| Pundit Şiv Kumar Şarma'nın yeni albümünden değil mi? | Open Subtitles | تلك من البوم شيف كومار شارما الجديد، أليس كذلك؟ |
| Ve pazar olduğunda günü Kumar amcanın sahildeki evinde geçiriyoruz. | Open Subtitles | وبما أنه الأحد نحن نقضي اليوم في كومار منزل الشاطئ الخاص بالعم |
| 15 yıl içinde, bu eski çiftçi... babamın dinmek bilmez Kumar merakı yüzünden topraklarımızın en kıymetli bölgelerini eline geçirdi. | Open Subtitles | خلال 15 سنة ، هذا المزارع السابق سدد عدداً من ديون أبي في المقامرة مكّنه ذلك من انتزاع أفضل أراضينا |
| Ona Kumar oynamayı öğrettikten sonra belki onu sarhoş da edebiliriz. | Open Subtitles | وبعد أن نعلمها طريقة المقامرة ربما بعدها نذهب جميعاً لاحتساء الخمر |
| Sana ödeme yapan bir Kumar makinasını terk edemezsin, arkadaşım. | Open Subtitles | لا يتخلى المرء بسهولة عن آلة قمار رابحة يا صديقي |
| Bildiğiniz sonraki şey, Kumar borcu ile başının üzerinde bir gemici . | Open Subtitles | والشئ الآخر لمعرفته هو, أنَّ هنالك بحاراً متورطاً جداً في رهن مقامرة |
| Biri bana Kumar oynamam için para verdiğinde cebime indirip kaybettiklerini söylerim. | Open Subtitles | عندما يعطيني أحدهم مالا لكي أقامر أضعه في جيبي وأقول أنني خسرت |
| benim yerime komiser Anant Kumar Srivastav katılacak. | Open Subtitles | أنت تقول الهراء الذي سيحضره هو سيكون المفوض للشرطه أننت كومار شريواستاو |
| Üzgünüm. Gelemem. Kumar'ı beklemeliyim. | Open Subtitles | أنا آسف لا أستطيع الذهاب يجب أن أنتظر كومار |
| Üzgünüm. Gelemem. Kumar'ı beklemeliyim. | Open Subtitles | أنا آسف لا أستطيع الذهاب يجب أن أنتظر كومار |
| Sana bunu hiç söylemedim, ama annemin ciddi bir Kumar sorunu vardı. | Open Subtitles | لم أخبرك بهذا من قبل لكن كانت لأمي مشكلة كبيرة في المقامرة |
| Her neyse, daha önce bahsettiğim Kumar kayıplarımdan dolayı köprü krediye ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | بأي حال، احتجت لقرض صغير لتغطية بعض خسارتي من المقامرة التي أخبرتكِ عنها |
| Bu para mudilerimize ait ve onunla Kumar oynayamayız. | Open Subtitles | إنها أموال المودعين و لا يمكننا المقامرة بها |
| Bil bakalım altı ay sonra hangi Kumar bağımlısının başparmaklarında metal pim vardı? | Open Subtitles | بعد 6 اشهر خمني اي مدمن قمار اصابعه دخل فيها دبابيس حديدية ؟ |
| Büyük bir Kumar borcu. Ve parayı hemen bulamazsan bahisçi gelip bacaklarını kıracak. | Open Subtitles | رهان قمار كبير ، و إن لم تحضر النقود في أسرع وقت ممكن |
| Kumar sorunum yok ve kanıt odasından hiçbir şey çalmadım. | Open Subtitles | ليس لدي مشكلة مقامرة. و أنا لم أسرق أي شيء |
| Kuzey yakasında kadınlar Kumar oynamayacak demiştik. | Open Subtitles | و قد أتفقنا على عدم مقامرة النساء فى الجانب الشمالى |
| Artık Kumar oynamıyorum. | Open Subtitles | ما عدت أقامر، اعتدت ذلك بالماضي ولكني ما عدت أقامر. |
| Beni dövebileceğine dair Kumar oynuyorsun. | Open Subtitles | أنت تقامر لذلك لو نحن نحاربك يمكنك أَن تضربني |
| - Kumar oynadığımız geceyi hatılıyor musun? | Open Subtitles | الليلية التى ذهبنا فيها للقمار , هل تذكر ؟ |
| Biliyorum ama ne zaman bir kadın Kumar oynasa... bela çıkıyor, biliyorsun. | Open Subtitles | أعرف ، و لكن كلما أتت امرأة للمقامرة تقع المشاكل ، أنت تعرف ذلك |
| ağzını şapırdatııyor ve Kumar oynuyor çulsuzlarla, saçma sapan barlara takılır | Open Subtitles | يمضغ الطعام وفمه مفتوح، يقامر يمضي الوقت في الحانة مع المنحطين |
| Belki de kendine, bir Kumar problemin olup olmadığını sormalısın. | Open Subtitles | ربما تحتاج أن تسأل نفسك إن كانت لديك مشاكلاً بالمقامرة |
| Kumar'ın yeri bilinmiyor. | Open Subtitles | لكن الرابع براكاش كومال , في مكان غير معروف |
| Drama bitse bile geride birşeyler kalacağına Kumar oynamalısın. | Open Subtitles | عليك المراهنة على أنّه عند تلاشي الدراما سيبقى شيء |
| Uyuşturucu dağıtımı, fahişelik, Kumar... | Open Subtitles | .. توزيع المخدارت , والدعارة , والقمار أفاتنى شيئا ما ؟ |
| Kumar oynamadığını biliyorum fakat çıkıp da, yeni insanlarla tanışması iyi bir şey. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه لا يُقامر أو أي شيء ولكن من الجيد أنه بالخارج يحاول أن يُقابل أناس جدد |
| Birazcık Kumar oyna,bir aile gelişir. | Open Subtitles | بالقمار القليلً , عائلة يُمْكِنُ أَنْ تَنْموَ |