| Chris'in makyaj kutusundaki ayna onlara Bir iki birşey göstermeli. | Open Subtitles | المرآة من يجب كريس المدمجة لتبين لهم شيئا أو اثنين. |
| Bir iki gün izin yapın tekrar toparlandığımızda sizi ararım. | Open Subtitles | خذي بضعة ايام للراحة عندما نعيد التنظيم ، سأتصل بك |
| İddiaya girerim Haley'nin bu konuda da Bir iki fikri vardır. | Open Subtitles | أراهن أنها لديها فكرة . أو إثنين على ذالك على الأقل |
| Bizimle ilgileniyor gibi görünmüyorlar. Bir iki dakika içinde işimizi bitirmiş olacağız. | Open Subtitles | لا يبدو أنهم يهتمون بنا يمكن أن نؤكل فى دقيقه أو اثنتين |
| En iyi yol okula gitmesi. Eton'da Bir iki yıl. | Open Subtitles | أحسن مخطط هو أن ندخله للمدرسة لمدة سنة أو اثنان. |
| Bir, iki... Pekala millet, beş dakika ara. Ben ilgilenirim. | Open Subtitles | واحد, إثنان حسنا, يا رفاق خمسة دقائق, سأتعامل مع هذا |
| Ve bu duruma kendini hazırlamış... Bir iki aday hep olmuştur. | Open Subtitles | وكان هناك دائماً مرشح أو إثنان منتظرين للحصول على وضع الحالة |
| Ben de onun için Londra'da Bir iki gün kalıp kültür edinmek istedim. | Open Subtitles | هكذا الحال فكرت انه من الأفضل قضاء يوم او اثنين فى لندن للشراء |
| Bir, iki aya kadar normale döner. Derindekiler de 2-3 haftada geçer. | Open Subtitles | ستعود لطبيعتها بعد شهر أو اثنين و جلدك بعد أسبوعين أو ثلاثة |
| Gördükleri rahatsız ediciydi, bunlardan Bir iki tane değil, ...yüzlerce vardı. | Open Subtitles | مارآه ليس دليلاً على وجود ثقب أو اثنين ولكن المئات منها |
| Şimdi sana suç mahallii ile ilgili Bir iki şey öğreteceğim | Open Subtitles | الآن انا ذاهب الى يعلمك شيئا أو اثنين عن مسرح الجريمة. |
| Bu günlerde Bir iki milyon harcamadan bir eve taşınabilen var mı sanki. | Open Subtitles | من ذا الذي ينتقل إلى منزل هذه اﻷيام ولا يصرف عليه بضعة ملايين؟ |
| Bir iki hafta önce buraya yaralı olarak gelen adam değil mi? | Open Subtitles | هل هو هذا الرجل المصاب بجلطة الذى جاء من بضعة أسابيع ؟ |
| - İşin aslı Bir iki gün içinde senin 50.000 Yenini hortumladı. | Open Subtitles | الحقيقة أنها غرمّتك 50 ألف ين في بضعة أيام |
| Tamam itiraf ediyorum ki Bir iki poster odamda güzel durur. | Open Subtitles | حسناً وأنا أعترف بأن ملصق أو إثنين سيبدوان جيدان في غرفتي. |
| Ya da daha önemlisi çocukları günde Bir iki öğün yemek yiyebildiği yerel raflara. | TED | أو للأهم، للملاجئ المحلية، حيث يأكل معظم طلابنا وجبة أو اثنتين كل يوم. |
| Del, sana Clark Delvin hakkında Bir iki şey anlatabilirim. | Open Subtitles | ديل، يمكن أن أخبركِ بشيء أو اثنان عن كلارك ديفلن |
| ~ Bir, İki, Üç ~ ~ "ÖLDÜRMEK" Kadar Kolay! | Open Subtitles | واحد, إثنان, ثلاثه إنه فى مثل سهولة إقتل إقتل إقتل |
| İnsanların nasıI çileden çıkacağını biliyorsun, Jimmy. Bana da Bir iki numara öğretebilirdin. | Open Subtitles | . انت تعرف كيف تزعج ناس . يمكنك أن تعلمنى شئ أو إثنان |
| Kameralar, bekçiler, eminim Bir iki tane yılan yuvası da vardır. | Open Subtitles | الكاميرات، وحراس، وأنا متأكدة من وجود حفرة او اثنين للثعابين هناك |
| Hem Bir iki gün daha kalmak bir şeyi değiştirmez. | Open Subtitles | بالإضافة، أن البقاء هنا ليوم أو .يومين لن يشكل فرقاً |
| Hayatları boyunca Bir iki olay görmüş ve yaşamış kişiler. | Open Subtitles | لقد رأيا أمر أو أثنين فى وقتهما و فعلاهما أيضا |
| Tamam, bu sırada, sana tavsiyem Bir iki saat ara vermen. | Open Subtitles | حسناً، وبالوقت الراهن أحثّك بشدّة أن تأخذ فترة استراحة لبضعة ساعات |
| Pekiyi, bunlardan Bir iki tanesi, burada söylemeye bile utanacağım önemsiz şeyler. | Open Subtitles | حسنا ,نقطة او اثنان منهم بديهى جدا لدرجة انى خجلان لذكرهم. |
| Annen ve kardeşin için sadece Bir iki ayrıntı ver. | Open Subtitles | فقط اثنين من العناوين الرئيسية من أجل أمكِ و أختك |
| İyi. Montag Bir iki gün içinde heyecan verici haberler alacak. | Open Subtitles | جيد مونتاج ربما نسمع بعض الأخبار المثيرة خلال يوم أو يومين |
| Bir, iki, üç, dört! Sol. Asker, çıkar o gözlükleri. | Open Subtitles | واحد, اثنان, ثلاثة, اربعة اخلع هذه النظارات السوداء ايها الجندي |