| Beni Orson Lisesi'ne davet ettiğiniz için Çok teşekkür ettiğimi söylemek isterim! | Open Subtitles | وأردت فقط أن أقول شكرًا جزيلًا على دعوتي لمدرسة أورسن الثانوية العزيزة |
| CA: Larry Brilliant, Çok teşekkür ederim. | TED | كريس أندرسون: لاري بريليانت، شكراً جزيلاً لك. |
| Arabayı çalmadan kuzu kuzu oturuyorduk... - ...Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | داخل السيارة، لا أنْ تسرق سيارتنا تحت التهديد، شكرًا جزيلاً |
| Gerçekten minnettarım. Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | ,أنا أقدر لكى هذا شكرا ً جزيلا ً لكى |
| Ve size Çok teşekkür ediyorum. Bir dahaki sefere iyi şanslar. | Open Subtitles | وأريد أن أشكرك جداً حظ أفضل في المرة القادمة |
| Çünkü bir şeyler yapabilirim. Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | لأني قد أقدر على فعل أمرٍ واحد شكرًا جزيلًا لك |
| Richard'ın herşeyi başlattığı o zamanları hatırlamanın oldukça ilginç olduğunu düşünmüştüm. Çok teşekkür ederim, Richard, buraya gelmek hayatımın büyük ve keyifli bir parçası oldu. | TED | إنه لمن الممتع تذكر تلك الأوقات حينما نجح ريتشارد في بدء كل هذا. شكرًا جزيلًا ريتشارد. لقد كان المجيء إلى هنا جزءًا ممتعًا من حياتي |
| Onlara da Çok teşekkür ederim, izin verdikleri için. | TED | شكرًا جزيلًا لهم لإتاحة الفرصة لي للقيام بذلك. |
| Bugün beni dinlediğiniz için Çok teşekkür ederim, size şunu söyleyen ilk kişi olmalıyım: Salondan ayrılmadan önce ellerinizi yıkayın. | TED | شكرًا جزيلًا لكم على إنصاتكم لي اليوم، يمكنني أن أكون أول من يقول لكم: اغسلوا أيديكم حين تغادرون المسرح. |
| Uri Alon, bu zamanı bizimle geçirdiğin için Çok teşekkür ederiz. | TED | حسناً، شكراً جزيلاً لك يا أوري ألون على هذا الوقت الذي أمضيناه سوياً. |
| Chris Anderson: Çok teşekkür ederim sayın Başbakan. Gercekten çok etkiliyeci ve ilham vericiydi. | TED | كريس آندرسون : شكراً جزيلاً لك سيدي رئيس الوزراء، كان هذا رائعاً، و ملهماً للغاية. |
| Çok teşekkür ederim. Evet... Nedense asıl işin pazarlamacılık değilmiş gibi geliyor bana. | Open Subtitles | شكرًا جزيلاً لك لماذا أشعر أنكَ لستَ موظف مبيعات ؟ |
| - Çok güzel bir atınız var. - Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | . ـ لديك حصانٌ جميل . ـ شكرًا جزيلاً لكِ |
| Sana minnettar olurum. Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | ,أنا أقدر لكى هذا شكرا ً جزيلا ً لكى |
| Ama arkadaşlığımızı yaralamasını istemedim, Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | لاأريد أن أضع ضغطاً كبيراً لكني أشكرك جداً |
| Davetine Çok teşekkür ederim. Yeni insanlarla tanışmak çok güzeldi. | Open Subtitles | شكرًا جزيلًا لك على دعوتي, كان رائعًا جدًا مقابلة أناس جدد. |
| İyi bir zaman geçirmenizi diliyorum geldiğiniz için Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | اسمعوا, اريدكم جميعاً أن تحظوا بوقت رائع ولكم جزيل الشكر لحضوركم |
| Wing kardeş, içeri gel. Acele etme, aktörler burada değil. Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | لا تستعجل , الممثلون ليسو هنا شكرا كثيرا لك |
| Gerçekten, gittiğiniz ve denediğiniz için Çok teşekkür ederim, harikasınız. | Open Subtitles | شكرا لكم جزيلا على الذهاب و المحاولة أنتم رائعون حقا |
| Geçen gün verdiğin tavsiye için Çok teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أردتُ شكراً كثيراً على النصيحة التي نصحتيني بها ذالك اليوم |
| Beni buraya getirdiğin için Çok teşekkür ederim. Çok güzeldi. | Open Subtitles | شكرا جزيلا لك لإحضاري إلى هنا لقد كان هذا رائعا |
| Çok teşekkür ederim, tabii bayan arkadaşınıza da. | Open Subtitles | اشكرك كثيرا واشكر صديقتك عني |
| Otobüs olayı için gerçekten Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | وشكراً على توليك مهام الحافلة أقدر هذا لك |
| Bakın, Çok teşekkür ederim ama bebeğe bakacak kimse yok. | Open Subtitles | اسمعا، أنا أقدّر هذا فعلاً، ولكن ليس لدي جليسة أطفال |
| Benim için yaptıklarına Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | أشكرك بشدة .. على كل ما فعلته لأجلي |