| 25 yıl otobüs biletçisi olarak çalıştı. şimdi evden ayrılmıyor. | Open Subtitles | عمل لمدة 25 عاماً محصلاً للتذاكر والآن لا يغادر الشقة |
| Ama artık kimse bu kadar gençken evden ayrılmıyor. | Open Subtitles | ولكن لا احد يغادر المنزل بهذا العمر الآن |
| Alarm seviyesi üç, bu yüzden kimse bu odadan bir yere ayrılmıyor. Tuvaleti gelen altına yapsın. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | هذه هي الحالة الثالثة الاَن، لذا لا أحد يغادر هذه الحجرة وإن غادرتم تغادرون مع عقوبة، مفهوم؟ |
| Üzgünüm hanımefendi, sizi takip edenlerin kim olduğunu öğrenene kadar kimse evden ayrılmıyor. | Open Subtitles | كلا، المعذرة يا آنسة، لا أحد سيغادر المنزل حتى نعلم بالضبط من الذي يتتبعكم |
| Başka kimse ayrılmıyor, dedim. | Open Subtitles | ألم تسمعي ما قلته؟ لا أحد سيغادر غيره |
| Kimse tüm testlerini yaptırmadan buradan ayrılmıyor. | Open Subtitles | لن يغادر أحد حتى ينتهي الفحص الشامل عليهم |
| Alarm seviyesi üç, bu yüzden kimse bu odadan bir yere ayrılmıyor. Tuvaleti gelen altına yapsın. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | هذه هي الحالة الثالثة الاَن، لذا لا أحد يغادر هذه الحجرة وإن غادرتم تغادرون مع عقوبة، مفهوم؟ |
| Buradaki esas soru neden bütün İsveçliler İsveç'ten ayrılmıyor olmalıydı. | Open Subtitles | السوال الحقيقي لماذا لا يغادر كل السويديين السويد؟ |
| Yerleşkeden ayrılmıyor. Kendini fotoğrafçılara sergilemiyor. | Open Subtitles | إنه لا يغادر المجمع السكني لا يُظهر نفسه للصور |
| Bu işi çözene kadar kimse buradan ayrılmıyor. | Open Subtitles | لا أحد يغادر هذه الغرفة حتى يتوصل إلى حل لهذا |
| Siz itiraf edene kadar ya da tersi için iyi bir sebep verene kadar, kimse tekneden ayrılmıyor. | Open Subtitles | وحتي تعترفا بهذا و تعطياني سببا وجيها لما لا تكونا معا لن يغادر احد هذا المركب |
| Kimse yerinden ayrılmıyor anladınız mı? | Open Subtitles | لا احد يغادر ذاك المكان ، هل تسمعوني . ؟ |
| Fakat ters bir tutsaklık beni kaçıran kişi peşimi bırakmıyor ve evimden ayrılmıyor. | Open Subtitles | لكن كرهينة بطريقة عكسية عندما يكون المختطف يتبعنى فى كل مكان ولايريد أن يغادر منزلى اللعين |
| Ben taburcu olabilir demeden kimse buradan ayrılmıyor. | Open Subtitles | لن يغادر أحد حتى أسمح لهم بالخروج |
| Ne olduğunu anlayana kadar kimse bir yere ayrılmıyor. | Open Subtitles | لا أحد يغادر حتى نعرف كيف ستسير الأمور |
| Bir sonraki emre kadar kimse ayrılmıyor. Evet, efendim. | Open Subtitles | لا أحد يغادر حتى إبلاغ مسمى حاضر سيدي |
| Çünkü kimse iş bitene kadar bir yere ayrılmıyor. | Open Subtitles | لأنه لن يغادر أيّ منكم حتى إنتهاء العمل |
| - Bu gemiden kimse bir yere ayrılmıyor, tamam mı? | Open Subtitles | لا أحد يغادر هذه السفينة أبدًا، مفهوم؟ |
| Tabaklar ter temiz olana kadar kimse buradan ayrılmıyor. | Open Subtitles | لا أحد سيغادر القاعه حتي يُنهي طبقه |
| Ve kimse erkenden ayrılmıyor, dans etmeye devam et | Open Subtitles | لا أحد سيغادر باكرا لذا إبقي ترقصين |
| Başka kimse ayrılmıyor. Hadi be! | Open Subtitles | لا أحد سيغادر غيره - تبا - |