| Yalan söyledin. Bu saçmalık kendi günahlarını telafi etmen için. | Open Subtitles | هذه كانت كذبة، فتلك التمثيليّة كانت للتعويض عن خطاياك أنت |
| Belki günahlarını affeder, belki de etmez biliyorsun. Böylece seni Tanrı'ya emanet ediyorum. | Open Subtitles | ،ربما سيغفر ذنوبك كما تعلم، ربما لا .فقط عليك أن تستودع إلى الرب |
| Ve şimdi görünen o ki, babasının günahlarını almış durumda. | Open Subtitles | والآن على ما يبدو ان خطايا الأب, قد ورثها الأبن. |
| Vicdan azabından kurtulmanın en iyi yolu günahlarını itiraf etmektir. | Open Subtitles | أفضل طريقة لتتخلص من إحساسك بالذنب هي أن تعترف بخطاياك |
| günahlarını itiraf edip affedilmek için yalvarabilirsin. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تقرّ بذنوبك وستحصل على البراءة، إعترف |
| - Maalesef yok. Ama babasının günahlarını çekmesine gerek olmadığını düşündük. | Open Subtitles | لا شىء ، و لكننا قررنا ان ذنوب ابى لن تشملها |
| Yüce İsa adına tüm günahlarını bağışlasın. | Open Subtitles | أغفر لكِ كل خطاياكِ . بحق يسوع المسيح |
| günahlarını telafi etme şansı olamadı, ama olsun isterdi. | Open Subtitles | انه لم يحصل على فرصة للتكفير عن خطاياه , سيكفر عن خطاياه لو اتيحة له الفرصة |
| Tüm kullarımızın, geçmişteki günahlarını ve itaatkarsızlıklarını bağışlamak için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا للعفو عن ..جميع رعايانا على خطاياهم الماضية وعصيانهم |
| Sıradan hiçbir adam günahlarını üstlenemez çocuğum. | Open Subtitles | ليس هناك رجل عادي يستطيع أن يمحو خطاياك يا طفلتي |
| günahlarını temizledin. Artık ne yapmak istiyorsun? | Open Subtitles | لقد تطهرت من خطاياك فماذا تريد أن تفعل الآن؟ |
| Tanrı senin bütün günahlarını bağışlamaya razı eğer oğlunu kabul edip hayatına çağırırsan yapman gereken tek şey bu Tanrının oğlunu hayatına çağır. | Open Subtitles | الإله مستعد ليغفر لك خطاياك كلها إن قبلت بإبنه و أدخلته إلى حياتك هذا كل ما عيك فعله القبول بإبنه |
| Hayattaki tüm günahlarını affetsin ve seni acı çekmekten kurtarsın. | Open Subtitles | ربّما يغفر كل ذنوبك في هذه الحياة ويُخرجُكَ من المعاناة |
| Kilisenin verdiği yetkiyle, Tanrı'dan seni huzura ulaştırmasını diliyor... ve Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına günahlarını bağışlıyorum. | Open Subtitles | من خلال كهنوت الكنيسة، قد يمنحك الله المغفرة والسكينة، أنا أبرئك من ذنوبك باسم الأب والابن والروح القدس آمين |
| Yine de bir erkeğin hareketi bütün hepsinin günahlarını arındırmaz. | Open Subtitles | ومع ذلك، فإن أعمال رجل واحد لا يمكن استرداد خطايا الرقيقة. |
| Mutlaka et günahlarını aşan ... bir, aile, hatta babalık. | Open Subtitles | واحد من أهم خطايا الجسد العائلة ، حتى الأبوة |
| Oğlum, bu son anlarında günahlarını itiraf edersen affedilebilir. | Open Subtitles | في هذه اللحظة العظيمة، عليك أن تعترف بخطاياك التي ربما يُسامحوك عليها |
| günahlarını dünyaya itiraf edersen, ölümün hızlı ve insaflı olur. | Open Subtitles | إن اعترفت بخطاياك تجاه العالم, فإن موتك سريعاً, ورحيماً. |
| günahlarını itiraf edip affedilmek için yalvarabilirsin. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تقرّ بذنوبك وستحصل على البراءة، إعترف |
| Kardeşinin günahlarını görmezden geldi. Hanesinin, kralının ve kendisinin şerefini lekeledi. | Open Subtitles | وتغاضت عن كل ذنوب أخيها، لقد جلبت العار لمنزلها ولملكها ولنفسها. |
| Günah çıkarma oyununu severim. Anlat günahlarını bana. | Open Subtitles | أحب لعبة الإعتراف حدثيني عن خطاياكِ |
| İnsani zaafları yüzünden işlediği günahlarını bağışla. | Open Subtitles | اغفر له خطاياه التي ارتكبها عن ضعف طبيعته البشرية |
| Şimdi daha iyi bir yerdeler prenses. Ateş, bu dünyadaki günahlarını temizledi. | Open Subtitles | إنهم في مكان أفضل الآن أيتها الأميرة لقد طهرتهم النار من خطاياهم |
| Eğer gözlerimizi çıkarırlarsa Onların günahlarını göklere anlatacağız! | Open Subtitles | إذا خلعوا عيوننا سنتكلم عن ذنوبهم إلى السماوات |
| Tanrı geçmişteki bütün günahlarını bağışlasın. | Open Subtitles | ابرئك من كل الخطايا التي إرتكبتها في الماضي والحاضر |
| Bütün e-postalar müşterilerine gönderildi, onların günahlarını saklarken ne kadar özensiz olduğun anlatılarak. | Open Subtitles | أشرح بها كيف لا تجيدين صوْن آثامهم سوف تدمّر حياتي المهنيّة |
| Kilisebakanlığısayesinde,Allahafvebarışverebilir, ve ben Oğul Baba, adına senin günahlarını affediyorum | Open Subtitles | منخلالوزارةالكنيسة، قد يعطي الله لك العفو والسلام، وأنا يعفي لكم من ذنوبكم في اسم الأب، الابن |
| "Onun gözyaşları senin günahlarını yıkasın ve seni baştan yaratsın." | Open Subtitles | ودموعه تغسل الذنوب وتنتهي مرة أخرى المعمدان. |
| Charles Widmore'a dönüştün. Sonunda belki de bir şekilde günahlarını ödemiş oldu. | Open Subtitles | والذي قد يكون قد كفّر عن ذنوبه أيضاً في النهاية |