"çantalar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحقائب
        
    • حقائب
        
    • أكياس
        
    • حقائبكم
        
    • الأكياس
        
    • والحقائب
        
    • للحقائب
        
    • وحقائب
        
    Çantalar gelmeye başladığında kendi kendime düşünüyordum. "Burada ne yapıyoruz?" TED وما إن بدأت الحقائب تأتي حولنا، فكرت في نفسي: بحق السماء، ماذا نفعل نحن هنا؟
    Bu Çantalar sizde çünkü insanlarım onları topladılar. Open Subtitles السبب الوحيد لوجود هذه الحقائب بحوزتك حتي الآن نحن.
    Bu Çantalar sizde çünkü insanlarım onları topladılar. Open Subtitles السبب الوحيد لوجود هذه الحقائب بحوزتك حتي الآن نحن.
    Bu yüzden şüpheli Çantalar yüzünden o kadar insan arıyor demek. Open Subtitles الآن، أعتقد أنني أعرف سبب إتصال الكثير بشأن حقائب مثيرة للشك
    Ve çocuklarımız eve Çantalar dolusu madalya, birçok takdir ve arkadaşla döndüler. TED وأطفالنا يعودون لبيوتهم مع حقائب ملئت بالميداليات, والكثير من المعجبين والأصحاب
    Normal insanlar böyle yapıyor demek. Ağır Çantalar yok, dizel dumanlar yok. Open Subtitles "هكذا إذاً يقوم الناس الطبيعيّون بالأمر، دون أكياس قمامة أو أبخرة ديزل"
    Çantalar el ilanı doluydu. Fahiselerin el ilanı. Open Subtitles يقولون ان الحقائب مملوئه بالاعلانات ، سيدي الخاصه بالمومسات
    Bu Çantalar bir daha asla gitmeyeceğim o korkunç şehrin haritasıdır. Open Subtitles هذه الحقائب خريطة لتلك البلاد... ... بلادفظيعة أنا لن أزورها ثانية.
    Kahretsin, bu Çantalar buraya sığmayacak. Open Subtitles تبا من المستحيل ان تستوعب السيارة كل هذه الحقائب
    O Çantalar yağmurda ağırlaşırdı ve hiçbir şeyden o çantalardan ettiğimiz kadar nefret etmedik. Open Subtitles هذه الحموله تزداد ثقلا مع الامطار ولم يكره احدنا اى شىء مثلما كرهنا تلك الحقائب
    O adam Çantalar hakkında konuştuğundan beri... ben kadınlardan çok çantalara bakıyorum. Open Subtitles بماأنذاكالرجلتكلم معنا عنالحقائب.. أصبحت أنظر إلى الحقائب أكثر من النساء
    -Silah için izniniz var. Çantalar için yok. Open Subtitles لديكم تصريح من أجل الأسلحة لا من أجل الحقائب
    - Çantalar uçakta. - Bebeği al ve çantasını temizle. Open Subtitles إنّ الحقائب على الطائرة واحمل الكلب ونظّف الحقيبة
    Air France sayesinde voliyi vuracağız. Çantalar dolusu para geliyor. Open Subtitles الصفقة الكبيرة قادمة من الخطوط الجوية الفرنسية حقائب مليئة بالمال قادمة
    takım elbiseler, Çantalar, güzel hatunlar. Open Subtitles أريد ان استعيد ايام الثمانينات بدلات، حقائب فتيات جميلات
    Adamlarım bana her gün Çantalar dolusu para getiriyor. Open Subtitles الرجال يجلبون لي حقائب محملة بالمال يومياً
    Şimdi bütün kızlarda koca güneş gözlükleri... dövmeler... üstünde sevimli köpeklerin olduğu Çantalar... Open Subtitles وفي هذه الأيام, إنه واضح, نظاراتٌ عملاقة وشوم, حقائب فيها جِراءٌ صغيرة.
    Poşet Çantalar ve gazlı kalemleri kullanın. Open Subtitles لديك أكياس الأدلة وأقلام التعليم، استخدمهم
    Adam her gün sınırı Çantalar dolusu saman ve eşeğiyle geçiyormuş. Open Subtitles كان يعبر الحدود كل يوم وهو يحمل أكياس القش على ظهر حماره
    De gidelim. Haydi. Senin Çantalar getirin. Open Subtitles أنتما الاثنان لنذهب ، هيا . أحضروا حقائبكم
    Gerçekten çok sevimliydiler. Çok şirindiler. Küçük kepler ve küçük Çantalar. Open Subtitles أشياء صغيرة لطيفة جداً أَعني، بعض الأغطية و بعض الأكياس الجيدة
    Şapkalar, eşarplar ve Çantalar gibi daha fazla parça yapmaya başladım. TED بدأت في صنع المزيد من الأصناف مثل القبعات، والأوشحة والحقائب.
    Prada da bugün yeni çeşit Çantalar sergileniyor Open Subtitles برادا تطلق مجموعتها الجديدة للحقائب اليوم
    Etekler, topuklular, Çantalar. Open Subtitles التنورات، والأحذية ذات الكعوب، وحقائب اليد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more