"bana söylemediğin" - Translation from Turkish to Arabic

• لم تخبرني
• لا تخبرني
• تخفيه عني
• لم تخبريني
• تخفينه عنّي
• تخبرني به
• تخبريني به
• تُخفيه عنّي
• لم تخبرنى
• لم تخبرنيه
• تُخبرينني
• تُخبريني
• تخفينه عني
• تخفيه عنّي
• تخبريني عنه

Ali'nin yaşadığını Bana söylemediğin zaman da mutluluğumu mu düşünüyordun?
أكنت تفكر في سعادتي عندما لم تخبرني أن علي على قيد الحياة؟

Bana söylemediğin bir şey var diye düşünüyorum.
أن هنالك شيئاً لم تخبرني به ماذا تقصدين ؟

Bana söylemediğin şeyleri, kafanın içinde ona anlatıyorsun.
تخبره عن كل الأشياء التي لا تخبرني بها وما يدور في رأسك

Bana söylemediğin bir şey mi var çünkü gerçekten tuhaf bir şeyler hissediyorum.
هل ثمة شيئاً تخفيه عني... لأنني يراودني شعور غريب للغاية...

Sen de Gus'a olan enteresan ilgini Bana söylemediğin içindir belki.
لمَ لمْ تخبريني بهذا ؟ ربما نفس السبب الذي لم تخبريني

Üstelik benim çevremdeyken sürekli fısıldayarak konuşuyorlar. Bana söylemediğin bir şey var.
والناس يهمسون حولي طيلة الوقت ثمّة أمرٌ تخفينه عنّي

Sanki kötü bir şey varmış gibi hissediyorum ya da Bana söylemediğin bir şey varmış gibi.
أنا أستمر بالشعور أن هناك شيء غريب . أو هناك شيء لا تخبرني به

Bana söylemediğin şey ne? Ne saklıyorsun?
يا إلهي ما الذي لم تخبرني به, ما الذي تخبئه؟

Evet, bana babandan da bahsetmemiştin. Bana söylemediğin bir sürü şey var.
و انت لم تخبرني عنه هو أيضا هل هنالك أمور أخرى لم تخبرني عنها ؟

Ayrı olduğumuz bunca zamandır Bana söylemediğin tek şey üzgün olduğun.
أتعلم، كل هذا الوقت ونحن مفترقان الشيء الوحيد الذي لم تخبرني به هو أنك آسف

İtiraf etmeliyim ki Bana söylemediğin birşey olduğunu düşünüyorum.
,يجب أن أعترف أعتقد أن هناك شيء لا تخبرني به

Bana söylemediğin nedir bilmiyorum ama kazanmak konusunda ciddiysen iyi bir dans partnerine ihtiyacın var.
أنا لا أعلم عن الذي لا تخبرني به ولكن , لو كنت جاداً تحتاج لشريك جدّي

- Bana söylemediğin bir şey var.
هناك ما تخفيه عني

Bana söylemediğin bir şey var.
هناك أمر ما تخفيه عني

Dün gece hakkında Bana söylemediğin bir şey var mı?
هل هناك شيء بشأن الليلة الماضية لم تخبريني به؟

Bana söylemediğin bir şey. Yani Ordell'le aranızda bir şey varsa.
لم تخبريني به سيكون الأمر بينك و بين أورديل

Ama Bana söylemediğin bir şey olduğu kesin.
لكن ثمّة أمر تخفينه عنّي

Eğer Bana söylemediğin ve hayat kurtaracak bir şeyler varsa... şimdi söyle.
ان كان هناك شيئا لم تخبرنى ايا ويمكن ان يحفظ حياة الشعب اخبرنى به الان

Ama sen bana, Bana söylemediğin bir şey biliyormuşsun gibi bakıyorsun.
ولكنكِ تنظرين إلي وكأنكِ تعرفين شيئاً . ولا تُخبرينني به

Kendini korurken Bana söylemediğin başka ne var?
ماذا لم تُخبريني ايضا بسبب حمايتك لنفسك؟

Anne,sana ,Bana söylemediğin bir şey var mı dediğimde sen hayır,yok demiştin.
أمي لقد سألتكِ عن النقاط الغامضة إذا كان هناك شيء تخفينه عني

Tabii Bana söylemediğin bir şeyler yoksa...
إلا إذا كان هناك ما تخفيه عنّي.

Sadece Bana söylemediğin bir şeyler mi var?
- لا , ليس كذلك , أنا فقط ... هل هناك شئ يحدث , ولم تخبريني عنه ؟