"يوضح" - Translation from Arabic to Turkish

    • açıklıyor
        
    • açıklar
        
    • gösteriyor
        
    • açıklamıyor
        
    • açıklayabilir
        
    • mantıklı
        
    • açıklama
        
    • gösteren
        
    • anlaşıldı
        
    • açık
        
    • açıklayan
        
    • gösterir
        
    • açıklayıcı
        
    • bize
        
    • gösterdi
        
    Bu her şeyi açıklıyor. Bir yılını onu aramakla geçirmesine şaşmamalı. Open Subtitles هذا يوضح كل شيئ, لا عجب أنه قضى سنة يبحث عنها
    Afrikada niçin çok kısıtlı davranış değişikliği görüldüğünü açıklıyor. TED فهو يوضح لنا سبب محدودية تغير سلوكيات الناس في أفريقيا
    Bu gerçekten neden Obama'nın bu bölgede daha kötü yaptığını açıklıyor. TED وهذا حقيقة يوضح لماذا كان باراك اوباما سيئاً في هذا الجزء من البلاد.
    Ve bu da o gün gösterdiği davranış ile alakalı birçok şeyi de açıklar. TED وهذا قد يوضح الكثير مما بدا غريبا من سلوكه في ذلك اليوم.
    İşte bu şema, mesajların şifreleme ve deşifreleme süreçlerini gösteriyor. TED وفيما يلي رسم بياني يوضح مراحل تشفير الرسائل وحل التشفير.
    Şey, bu nasıl geri döneceğimizi açıklamıyor. En azından, açık değil. Open Subtitles حسناً ، هو لم يوضح كيف نعود على الأقل ، ليس بشكل واضح
    - Bu da antik silahlara olan ilginizi açıklıyor. Open Subtitles ذلك يوضح مصلحتكم في الأسلحة القديمة صحيح
    Bu neden vücudu 9.Şube'den bu kadar uzaklara kaçırdıklarını açıklıyor. Open Subtitles هذا يوضح لماذا ذهبو الى مثل هذه الحدود لإختطاف الجسم من القسم 9
    Geremy konu açılmışken, bu satışın detaylarını açıklıyor. Open Subtitles وبالحديث عن الأمر، هذا يوضح تفاصيل الإستحواذ
    Ama söylediğin için teşekkürler. Bu pek çok şeyi açıklıyor. Open Subtitles . لكن شكراً على إخباري . هذا يوضح الكثير
    Öyleyse bu bizim gibi bir topluma neden... en ufak bir teknolojik yardımı yapmaya korkmasını açıklıyor. Open Subtitles ذلك يوضح لماذا هو خائف جدا من إعطاء مجتمعنا أي من تقنيتكم
    İnterpol'den üst polis subayı Yong size açıklar. Open Subtitles الضابط يانج مِنْ الانتربول سوف يوضح لك الأمر
    Pekâlâ. Lütfen biri bana "cehenneme doğru emileceğiz" olayını açıklar mı? Open Subtitles شخص ما يوضح أمر إمتصاصه العالم إلى الجحيم
    Bir diğer deyişle, bu veriler bu organizmaları evcilleştirebileceğimizi gösteriyor. TED بمعنى آخر, هذا يوضح أننا نستطيع أن نستأنس تلك الكائنات.
    Farkındayım, zira biyolojik tarama devrede, ancak bu bana veri akışına ne olduğunu açıklamıyor! Open Subtitles أدري هذا بسبب تفعيل الفحص الحيويّ، ولكن هذا لا يوضح ما حدث للبث
    Galiba bu, okul öncesi dönemde neden zorlandığını da açıklayabilir. Open Subtitles و أظن هذا قد يوضح سبب قضائها وقتاً طويلاً بالروضة
    Bu mantıklı mı Doktor Bey? Evet, mantıklı. Bunu fark etmiş olmanız da iyileşmekte olduğunuzun bir göstergesi. Open Subtitles نعم ، و الواقع أنك تدركين أن هذا يوضح أن حالتك فى تحسن
    Bu onun değerini düşürür, bu da onu neden sevdiğimizle ilgili bir açıklama telkin ediyor. Ama gerçekten bir etki TED وهذا ادى الى تخفيض قيمتها وهذا يوضح احد اهم الاسباب التي تجعلنا نفضل تلك السلع
    Merak etme. Yemek aşırı mutasyona uğrarsa bunu gösteren bir Tehlikemetrem var. Open Subtitles لاتقلقي، لدي مقياس يوضح إن كان الطعام قد تحور لأكثر من المطلوب
    Şimdi anlaşıldı. Kurul ne âlem? Open Subtitles هذا يوضح اكثر وماذا عن اعضاء مجلس الأعلان؟
    Mezar taşında Bayan Feathers'a biricik kızının niçin herkesin... gaddar ve ahlâksız bildiği namlı bir katil ve soyguncuyla evlendiğini açıklayan hiçbir yazı yoktu. Open Subtitles و لم يتواجد اي شيء يوضح للسيده فذرز لماذا تزوجت أبنتها الوحيده من لص مشهور، قاتل، ورجل شرير وذو طبيعة عدوانية.
    İlk taktığında parmakları daha inceymiş, buda bize uzun süredir evli olduğunu gösterir. Open Subtitles كانت أنحف عندما ارتدته لأول مرة هذا يوضح بأنها تزوجت من فترة طويلة
    Sağ ol şerif, söylemen iyi oldu. Çok açıklayıcı oldu. Open Subtitles شكراً على إخباري أيها المأمور هذا يوضح الكثير
    Bir önemi varsa, bu, bana sizin herkes gibi inişleri ve çıkışları olan bir gencin olduğu gerçek bir aile olduğunuzu gösterdi. Open Subtitles .. إن كان هنالك أيّ شيء ، فهذا يوضح ليّ بأنكم عائلة حقيقيّة .. بكل الصدمات و الكدمّات التي قد يسببها المراهقيّن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more