| Az sonra, Yüzbaşı. Şimdi öğrenmesi gereken bir ders var. | Open Subtitles | انتظر لحظة ايها النقيب هناك درس من الواجب تعلمه هنا |
| Az sonra, Yüzbaşı. Şimdi öğrenmesi gereken bir ders var. | Open Subtitles | انتظر لحظة ايها النقيب هناك درس من الواجب تعلمه هنا |
| Ayrıca okuldan sonra ona bedelsiz ders vermeyi de arzu ediyorum. | Open Subtitles | وأنـوي أن أعـرض عليهـا دروس خصـوصيّـة مجـانيـة فـي البيـانـو بعـد المـدرسـة |
| ve işleri doğru yapmak için ders alacağımız yer burası. | TED | و هنا نتعلم درسا حول كيفية القيام بالأمور بالطريقة الصحيحة |
| Bu ders sesinizi bulmakla ilgili ve sizinki bulundu sayılır. | Open Subtitles | هذا الصف هو للبحث عن الصوت و اعتقد انك وجدته |
| İnsanları kıracak şekilde nasıl konuşulacağına dair ders alıyor herhalde. | Open Subtitles | لابد من أنه تلقى دروساً عن طريقة الحديث بأسلوب مؤذٍ |
| Gerçek şu ki, özel ders merkezindeki o gün beni mahvetti. | Open Subtitles | لا ، الحقيقة أن ذلك اليوم بغرفة الدراسة أحبطنى نوعاً ما |
| Çiftçi ders bu bir traktör değil tamam mı? | Open Subtitles | مهلاً , الفلاح ديرس هذه ليست حافلة زراعية , موافق؟ |
| Yalanla ilgili kısa bir ders. Biz gerçek polisler yaparız. | Open Subtitles | درس سريع فى الكدب هو ده اللى بيعمله الظباط الحقيقين |
| Şu gösteri maçını unutalım. Onlara gerçek bir ders verelim. | Open Subtitles | دعنا ننسي هذه المباراة الاستعراضية ولنلقن هؤلاء الرجال درس حقيقي |
| Eğer para 48 saat içinde hazırlanmazsa, başka bir ders daha verecekmiş. | Open Subtitles | إذا لم يكن المال متوفراً خلال 48 ساعة سيكون هناك درس آخر |
| Biliyor musun Cheerios olmak için tek bir ders vardır ve çok basittir. | Open Subtitles | تعلمين , نحن بالتشجيع لدينا درس واحد فقط و هو درس بسيط جدا |
| Bu çocukların beş tane ders öğrenmeleri gerek, Bayan Green. | Open Subtitles | سـيدة جرين ، الاولاد يحتاجون الى 5 دروس في الادب |
| Sınırlar hakkında ders verebilecek en uygun kişinin sen olduğunu hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنني أنظر إلى أفضل مصدر في إعطاء دروس عن الحدود |
| Çok kötü bir ders almak üzereydi Bu işin en iyisinden | Open Subtitles | لقد أوشك أن يتلقى درسا في السوء, من الأفضل في العمل. |
| - Tanrıya şükür ki şu saçma ders sona erdi. | Open Subtitles | شكرا يارب هذا الصف السخيف قارب على الانتهاء لقد احببته |
| Bilmem ki, hapiste ders veriyorum ve sen de var mısın diye bakınıyorum. | Open Subtitles | ،لا أعلم، انا أعطي دروساً فى السجن لذا فا انا أبقي عينى عليك |
| Bu sayede Philip'in ders çalışmaktan daha çok şey istediğini kanıtlayacağız. | Open Subtitles | لأننا بهذه الطريقة سوف نثبت أنا فيليب لا يريد الدراسة فقط |
| Blake, sen ve ders içeri sızacak adamlar olacaksınız. | Open Subtitles | بلايك , أنت و ديرس رجالنا المتسللين الى الداخل. |
| Öğretmenler bir saat boyunca ders yaptıklarını söylüyorlar, ama hiçbir zaman yapmadık. | Open Subtitles | المعلمون يقولون أننا ندرس الحصة خلال ساعة لكننا لا نفعل هذا أبداً |
| Eskiden bu okulda sadece 50 öğrenciye ders verdiğimi bilenleriniz var. | Open Subtitles | بعضكم يعلم أنني كنت أدرس خمسون طفلاً فقط في هذه المدرسة |
| Uzmanlık bazlı öğrenen popülasyonun standart sapması yüksekti ve bir sigma kazandırıyordu. Diğer ders tabanlı öğrenen gruptan daha iyi performans veriyordu. Özel öğrenme yöntemi ise performansta | TED | عينة النهج القائم على الإتقان كانوا على انحراف معياري كامل، أو سيغما، بانجاز درجات أفضل من الفصل الأعتيادي للمحاضرات، والمعلمون الأفراد يعطونك 2 سيغما تحسن في الأداء. |
| Evet. Fransız mutfağı için 6 ay önce ders almıştım. | Open Subtitles | نعم , أخذت صف الطبخ الفرنسي قبل ستة أشهر تقريبا |
| Ee, bu dönem herhangi bir ilginç ders alıyor musun? | Open Subtitles | حسناً ,هل تدرس أى مواد مهمة فى هذا العام ؟ |
| O yüzden daha etkileşimli bir hâlini yaptım ve 3B alana yıldızları yerleştirmek için, onların ders esnasında zamandaki yerlerini kullandım ve birkaç basit yazılım ve bir Kinect ile derse girebiliyorum. | TED | لذلك صنعت نسخة أكثر تفاعلا، وطريقة القيام بذلك هي استعمال موضعها الزّمني في المحاضرة لوضع هذه النجوم في فضاء ثلاثيّ الأبعاد، و بمساعدة برمجيّة خاصّة وكنيكت، أستطيع أن أخطو إلى داخل المحاضرة. |
| Bu mola verme fikri belkide kendi yolculuğumda öğrendiğim en büyük ders oldu. | TED | استمتعوا بالهدوء بالتوقف انه الدرس الاكبر الذي تعلمته من رحلتي هذه مع المرض |
| Bunu sana söylemedim çünkü, sana bir ders vermek istiyordum. | Open Subtitles | لم أكن لأخبرك لإنني كنت أريدك أن تتعلم الدرس ؟ |