| Yemin ederim o hiç bir şey yapmadı. Lütfen yapmayın. | Open Subtitles | أقسم بالله أنه لم يفعل أي شيء . الرجاء لا. |
| Bakın, gerçek silah kullanamazsınız. O size bir şey yapmadı. - Beni dinleyin... | Open Subtitles | ،لا يمكن أن تستخدم كائن فضائي حقيقي لم يفعل أي شيء |
| Ve polis bir şey yapmadı. Hiç bir şey. | Open Subtitles | والشرطة لم تفعل أي شيء لا شيء على الإطلاق |
| -Ellerini o küçük kızdan çek -Anne o kötü bir şey yapmadı. | Open Subtitles | ابعد يدك عن الطفلة امي، لم يفعل شيئا سيئا |
| Tanıştığınız andan itibaren sana yalan söylemekten başka bir şey yapmadı. | Open Subtitles | لم يفعل شيئاً سوى الكذب عليك منذ اللحظة التي التقيتَ به |
| Başı dertteydi ama bir şey yapmadı. | Open Subtitles | حسناً، لقد رأى أنّها كانت في ورطة ولم يفعل أيّ شيء |
| Hayatında hiç yanlış bir şey yapmadı. Onu tanımıyorsun. | Open Subtitles | انه لم يفعل اى شئ خطأ مطلقا انت لا تعرفه.. |
| Teknik olarak yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | من الناحية الفنية ، لم يفعل أي شيء خاطئ. |
| Dürtülerini tatmin etmekten başka bir şey yapmadı ve tüm hayatını da mahvetti. | Open Subtitles | إنه لم يفعل أي شيء إلا أنه ساير وضعه السيء ودمر الكثير من الحيوات خلال ذلك |
| O bir şey yapmadı. Ben ona şişeyle vurdum. | Open Subtitles | انه لم يفعل أي شيء , لقد أصبته بالقنينة |
| Neden Claire Meade ceza çeksin? Kocasının ona verdiği parfümü kullanmanın dışında yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | هي لم تفعل أي شيء خاطيء عدا استخدام بعض العطر الذي أعطاه لها زوجها |
| Yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | لا تستطيع فعل ذلك هي لم تفعل أي شيء خاطئ |
| Ailesinin şerefini savunmaktan başka bir şey yapmadı. | Open Subtitles | لم يفعل شيئا ً غير أنه دافع عنشرفعائلته. |
| Ergenlik beni perişan etmekten başka bir şey yapmadı. | Open Subtitles | إن ذلك العطر الجديد لم يفعل شيئا سوى العبث بى |
| Tanıştığımızdan beri insanlara yardım etmekten ve hayat kurtarmaktan başka bir şey yapmadı. | Open Subtitles | لم يفعل شيئاً غير مساعدة الناس و إنقاذ أرواحهم |
| Çocuklar yaptı! Gerçekten o bir şey yapmadı. Çocuklar yaptı. | Open Subtitles | بصراحة لمْ يفعل أيّ شيء الفتية هم السبب |
| Johnson, yerinde ben olsam yapmayacağım bir şey yapmadı. | Open Subtitles | جونسون لم يفعل اى شئ كنت انا لافعله لو كنت مكانه |
| O bir şey yapmadı ama bütün hayatı boyunca sana kabadayılık yaptı ve seni incitti. | Open Subtitles | لم يقم بشيء إلا أنه استبد و آذاك طوال حياتك |
| Rosa Parks siyah kıçını aşağı koymaktan başka bir şey yapmadı. | Open Subtitles | روزا بارك لم تفعل شيئا فقط تجلس مؤخرتها السوداء على الكرسي |
| Bu kertenkeleler bir şey yapmadı ve bırakılmaları gerekir. | Open Subtitles | هذه السحالي لم تفعل شيئاً, ويجب إطلاق سراحها |
| Hiç bir şey yapmadı, Bayan Sharpe. Sadece Vernon için endişeleniyoruz. | Open Subtitles | لم يفعل شيء سيدة شارب نحن فقط قلقون على فرنون |
| - Vefasız, zavallı ikiyüzlü. - Alma yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | خائن منافق مثير للشفقه الما لم تفعل اي شيء خاطيء |
| John yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | جون لم يفعل أى شىء خطأ |
| O yanlış bir şey yapmadı! | Open Subtitles | - لا أعلم - لم يفعل أي شئ خطأ - |
| Ve görünüşe göre Yargıç Millstone hiç bir şey yapmadı. | Open Subtitles | ويبدو أن القاضي (ميلستون) لم يفعل اي شيء بشأن الامر |
| Annen yanlış bir şey yapmadı, ...doğru olanı yaptı. | Open Subtitles | أمكِ لم ترتكب أي جُرم لقد قامت بالفعل الصائب |