| Benim ülkemde buna Cadılar bayramı denmezdi, salı günü denirdi. | Open Subtitles | في بلادي هذا لايحدث في الهالوين بل يوم ثلاثاء عادي |
| Ne düşündüğünüzü biliyorum. "salı günü süpermarkette öğle yemeği." | Open Subtitles | موعد غداء يوم ثلاثاء وبمتجر لابد من أنه غير مغرم بها |
| Hadisenin, salı günü öğleden sonra... gerçekleştiği biliniyor... | Open Subtitles | الحادثة، كما تُعرف، حدثت في وقت متأخّر في عصر يوم ثلاثاء. |
| Salıları ve bazı haftasonları alıyorum çocuğu, tamam ? | Open Subtitles | أنا أعتبر كل يوم ثلاثاء وعطلات نهاية الأسبوع. |
| Bu bizim için herhangi bir salı akşamı, değil mi? | Open Subtitles | إنها مجرد ليلة يوم ثلاثاء عادية بالنسية لنا، أليس كذلك؟ |
| Ama sadece salı günleri beni görmeye geliyor. Şimdi, bu ne anlama geliyor? | Open Subtitles | وقال انه على استعداد فقط لرؤيتي كل يوم ثلاثاء الآن ما هو هذا؟ |
| Salı günüydü. Hava mevsim için normal olmayarak ılıktı. | Open Subtitles | كان يوم ثلاثاء ، حرارة بغير موسمها |
| Merle barmene dönüp şöyle diyor: "Salı günümüz kutlu olsun mu desek?" | Open Subtitles | ثم يلتفت (ميرل) إلى الساقي و يقول "يوم ثلاثاء سعيد" |
| Güvenlik kaseti de kayıp ve mağazaya her ayın ilk salı günü mücevher geliyormuş. | Open Subtitles | والمحل يتم امداده بالبضائع فى اول يوم ثلاثاء من كل شهر |
| Daimi müşterilerden. Her salı günü için dört saatlik sürekli rezervasyon. | Open Subtitles | إنه عميل منتظم، يحجز 4 ساعات من كل يوم ثلاثاء. |
| Bu isimlerin hepsini limandan alıp havaalanına götürmüşsün. Her salı günü. | Open Subtitles | تقلّهم كل يوم ثلاثاء من محطة المدينة الساحلية إلى المطار. |
| Sanırım bu da, her ayın ilk salı günü oluyor. | Open Subtitles | وأعتقد أن ذلك الأمر سيكون أول يوم ثلاثاء من كل شهر |
| Her salı günü durağımın yakınında çiftçi pazarı kuruluyor. | Open Subtitles | ، اه، هنالك سوق للمزارعين كل يوم ثلاثاء بالقرب من محطة الحافلات |
| Normal bir salı günü. İsa'nın balkonunda Pırıltılı Hayatlarcılık* oynuyoruz. | Open Subtitles | حسناً,مجرد يوم ثلاثاء آخر نمرح فى باحة يسوع |
| salı günü ders çalışmak için 15 dakika ayırabildim! | Open Subtitles | خصصت 15 دقيقة للمذاكرة يوم ثلاثاء |
| Gabrielle, Eddie'yle bir salı günü tanıştı mahalleye taşındığı gün. | Open Subtitles | قابلت "غابرييل" إيدي يوم ثلاثاء في اليوم الذي انتقلت فيه للحيّ |
| salı günü adliye sarayına gidiverdik öylece. | Open Subtitles | فقط ذهبنا إلى المحكمة في يوم ثلاثاء |
| - Son beş yıldır her salı günü. | Open Subtitles | كل يوم ثلاثاء في آخر خمس سنوات |
| "Herr Brum her salı günü ne yapıyorsa, güne öyle başladı." | Open Subtitles | "هير بروم قد بدأ للتو بالقيام ما بما يفعله كل يوم ثلاثاء" |
| Bu nisan ayında size neşeli bir salı günü diliyorum Bay Pool! | Open Subtitles | وأتمنى لك يوم ثلاثاء سعيدا من أبريل يا "بول"! |
| Dragonfly'da Burger Salıları yaptığın için sana teşekkür etmiş miydim Luke? | Open Subtitles | يا عزيزي "لوك"، هل شكرتك مؤخراً لاستضافة يوم ثلاثاء شطائر اللحم في "دراغونفلاي"؟ |
| 1993 yılı haziran ayında bir salı sabahı, hukuk öğrencisiyken karşı karşıya kaldığım soru buydu. | TED | ذلك هو السؤال الذي واجهني صباح يوم ثلاثاء في يونيو 1993، عندما كنت طالبة حقوق. |
| Köşe yazılarım salı günleri yayınlanıyor. | Open Subtitles | وأكتب عمود كل يوم ثلاثاء في الصفحة الأفتتاحية |
| bir salı günüydü. | Open Subtitles | كان يوم ثلاثاء |
| Merle barmene dönüp şöyle diyor: "Salı günümüz kutlu olsun mu desek?" | Open Subtitles | ثم يلتفت (ميرل) إلى الساقي و يقول "يوم ثلاثاء سعيد" |