| Bak, evlat. Ödlekleri kimse sevmez. Şimdi oraya gidiyor ve onu geri kazanıyorsun! | Open Subtitles | اسمع يا بنيّ ، لا أحد يحب المستسلمين لذا اذهب هناك واستعد حبها |
| Babam dondurmayı çok severdi, onu elde etmek için herşeyi yapardı. | Open Subtitles | أبي يحب الأيس كريم جدا. يمكن أن يفعل يشيء ليحصل عليه. |
| Annem, zayıf büyük göğüslü ve tepeden aşağıya "Selam" diyen kadınları sevdiğini anlatırdı. | Open Subtitles | ماما اخبرتني أنه كان يحب النساء النحيفات صاحبات الأثداء التي تنتصب وتقول هاللو |
| Biliyorum ki hepiniz yerbilimci değilsiniz. O yüzden size şu şekilde anlatayım: Herkes kahveye bayılır. | TED | أدركُ الآن ليس جميعكم علماء جيولوجيا حرارية، لذلك، وللتعبير عنها بمصطلحات يومية: الجميع فيكم يحب القهوة. |
| Genç ve taze bedenleri seviyor, ...ama kızlardan çok erkeklerden hoşlanıyor. | Open Subtitles | فهو يحب الشباب والأجسام القوية، لكنه يحب الفتيان أكثر من الفتيات |
| Tanrı çirkinlikten hoşlanmaz. Şirinliğe de bayılmaz. En güzel düğün hediyesi hakikattir. | Open Subtitles | الرب لا يحب القباحة يا بام أعتقد بأن أفضل هدية يمكنكِ إهداوئها |
| Kasabada, kendisi ve şu soygun hakkında anlatılanlar hoşuna gitmeyecektir. | Open Subtitles | انه لا يحب مالذي تقولة البلدة بشأنة وبشأن هذا الغريب |
| ...ben burada yaşamak isterim, bu evi seviyorum ama babam Johnny'i sevmiyor. | Open Subtitles | أريد العيش هنا، و أحب هذا المنزل لكن أبي لا يحب جوني |
| Şey, kahraman babasını seviyor, ama Scooter'ın Fıstık Ezmesi'ne bayılıyor. | Open Subtitles | حسناً .. إنه يحب والده البطل لكنه يحب زبدة سكوتر |
| Patron senin gibi çöp kutularının etrafında dolaşan serserileri hiç sevmez. | Open Subtitles | لا يحب الزعيم بأن تتجول هنا وأن تنقب في صناديق القمامة |
| Bilmiyorum ama umarım biri vardır. Kimse yalnız kalmayı sevmez. | Open Subtitles | لا أدري، أتوقع ذلك لا أحد يحب أن يكون وحيداً |
| Buradaki diğer restoranların sahibi gibi, o da bizi sevmez. | Open Subtitles | وكحال أغلب ملاك المطاعم الأخرى هنا، هو لا يحب وجودنا. |
| O beyaz gülleri severdi ama ben onların gerçek olmadığını söylerdim. | Open Subtitles | كان يحب الأزهارالبيضاء قلت أنها ليست حقيقيه لأنه لا رائحه لها |
| Kadınları severdi ama aynı kadını belirli bir süreden fazla sevmezdi. | Open Subtitles | وأحب النساء لكنه لم يحب امرأة واحدة لأكثر من فترة وجيزة |
| - Sir William'a dansı sevdiğini söylemiş! - Bir sonraki baloya katılacakmış! | Open Subtitles | ـ قال أنه يحب الرقص ـ قال أنه سيحضر الحفلة الراقصة القادمة |
| Ben değilim. Onun güzel, kılıç kadar ince vücudunu sevdiğini söylüyor. | Open Subtitles | لا يمكن أن تكون أنا، يقول أنه يحب جسدها الصغير والجميل |
| Kimileri ise golf oynamaya ya da edebiyat hatmetmeye bayılır. | TED | والبعض يحب لعب الجولف، أو التبحر في قراءة الأدب. |
| Halbuki onu okşamandan hoşlanıyor. Seni görünce hemen yanına geliyor. | Open Subtitles | إنه يحب أن تداعبيه دائما يأتي لكي عندما تكوني هنا |
| Yumurtalar ve tostlar soğuyacaklar. Kimse soğuk bir kahvaltıdan hoşlanmaz. | Open Subtitles | البيض والخبز المحمص يزدادون برودة لا أحد يحب الفطور البارد |
| hoşuna giden her şeye dokunmak ister, kırmızı elbiseye de dokunmak istedi. | Open Subtitles | إنه يحب لمس ما يعجبه لذا حاول لمس لباس تلك المرأه الاحمر |
| Buraya ne sokup sokmadığına dair dikkat çekecek tipleri de pek sevmiyor. | Open Subtitles | ولا يحب أن يلفت الناس الانتباه إلى ما لديه، الصادر والوارد، حسن؟ |
| Ressamıma yüklenme şekerim. Kocan kaktüslere bayılıyor. | Open Subtitles | لا تلقي اللوم على الفنان عزيزتيي زوجك في الأساس يحب نبتة الصبار لقد أخبرني بذلك |
| Ülke çapında cesurların en cesuru olarak tanınır, ve bu adam kendisini çevreleyen ihtişamdan hoşlanır. | Open Subtitles | معروف عبر البلد بأشجع الشجعان وهذا الرجل يحب أن يحيطه المجد |
| Çünkü Joey, bu adamın aile işlerini idare etmesi fikrinden hoşlanmıyor. | Open Subtitles | لأن جوي لا يحب فكرة أن يسيطر سي جي على العمل |
| Başka biriyle evlenmek üzere olan birine aşık olmak nasıldır bilir misin? | Open Subtitles | انت تعلمى كيف يبدو الشحص عندما يحب انسان? وهو يحب واحد اخر |
| Little Blackie mısır kurabiyelerini sevdi. | Open Subtitles | على الاقل فأن بلاكي يحب كعكة الذرة المحلاة |
| Bir sürü Aqua Teen Hunger Force bir adam, -çoğu erkekti zaten- sarı kapşonlu bir pelerin giymeyi seviyordu | Open Subtitles | الكثير من الشخصيات الكرتونية كان هناك هذا الشاب كان معظمهم شباب كان يحب أن يرتدي لباس أصفر بغطاء رأس |
| Kısa boylu esmer İrlandalı. Fazla konuşmazdı. Şarkı söylemeye bayılırdı. | Open Subtitles | ايرلندي قصير ، متجهم ، لا يتحدث كثيرا لكن يحب الغناء كثيرا |