| Bir merdiven bul, adamı aşağı at ve sorgu yargıcını çağır. | Open Subtitles | جِد بعض السلالم و أسقطه من عليها و اتصل بمحقق الوفيات |
| Ama bu şerifi ilgilendiren bir işse beni çağır. | Open Subtitles | حسنا. ولكن إذا كان الأمر من اختصاص المأمور، اتصل بي |
| - Müdürü çağır! | Open Subtitles | ـ إذهب و أحضر الإسعافات الأولية ـ حسناً يا سيدى |
| İlk tanık. İlk tanık. Herald, ilk tanığı çağır. | Open Subtitles | الشاهد الأول، الشاهد الأول هيرالد، استدعي الشاهد الأول فأر آذار |
| Pekâlâ, hoşça kal. Kaybolursan bir taksi çağır ya da ara. | Open Subtitles | حسناً، مع السّلامة إتصل إذا ضللت الطريق ، أو أطلب سيارة أجرة |
| Eğer seni bir yere gönderirlerse beni çağır, seninle gelirim.. | Open Subtitles | وبعدها إن كان عليك الخروج في مهمة، اتصلي بي، وأنا أرافقك |
| Hemşire çağır, erkek bir hemşire çağır. Sağlam vücutlu erkek bir hemşire iyi olur. | Open Subtitles | أحضري ممرضة ، بممرض ذكر من الأفضل أنّ يكون ممُرض ذكر ذو وزن ثقيل |
| Marcipor? Bir araba ve iki adam çağır yardım için. | Open Subtitles | مارسيبور ,اطلب عربه ورجلين ليساعداني مع ديميتريوس |
| Arabamı çiftliğe götür. Ambulans çağır. Acele etsinler. | Open Subtitles | خذ سيارتي و أذهب إلى المزرعة أطلب سيارة أسعاف, أطلب منهم الحضور بسرعة |
| İkinci saldırı dalgasının zamanı geldi. Arkadaşlarını çağır. Hadi hemen. | Open Subtitles | حان وقت نوبة الهجوم الثانية نادي أصدقاءك ، هلموا الآن |
| Ulaşımı çağır, yukarı götürülsün. | Open Subtitles | طلب صدى. اتصل بالرقم النقل لاتخاذ ما يصل اليه. |
| - Bir sorunun olursa, çağır beni. - Sizin olduğunuz yerde nasıl sorun olur ki efendim? | Open Subtitles | لو لديك مشكلة اتصل بى ــ ما المشكلة التى يمكن أن أصادفها |
| Kapıcıyı çağır sonra da 91 1'i ara. | Open Subtitles | إستدعْ الفنى وبعد ذلك، اتصل بخدمة الطواريء |
| O halde sorun sensin. Müdürünü çağır. Hemen. | Open Subtitles | إذاً أنت المشكلة هنا أحضر المشرف العام الآن |
| Teğmen? Hey, Charlie, buraya bir fotoğrafçı çağır. | Open Subtitles | سيادة الملازم؟ هيه تشارلي، أحضر مصوَراً فوتوغرافيَاً للأسفل هنا |
| Sütanne, lütfen git ve Jason'ı çağır. | Open Subtitles | ايتها المرضعة ارجوكِ إذهبي و استدعي جيسون |
| Bir ambulans çağır! Nefes al! | Open Subtitles | استدعي سيارة اسعاف استدعي سيارة اسعاف ، تنفس |
| İtfaiye de çağır. Duman var. | Open Subtitles | إتصل بإدارة المطافى أيضاً فلدينا حريق بالطابق الـ20 |
| İtfaiyeyi çağır. Bu iş kontrolden çıktı! | Open Subtitles | اتصلي بالمطافي هذا الأمر أصبح خارج السيطرة |
| Adamlarını çağır, benim başkanla konuşmam gerek. | Open Subtitles | أحضري رجالكِ إلى هنا، عليّ التحدث مع الرئيس. |
| Askerlerinizi yardıma çağır. | Open Subtitles | اطلب من جندك ان يساندوك وعندها سنطلق النار |
| Onları, o yaratıkları geri çağır, yoksa haritayı sonsuza dek yokederim. | Open Subtitles | نادي على أولئك .. أولئك المخلوقات و إلا فسوف أدمر الخريطة إلى الأبد |
| Pas anahtarı bende. - Destek çağır. Kızın hâlâ sağ olmasını umalım. | Open Subtitles | اطلبي المساندة، فلنأمل أن لا تزال هذه الفتاة حيّة |
| Doktor çağır, sonra da burnumu bulmama yardım et! | Open Subtitles | إستدعي الطبيب. و بعد ذلك ساعدني كي أجد أنفي. |
| Yarım saat içinde geri gelmezsem, ambulans çağır. | Open Subtitles | اذا لم احضر فى خلال نصف ساعه , استدعى الاطباء |
| Doktor çağır. Birinin düştüğünü söyle. | Open Subtitles | استدع الطبيب أخبره أنه هنالك من تعرض للسقوط |
| Polis çağır. Onları Dolphin Oteli'ne gönder. | Open Subtitles | ليلي أرجوك إتصلي بالشرطه أرسليهم إلى فندق الدولفين |
| Telefona git. Ambulans çağır. Polis buradaydı ve herşeyi gördü. | Open Subtitles | احضري الهاتف واطلبي الاسعاف لقد حضر الشرطة وشاهدو كل شيء |