| Henry, kayınbiraderim, ki gitmek üzereydi. | Open Subtitles | وهذا هنري , أخي بالقانون والذي كان على وشك المغادرة |
| Edward... yani Sharon da gitmek üzereydi. | Open Subtitles | إيدوارد أقصد ، شارون كانت على وشك المغادرة |
| O da gitmek üzereydi. | Open Subtitles | كان متاهبًا للذهاب. |
| O da gitmek üzereydi. | Open Subtitles | كان متاهبًا للذهاب. |
| Her şey yolunda. Dedektif Spooner da gitmek üzereydi. | Open Subtitles | كل شيء بخير، المحقق "سبونر" على وشك المغادره |
| - Sorun yok. Bay Ward gitmek üzereydi. | Open Subtitles | سيد وارد كان على وشك المغادره |
| -Evet. Paris'e gitmek üzereydi. | Open Subtitles | -هذا صحيح، فقد كان على وشك الذهاب إلى "باريس " |
| Sorun yok, o da gitmek üzereydi. | Open Subtitles | لا بأس، لقد كان على وشك المغادرة |
| Baylar da gitmek üzereydi. | Open Subtitles | هذان السادة كانا على وشك المغادرة. |
| Scooby'nin arabası siz olmadan gitmek üzereydi. | Open Subtitles | حافلة (سكوبي دو )كانت على وشك المغادرة بدونكما |
| Evet, oda gitmek üzereydi. Hadi gidelim. | Open Subtitles | أجل، وكان على وشك المغادرة. |
| Oda gitmek üzereydi . | Open Subtitles | كان على وشك المغادرة |
| Britta da gitmek üzereydi. | Open Subtitles | بريتا) كانت على وشك المغادرة) |