| ülkem neden sonunda bizi kırıp geçirecek bir saldırıyı kasten kışkırtsın? | Open Subtitles | لماذا تقوم بلادي باستفزاز بلادك عمداً للقيام بشن حرب تقضي علينا |
| Biliyorum ben bir kişiyim. ülkem için savaştım ve bununla gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أعرف أنني رجل، أنا قاتلت من أجل بلادي و أنا فخور بذلك |
| ülkem sadece koca bir manastırdan ve mutlu keşişlerden oluşmuyor. | TED | إن بلدي ليس ديرا كبيرا مسكون من قبل رهبان سعداء. |
| ülkem bana insanoğluna olan sevgi yeterliliğinin takvaya yakın olduğunu öğretti. | TED | لقد علمتني بلدي أن قدرة الإنسان على الحب هي أقرب للتقوى. |
| Bunların ülkem ile ilgili en temel üç klişe olduğunu da bu şekilde öğrenmiş oldum; politika, sigara ve başörtüsü. | TED | توصلت إلى أن الصور النمطية الأساسية عن دولتي كانت: السياسة, السجائر, والحجاب. |
| ülkem yerle bir olurken, caddelere dağılan cesetlerin görüntüsü gözlerimin önünden gitmiyor. | Open Subtitles | لا أزال أرى الجثث المبعثرة في الشوارع عندما احترقت أرض وطني |
| Belçika Polisi'ne yardımcı oldunuz ve ülkem de buna müteşekkir. | Open Subtitles | فقد ساعدت البوليس البلجيكى , ولذا بلدى ممتنة جدا لك. |
| Açlık, ülkem Zimbabve'yi vurmuştu ve bize yetecek kadar yemeğimiz yoktu. | TED | عانت بلادي زمبابواي من المجاعة، ولم يكن لدينا ما يكفي من الأكل. |
| AG: Benim ülkem dört bin kadar alabileceğini düşündü. | TED | أنطونيو غتيراس: من المفترض أن تستقبل بلادي 4 ألاف. |
| Dinle, burası benim ülkem ve ne istersem onu yaparım. | Open Subtitles | حان الوقت لتدرك ان هذه بلادي ,وأفعل ماأريد |
| ülkem NASA ve Dışişleri Bakanlığı'nın çabaları için minnettardır. | Open Subtitles | بلادي ممتنة لجهود وكالة ناسا و وزارة الخارجية |
| Çok zor bir dönemde doğdum. ülkem savaşın içindeyken doğdum. | TED | حسناً وُلدت في أصعب الأزمان، حينما كانت بلدي في حرب. |
| Senin gibi iğrenç biri tarafından kurtarılmaktansa ülkem için ölürüm. | Open Subtitles | أفضل أن أموت من أجل بلدي على أن ينقذني أمثالك |
| Lütfen arkadaşlarına ülkem adına gösterdikleri çabaları takdir ettiğimi ilet. | Open Subtitles | أرجوك قُل لأصدقائك أنني أقدّر كل جهودكم, نيابةً عن بلدي |
| Aklını mı kaçırdın? Ben NATO İrtibat'tanım. Burası benim ülkem bile değil. | Open Subtitles | هل فقدت عقلك، انا ضابط ارتباط لحلف الناتو أنها حتى ليست بلدي. |
| Çünkü burası benim ülkem ve başkan benim, ve bu da Anayasa'm. | Open Subtitles | لان هذا المكان هو دولتي وانا هو الرئيس.. وهذا هو دستوري |
| Bu araştırmaya benim ülkem de yatırım yaptı. | Open Subtitles | دولتي قامت بالاستثمار في هذا الدواء أيضاً. |
| Babamdan nefret ederim ülkem bir bok çukuru, ve Ithaca da gerilememi sağladı. | Open Subtitles | وطني عبارة عن دلو قمامة و إثيكا كانت خياري الأخير |
| Şu anda ülkem bana yıldızlar kadar uzak görünüyor. | Open Subtitles | فى هذه اللحظة ، إن بلدى تبدو بعيدة بعد النجوم |
| Hala müzik için yapacak çok şeyim var ve Kraliçe, ülkem için. | Open Subtitles | ما زال هنالك الكثير لأفعله للموسيقى و لملكتي و لبلدي |
| ülkem için büyük değer taşıyorsun müsaade et de ülkemin çıkarları için kendim karar vereyim. | Open Subtitles | يجب ان اُذكّرك بأنك ذو فائدة عظيمة لبلدى وحفاظا على سلامتك, يجب ان تسمح لى بأن أحمى مصالح بلادى بطريقتى الخاصة |
| Küçük bir ülkede yağmurlu bir seçim günüdür, bu ülke benim ülkem olabilir, ama sizin ülkeniz de olabilirdi. | TED | كان ذلك يوم انتخابات ماطر في بلد صغير -- يمكن أن يكون بلدي ولكنه يمكن كذلك أن يكون بلدك. |
| Kendi ülkem Uganda örneğini vermek istiyorum, ve buraya yardımları getiren teşvik yapısını. | TED | أريد أن أستخدم مثالاُ من موطني يوغندا وهذا نوع هيكل الحوافز الذي جلب المعونة هناك. |
| Maya'nın ülkem hakkındaki düşüncelerinden etkilenmiyorum. | Open Subtitles | انا غير متأثر بوجهة نظر مايا لحياة مدينتي |
| Aradaki fark benim ülkem Karayiplerin ortasında küçük bir nokta değil. | Open Subtitles | الفرق هو أن بلادنا ليست مجرد بقعة صغيرة في وسط البحر الكاريبي |
| Efendim, bilmenizi isterim ki ülkem için her şeyimi feda ettim. | Open Subtitles | يجب أن تعرف، سيدي .. لقد أعطيت كلّ شيء لبلادي .. |
| Benim ülkem, benim insanlarım on kat hatta yüz kat daha değerlidir benim için! | Open Subtitles | فبلدي , و شعبي هُم أكثر أهمية بِعشر مرات .. |
| Bunu, bu adamlar için ve ülkem için yapmaktan gurur duyuyorum. | Open Subtitles | فخور بعملي لأجل هؤلاء و فخور بعملي لوطني |
| "Benim ülkem de böyledir, ayni seninki gibi" | Open Subtitles | "مثل هذا أيضاً بلادُي. تماما كأرضكِ؟ |