"bilgi ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • المعرفة
        
    • والمعلومات
        
    • والمعرفة
        
    • معرفة و
        
    • وارتأيت
        
    • المعلومات و
        
    Kendi bilinçsizliğin ... tüm bilgi ve başardıklarını uygun icra etmeye--- en büyük engellemedir ve unutmana da sebep olacaktır. Open Subtitles الوعى بالنفس هو أكبر عائق أمام التنفيذ السليم لكل المعرفة والمهارات التى إكتسبتها قدر لها أن تذهب فى طى النسيان
    ve tüm bilgi yığını orada, ortada duruyordu, tüm bilgi ve daha da içine daldıkça çok daha fazlasını buldum. Open Subtitles و هنالك كانت، تماماً في المنتصف هذه الكتلة من المعرفة. هذه الكتلة الكاملة من المعرفة كلّما تفحّصتُ أكثر وجدتُ المزيد.
    Bu bir bilgi ve danışma hattı çağrı merkezi. TED هذا مركز الإتصال لخط الخدمات والمعلومات.
    Bir kez olsun, bilgi ve düşüncenin önemini yüceltelim. Open Subtitles فقط بين وقت والآخر دعونا نمجد الأفكار والمعلومات
    Internet yalnızca bilgi ve birikime değil; aynı zamanda diğer insanların beyinlerindeki zekaya da erişmemizi mümkün kılıyor hem de küresel ölçekte. TED الإنترنت أتاح لنا الوصول، ليس فقط للمعلومات والمعرفة ، بل أيضاً للذكاء الموجود في عقول الآخرين على مستوى عالمي.
    Sadece bilgi ve tecrübe adamım. Sen bir yazarsın. Belki ilham olur. Open Subtitles إنها معرفة و خبرات يا رجل أنت الكاتب، قد تعطيك إلهام
    "Kendi kendime dedim ki işte alabildiğine bilgi ve bilgelik edindim." Open Subtitles ...وناجيت قلبي وارتأيت أنني وصلت إلى مرحلة عظيمة
    Pentagon Ruslar'la onların geçidi üzerinden bilgi ve teknolojiyi paylaşmak üzere anlaştı. Open Subtitles لقد عقد البنتاجون إتفاقا مع الروس بوقف العمل ببوابتهم ، فى مقابل المشاركة فى المعلومات و التقنيات
    Sorunları çözmenin araçları bilgi ve anlayıştır. TED الأدوات لمعالجة المشاكل هي المعرفة والتفاهم.
    Açık kaynağın bilgi ve yaratıcılığı yönetmek için olan araçlar ile başarılı olduğunu biliyorduk. TED ونحن نعلم أن المصادر المفتوحة نجحت مع أدوات لإدارة المعرفة والإبداع.
    Bu kişileri ortaya çıkararak sahip oldukları bilgi ve yeteneklerin evrensel olduğunu göstermek istedik. TED ورأينا بأن هؤلاء الناس يجب أن يوضعوا في صلب التيار ونبين بأن المعرفة والمهارات التي يمتلكونها عالمية
    Bu bilgi ve yetenekler kullanılmalı, bugün bile önemli oldukları tüm dünyaya gösterilmeli. TED يجب أن تستخدم ويجب أن تطبق يجب أن تعرض للعالم الخارجي بأن هذه المعرفة والمهارات وثيقة الصلة حتى اليوم
    çok büyük ilerlemelere tanık olacak. Tüm insanlığın umudu, ardında sizlerin yetişeceği bilim ve tıptaki, bilgi ve çalışmalara bağlı. TED كل البشرية تعتمد على المعرفة وممارسة الطب والعلم المعتمدة عليه الذي ستتقنه.
    Laptopumuz, içindeki bütün bilgi ve notlarla beraber dereye düştü. Open Subtitles حاسوبنا النقال بكل الملاحظات والمعلومات سقط في الوادي
    Bu diskte tüm bilgi ve ayrıntılar var. Open Subtitles هذا القرص يحتوى على كل التفاصيل والمعلومات
    Çünkü çoğumuz hala aile üyelerimizle iletişim halindeyiz ve Kuzey Koreyi değiştirmek için yardım olarak onlara bilgi ve para gönderiyoruz. TED لأن العديد منا يبقى على إتصال بأفراد عائلته في الداخل ونرسل لهم المال والمعلومات التي تساعد على تغيير كوريا الشمالية من الداخل
    Sağlık, zenginlik, güvenlik, bilgi ve boş zaman üzerindeki tüm bu kazanımlar bizi daha mı çok mutlu ediyor? TED هل كل هذه المكاسب في مجال الصحة الثروة والسلامة والمعرفة والترفيه تجعلنا أكثر سعادة؟
    Ben inanıyorum ki teknoloji, bilgi ve bilgi paylaşımıyla daha iyisini yapabilir ve bunu yenebiliriz. TED أعتقد أنه بفضل التقنية والمعرفة ومن ثم مشاركة المعلومات، سيكون بمقدورنا العمل بشكل أفضل وسنعبر المرحلة.
    Tanrının tasviri mutlak varoluştur, mutlak bilinç, bilgi ve bilgelik ve mutlak şefkat ve aşk. TED هي الكيان المطلق الوعي المطلق والمعرفة والحكمة والرحمة والحب المطلق.
    Sadece bilgi ve deneyim dostum. Sen bir yazarsın. Belki biraz ilham verir. Open Subtitles إنها معرفة و خبرات يا رجل أنت الكاتب، قد تعطيك إلهام
    "Kendi kendime dedim ki işte alabildiğine bilgi ve bilgelik edindim." Open Subtitles وناجيت قلبي وارتأيت... أنني وصلت إلى مرحلة عظيمة
    bilgi ve para burada. Kıyafetlerini yenile. Open Subtitles هذه المعلومات و المال إشتري لنفسك خزانة ثياب جديدة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more