| Şeyhin gitmesine izin vermemizin iyi olacağına dair giderek güçlenen bir his var. | Open Subtitles | يوجد شعور في بعض الدوائر بأننا يجب إن نترك الشيخ يذهب ، حرره |
| ÜItimatomları sevmiyorsun diye onun uzaklara gitmesine izin mi vereceksin? | Open Subtitles | أنتِ علي وشك جعله يذهب بعيداً لانك لا تحبين الإنذارات |
| O kadar kızgındım ki yürüyüp gitmesine izin verdim. Peşinden gitmedim bile. | Open Subtitles | لقد كنت غاضبة جداً لقد تركته يذهب انا حتى لم اذهب خلفه |
| Onun gerçekten en iyi dostu olsaydın, gitmesine izin verirdin. | Open Subtitles | إذا كنت حقا صديقتها المفضلة من المحتمل أن تدعيها تذهب |
| Çekip gitti, ben de gitmesine izin verdim, ama vermemeliydim. | Open Subtitles | لقد خرجت , وتركتها تذهب و ما كان على ذلك |
| Eğer okula gitmesine izin vermezsen onu senden uzaklaştırıp yeni bir eve yerleştirecekler. | Open Subtitles | اذا لم تسمح لها بالذهاب الى المدرسة سيأخذونها منك بعيدًا ويضعونها في المنزل |
| Eğer kızın yüzükle gitmesine izin verirsen Direniş'in tüm üyelerini senin peşine takarım. | Open Subtitles | إذا تركتها ترحل ومعها الخاتم، سآمر كل شخص من أفراد المقاومة بأن يقتلوك. |
| Yılan dilin kalbimi katılaştırdığı için o kavmin gitmesine izin vermedim. | Open Subtitles | ما كنت لأسمح فى أن يرحل قومه لكن بسبب لسانك الخادع كالأفعى أصبح قلبى غليظا |
| Huysuz çünkü, bu geceki konsere gitmesine izin vermedim. -Neden? | Open Subtitles | إنه غاضب فقط لأني لم أدعه يذهب إلى حفل الليلة |
| - Bekle. - Onun gitmesine izin veremezsin. Delirdin mi? | Open Subtitles | انتظر، لا يمكنك أن تدعه يذهب هل أنت مجنون ؟ |
| gitmesine izin vererek, onun bir kurşun geçirmez olduğu mesajını gönderdiniz. | Open Subtitles | عن طريق جعل ذالك الفتى يذهب كن أرسلت رساله من الرصاص |
| Başkanım, neden bu işi sessizce halledip gitmesine izin vermiyoruz? | Open Subtitles | ايتها الرئيسة لــمَ لا تسوين الامر بهدوء وتدعينه يذهب ؟ |
| Doktorların çoğu hastanın kalça nakline gitmesine razı oluyor. | TED | أغلبية الأطباء الآن تختار أن تجعل المريض يذهب لعملية الإستبدال. |
| Majesteleri, veda etmeden gitmesine izin mi vereceksiniz. | Open Subtitles | مولاتى ، هل ستدعينه يذهب بدون كلمة وداع ؟ |
| Annemin gitmesine izin ver, tamam mı? Ben sana yeterim. | Open Subtitles | دعي أمي تذهب فحسب، أنا أشكل كل الضمان الذي تحتاجينه |
| gitmesine izin vermeyecek değilsin. O da öylece oturacak biri değil. | Open Subtitles | لست الشخص الذى سيتركها تذهب وليست هى الشخص الذى قد يبقى |
| Şu kıza biraz güöüş ver ve gitmesine izin ver. | Open Subtitles | اعط هذه الفتاة قطعة نقود فضية واتركها تذهب |
| -Bunu düşündüm ben de. Ve gitmesine izin verdim. -Aferin! | Open Subtitles | هذا ما كنت أفكر فية , لذلك سمحت لة بالذهاب جيد |
| gitmesine izin verme. | Open Subtitles | ،كنت هناك وأعلم ذلك .أرجوك، لا تدعيها ترحل |
| Yılan dilin kalbimi katılaştırdığı için o kavmin gitmesine izin vermedim. | Open Subtitles | ما كنت لأسمح فى أن يرحل قومه لكن بسبب لسانك الخادع كالأفعى أصبح قلبى غليظا |
| Kenarda dikilip şunu düşündüm: "Bazen birini gerçekten sevdiğini göstermenin tek yolu; onun gitmesine izin vermektir. Buna hayatımda ilk kez şahit olmuştum. | TED | كنت أقف هناك وأفكر لقد كانت المرة الأولى في حياتي شهدت أنه يمكنك أن تشعر شخصاً ما بحبك الكلي عندما تتركهم يذهبون. |
| Ama yaverlerimin aç gitmesine asla izin vermem. | Open Subtitles | لكنني لا أسمح لمساعدي بتاتاً أن يغادر بمعدة خاوية |
| gitmesine izin verme. Tanrım izin verme. | Open Subtitles | لا تتْركُه يَذْهبُ الله لا تتْركُه يَذْهبُ |
| Onu ele geçirmiştin ve gitmesine izin verdin. Şimdi onu yeniden bul. | Open Subtitles | كان تحت ناظريك وتركته يهرب والآن إعثر عليه |
| Yapılması gereken her şeyinyapıldığından emin olduktan sonra onun huzur içinde gitmesine izin vereceğiz.. | Open Subtitles | سنفعل ما يتطلب الأمر للتأكد من السماح لها بالرحيل بسلام |
| Tamam beyler, çantaların benim paramla dolu olduğundan emin olalım, o zaman ödül avcılarımızın gitmesine izin verebiliriz. | Open Subtitles | حسناً، أيها السادة لنتأكد أن هذه الحقائب محملة بمالي و سندع صائدي الجوائز يرحلون |
| İnşaat tam istediğimiz gibi gitmesine rağmen o velet hâlâ baş belâsı olmaya devam ediyor. | Open Subtitles | البناء يمضي حسب الجدول وبشكل جميل، لكن ذلك المشاكس لا زال يسبب الازعاج |
| - Kızın gitmesine izin verdi mi? - Evet, öyle sanıyorum. | Open Subtitles | الضابط جو ترك الفتاه تمضي - نعم, توقعت منه ذلك - |
| - Şehir kalkanını kaldır. - Zarkov'la gitmesine izin verelim. - Galiba bir yol biliyorum. | Open Subtitles | اسمحى لها بالخروج مع العميل زاكروف اعتقد اننى وجدت طريقة |
| Eğer sende bu pisliğin şu an gitmesine izin veririsen.. ...ondan daha pislik olursun. | Open Subtitles | وانت, اذا اردتً رحيل هذا الاحمق الان ستكون انتً ايضا" احمق مثله |