| Yeni rejim, acı yılların ardından insanlara yeniden ümit verdi. | Open Subtitles | نظام الحكم الجديد أعطى الناس أمل جديد بعد السنين الجرداء |
| Beni merak etme çok iyiyim ve sana uzun uzun sarılmayı ümit ediyorum. | Open Subtitles | أريد أن إطمئنك، أنا بخير عندي أمل أن أعانقك مرة أخري عناق طويل |
| İlk atamasını şehire yahut yakın bir köye yaparlar diye ümit etmiştim. | Open Subtitles | كنت آمل أن تكون مهمته الأولى في المدينة.. أو قربها على الأقل |
| ümit ediyorum bir o kadar da biz ona armağan edebiliriz, | Open Subtitles | آمل ان شعبي شعب اتلانتيس يستطيع يوما ما تقديم شيئ كهذا |
| Bu hafta sonunu unutmayacağına dair içimde bir ümit var. | Open Subtitles | أتمنى حقاً أن تكون عطلة هذا الإسبوع هي ذكرى ستنساها |
| Tamamlamak bir amaçtır, ama onun hiçbir zaman son olmadığını ümit ederiz. | TED | إن الإكتمال هدف، و لكننا نأمل بأن لا يقف على ذلك أبداً. |
| Ayrıca parayı benim çalmamı ümit ederek, komodinin üzerine bıraktığını biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أيضًا أنها تركت مال على المنضدة، على أمل أن أسرقه. |
| Alelade bir insan burada ne başarmayı ümit ediyor olabilir? | Open Subtitles | يا له من أمل أن الإنسان يرغب بإنجاز أي شيء؟ |
| Yine de ümit yok değil, zira her salı saat 7.00'da terapistiyle görüşüyor. | Open Subtitles | هناك أمل مع ذلك لأنه أُخذ ليرى معالج كل ثلاثاء في السابعة ليلاً. |
| Girişimci, dinamik ve ümit dolu insanlar. | TED | أصحاب المشاريع، أناس حركيين ، أناس لديهم أمل. |
| Ben sadece takımımız için taze et bulacağımızı ümit ediyorum. | Open Subtitles | حسناً , فقط آمل أن أيجاد رفيق جديد لأجل الفريق |
| Bunun bir sıkıntı yaratmamasını ümit ediyordum, ama belli ki öyle. | Open Subtitles | كنت آمل ألا تكون هذه مشكلة، ولكن من الواضح أنها مشكلة |
| Bir gönül macerası olmasını ümit ediyordum, ama öyle olmadı. | Open Subtitles | لقد كنت آمل أنها علاقة عابرة , لكنها ليست كذلك |
| Arkasinda bir sey biraktigini ümit ediyorum Ghost ve onun sikistigine dair. | Open Subtitles | كُنت أتمنى أن أجد شئ قد تركته خلفها يُثبت أنها وجيمس يتضاجعون |
| ümit ederim ki Bay Lee konusunda önceden tedbir alabilirler. | Open Subtitles | لذلك أتمنى أنها يمكن أن تكون استباقية مع السيد لي. |
| Arkasında bir şey bıraktığını ümit ediyorum Ghost ve onun sikiştiğine dair. | Open Subtitles | كُنت أتمنى أن أجد شئ قد تركته خلفها يُثبت أنها وجيمس يتضاجعون |
| (Kahkahalar) Kolayca inebileceğimiz, yumrumtrak bir şey bulmayı ümit ediyorduk ama işte... | TED | وكنا نأمل أن نجد شيئًا مسطحًا نسبيًا، بحيث يمكننا الهبوط عليه بسهولة. |
| Bunu üç dakika içinde değiştirmeyi ümit ediyorum. | TED | حسناً .. اتمنى أن أغير وجهة نظركم في هذا الخصوص في أقل من ثلاث دقائق |
| Merhamet etmeliyiz; çünkü unutulmuş topraklarda yaşayan bir milyar insana güvenilir, muteber bir ümit vaad edilmeli. | TED | التراحم، لأن المليار شخص يعيشون في مجتمعات لم توفر لهم أملاً موثوق به. |
| Yani bizim için en ufak bir ümit bile yok mu? | Open Subtitles | اذاً انتِ لاتعتقدين انه هناك اي امل لنا على الإطلاق ؟ |
| Bir şeyi özlemek için, geri döneceğini ümit etmek gerekir. | Open Subtitles | أظن إنّك تشتاق لشيئاً تأمل إنه سوف يعود يوماً ما. |
| Lakin seni temin ederim kesinlikle senin ümit ettiğin şekilde de sonuçlanmayacak. | Open Subtitles | ولكن أؤكد لك أنّها لن تسير كما تمنيت أن تكون الطريقة أيضاً |
| Bu akşam hala aynı yerde bulunduğunu ümit edelim. | Open Subtitles | . نتمنى أن تظل متواجدة في نفس المكان الليلة |
| Bence kaçırmak zorunda kalmadan parayı almayı ümit ediyorlardı. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان يأمل أن يأخذ الأموال قبل أن يتعنى بالإختطاف |
| Büyük bir ag atarsin ve istedigin seyi yakalamayi ümit edersin. | Open Subtitles | ترمي شبكة كبيرة و تتمنى أنك ستحصل على ما تبحث عنه |
| Sanırım hepimiz geç bir yaşa kadar yaşayabilmeyi ümit ediyoruz. | TED | أعتقد أن جميعنا لديه هذا التوقع المشوب بالأمل بالعيش لعمرٍ مديد. |
| Ben yeni yasa tasarısıyım, evet yeni yasa tasarısı ve beni onaylayacaklarını ümit ediyorum. | Open Subtitles | أنا طلب تعديل ، نعم أنا كذلك وآمل أنهم ينفذونني |
| Daha seksi bir şeyler giyersin diye ümit etmiştim. | Open Subtitles | كنت اتمني ان تلبس شيئاً تعلمين,أكثر إثارة |