm ki o görüntüdeki yabancı oldukça uysal görünüyordu. Zararlıdan çok meraklı gibiydi. | Open Subtitles | اعتقد ان الفضائى الذى ظهر على الشاشة يبدو فضولى اكثر من يبدوا خطرا |
| Uyandırdığım için kusura bakma ama oğlunun bir derdi var galiba. | Open Subtitles | أعتذر عن أيقاظك , لكن أبنك يبدوا أن لدية بعض المشاكل |
| B*ktan bir anlaşma gibi göründüğünü biliyorum ama hayatta kalırsın. | Open Subtitles | اعرف ان الامر يبدوا غير معقول لكن عليك ان تعيش |
| Bu olay büyük olasılıkla genç suçlular tarafından meydana geldi. | Open Subtitles | يبدوا هذا من أنه من فعل .بعضاً من أطفال الملجأ |
| Hızlı çalışıyorsun. sanki daha önce yapmış gibisin. | Open Subtitles | .إنك تعمل بسرعة .يبدوا أنك معتاد على العمل |