| Restoranlarda öyle yaparlar en çirkin insanları arka tarafa koyarlar. | Open Subtitles | وهذا ما يفعلونه في المطاعم يضعون أقبح الناس في الخلف |
| Neden her aradığımı en üst rafa koyarlar bilmem. | Open Subtitles | أنا لا أعلم لماذا يضعون ما أحتاجه فى الأرفف العليا |
| Pompanın kapağına bozuk para koyarlar ve yağ desteği kesilir. | Open Subtitles | انهم يضعون قطعه من النقود لمنع تدفق الزيت |
| Neden değil? Bunu öldürürüz, ama yerine bir başkasını koyarlar. | Open Subtitles | لذا و ان قمنا بقتل ذلك الشخص فانهم سيضعون في مكانه قاتلا آخر |
| Seni uzağa gönderebilirler, ya da buraya koyarlar, ya da daha kötüsü. | Open Subtitles | قد يرسلونك بعيداً, أو يضعونك هنا أو أســــوأ |
| Hapishanede, sizi sakinleştirmek istedikleri zaman, "Kızgın Kutu" olarak bilinen bir yere koyarlar, çok anlamsız, ama birkaç vahşi suçluyu bir araya getirip kurallara uymalarını beklemek kadar değil. | Open Subtitles | ،في السجن عندما يريدون أن نهدأ يضعوننا في ما يدعونه بالصندوق الساخن وهذا ليس منطقياً |
| Yoksa dışarıdaki insanlar kaldırıma senin için de çiçek ve mum koyarlar. | Open Subtitles | او سياتي هؤلاء الناس ويضعون الزهور والشمو ع في الشارع من اجلك. |
| Belki de şansı yaver gider. Belki onu Lompoc'a koyarlar. | Open Subtitles | ربما يكون محظوظاً ، ويضعونه في مدينة لومباك |
| İyi bir çocuk olursan belki içine sarmısak da koyarlar. | Open Subtitles | قد يضعون لك فيها بعض الثوم إذا أحسنت التصرف |
| Bunları ise insanlar alsın diye koyarlar. | Open Subtitles | لذا هم يضعون أشياء مثل هذا بالخارج لكي يأخذها الناسِ |
| Yani, en kötü oyuncuları hep oraya koyarlar. | Open Subtitles | أعني، دائماً ما يضعون أسوأ لاعب في القاعدة الأولى |
| Yani, en kötü oyuncuları hep oraya koyarlar. | Open Subtitles | أعني، دائماً ما يضعون أسوأ لاعب في القاعدة الأولى |
| Niye yatağın ortasına bir kalıp koyarlar ki? | Open Subtitles | لمَ يضعون القضيب المعدني في منتصف السرير؟ |
| Uçaklara neden oksijen maskesi koyarlar biliyormusun? | Open Subtitles | أتعرف لماذا يضعون أقنعة الأوكسجين علي الطائرات؟ |
| Uçaklara neden oksijen maskesi koyarlar biliyor musun? | Open Subtitles | أعتقد هذا أتعرف لماذا يضعون أقنعة الأوكسجين علي الطائرات؟ |
| Komadaki hastaların odalarına neden televizyon koyarlar ki? | Open Subtitles | لماذا تظنهم يضعون أجهزة التلفاز بغرف مرضى الغيبوبة؟ |
| Elbette, yani, sen olmadan makineye kim bilir ne kadar yumuşatıcı koyarlar. | Open Subtitles | أجل، فبدونك من يدري كم من النشاء سيضعون في قمصانها؟ |
| Birkaç kızı öldürdüğünü rapor edersek resmini tüm televizyon kanallarına koyarlar. | Open Subtitles | يمكننا أن نخبر أنه قتل بضع فتيات . سيضعون صوره على التلفاز |
| Sesini duyarlarsa Maggie, seni tekrar içeri koyarlar. | Open Subtitles | إذا سمعوا صوتك ماجي سوف يضعونك مرة أخرى في الدرج , حسنا ؟ |
| Belki de şanslıysan o buruşuk kıçını pislik muhasebeciler müzesine koyarlar. | Open Subtitles | رُبما إذا كُنت محظوظاً ، فسوف يضعونك بقائمة الشهرة للمُحاسبين |
| Böyle koyarlar çocuğu! | Open Subtitles | خدعتُكَ أيها الوغد |
| Hayır lütfen. Beni hücreye koyarlar. | Open Subtitles | كلاّ، أرجوكِ، سيضعونني في السجن الانفرادي. |