| Günışığı yüzüğü olmadan okulda hapis hâlde ama hava kararır kararmaz peşimize düşer. | Open Subtitles | حبيسٌ في المدرسة دون الخاتم النهاريّ لكن حين يغيب النهار سيسعى للنيل منّا |
| Eline baktığım zaman, sana verdiğim Günışığı yüzüğünü hâlâ taktığını görüyorum. | Open Subtitles | أرى أنّ الخاتم النهاريّ الذي أعطيتك إيّاه ما يزال في يذلك. |
| Kameralar, Günışığı boyunca her saat başı tek bir kare çekecek.. | Open Subtitles | وانهم سوف يلتقطون الصور كل ساعة طالما كان هناك ضوء النهار. |
| Kaplandı doruklar, Günışığı ve bülbüllerin şarkısıyla. | Open Subtitles | الأسطح مبللة بالندى في نور الشمس والعندليب يغني |
| Günışığı yüzükleri vampirleri güneşe karşı korur neden bir Ayışığı yüzüğü de kurt adamları lanete karşı korumasın? | Open Subtitles | الخواتم النهاريّة تقي مصّاصي الدماء شرّ الشمس. لذا ما المانع من وجود خاتم قمريّ يقي المذؤوبين شرّ اللّعنة؟ |
| Bunların kıçı hiç Günışığı, ayışığı, nur ışığı, gaz ışığı görmedi. | Open Subtitles | لم ترى ضوء الشمس , أو ضوء القمر فقط ضوء الشمعة |
| Sevgili Babacığım, bugün Küçük Günışığı Kreşi'ne başladım. | Open Subtitles | أبي العزيز, لقد بدأت اليوم أول "أيامي في حضانة "صن شاين |
| Burasının oralardan farkı, temiz hava, Günışığı, kuş cıvıltıları olması. | Open Subtitles | ماهو الفرق الذي سيصبح هنا في الهواء الطلق وتحت اشعة الشمس الطيور تغرد على الاشجار انت تعلم ؟ |
| Günışığı Gecekondusu'ndaki Stacey'nin hiç klon bebeği yok. | Open Subtitles | ستاسى هناك فى كوخ الشمس المشرقة لا تملك اى مستنسخين |
| Bunlar, Günışığı olmadan nasıI yetişmişler ki? | Open Subtitles | كيف ينمو شئ كهذا في مكان لا يوجد فيه ضوء شمس ؟ |
| Onun peşini bırakmayacağım. Tabii eğer Günışığı yüzüğün olmadığından dolayı güneşten yanmazsan. | Open Subtitles | عدا أنّك ستحترق حتّى الموت في الشمس بدون خاتمك النهاريّ. |
| Güneş doğmuş olmalı. Günışığı yüzüğünü takmıyor. | Open Subtitles | حتمًا الشمس أشرقت حينئذٍ، وهو لا يملك خاتمه النهاريّ. |
| Günışığı yüzüğü yapmaya yarayan büyü. | Open Subtitles | إنّها تعويذة صُنع الخاتم النهاريّ. |
| Bu, rüzgar tarafından çalıştırılmakta. Bütün ışıklar Günışığı ampülleridir. | TED | هذا يدار بطاقة الرياح. كل الإنارة هي من ضوء النهار. |
| Böyle şeyler bazen Günışığı gibi beliriverir. | Open Subtitles | أحياناً تبدوا الأمور هذه أوضح على ضوء النهار |
| Kaplandı doruklar, Günışığı ve bülbüllerin şarkısıyla. | Open Subtitles | الأسطح مبللة بالندى في نور الشمس والعندليب يغني |
| Kaplandı doruklar, Günışığı ve bülbüllerin şarkısıyla. | Open Subtitles | الأسطح مبللة بالندى في نور الشمس والعندليب يغني |
| Harbiden öylesin. Güneş olsun, Günışığı yüzüğü olsun. | Open Subtitles | لأنّك كذلك، أنت والشمس والخواتم النهاريّة |
| Günışığı ve su, yaşamı dünyanın her köşesine ulaştırıyor. | Open Subtitles | ضوء الشمس و الماء يجلبان الحياة في كل ركن من كوكب الأرض |
| Benimle İlk Günışığı Bankası'nda buluş. | Open Subtitles | قـابلنـي عنـد بنـك "فـيرست صن شاين" في الـغـد |
| Bi ara, bir adam panjuru açtı ve Günışığı uçağın içine doldu. | Open Subtitles | احد الركاب فتح نافذة الطائرة ودخلت اشعة الشمس داخل الطائرة |
| Amele, güvenlik görevlisi ve katiplerin giydiği takımla sen Günışığı. | Open Subtitles | . " الجندي , و حارس الامن , انت " الشمس المشرقة مرتدي بدلة رسمية |
| Burada Günışığı olmadığı için fotosentez de yoktur. | Open Subtitles | بما انه لا ضوء شمس في الأسفل هنا فلا وجود للتمثيل الضوئي. |
| Altı ay önce Küçük Bayan Günışığı depresyonunu '78 rekoltesi Montarchet'den sonra Vicodin'le cila yaparak yenmeye karar verdi. | Open Subtitles | قررت صغيرة ملكة جمال إشراقة الشمس التعامل مع إكتئابها من خلال وجود الخمرة فيكودين بعد مونتراشيه '78. |
| Bak, Günışığı yüzüğü istediğini biliyorum, çocuk. | Open Subtitles | انظر، أعلم أنّك تودّ خاتمًا نهاريًّا يا غلام |
| Biraz Günışığı ver bana, Biraz yağmur. | Open Subtitles | إمنحني قليلاً من الضياء أغدق عليَّ مطراً |
| Gidelim, Günışığı! | Open Subtitles | دعينا نَذْهبُ، أيتها ألشمس ألمشرقة |
| - Günışığı Temizlik. | Open Subtitles | - التنظيف الناصع |
| Merhaba Günışığı. | Open Subtitles | مرحبا، بشروق الشمس. |