| N'aber? Hey güzelim, David Roy Turner'un laptopu önümde. | Open Subtitles | اهلا ايها الجذابة لدي حاسوب روي ترنر أمامي |
| Ben sadece laptopu olan ve imajı şişirilmiş biriyim. | Open Subtitles | أنا فقط رجل لدية حاسوب وصورة ذاتية ضخمة. |
| Burada son kurbanın laptopu var. | Open Subtitles | لديـنا كمبيوتر محمول هنــا الذي كانت تملكـه الضحيـة الأخيرة |
| Billy laptopu etrafında dolaştırmanı istiyorum, olur mu? | Open Subtitles | بيلي, أنا أريد منك أن نقل كمبيوتر محمول حولها, بخير؟ |
| Televizyonum, blu-ray oynatıcım, oda arkadaşımın laptopu hepsi yerindeydi. | Open Subtitles | .. تلفازي .. مشغل الأقراص الرقمية .. الحاسوب المحمول الخاص بزميلي في الغرفة |
| Yan hücrede. laptopu elimizde. | Open Subtitles | إنه في الزنزانة المجاورة بحوزتنا حاسوبه المحمول |
| Uçuş esnasında kullandığın laptopu görebilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني رؤية الكمبيوتر المحمول الذي استخدمته أثناء الرحلة ؟ |
| Eğer birisi bu laptopu kullanıyorsa, onu bulabiliriz. - Sinyal az önce yok oldu! | Open Subtitles | أذا كان هناك شخصٌ يستعمل ذلك الجهاز فأننا سنعثر عليهِ |
| - laptopu ne zaman kullanıyordun? | Open Subtitles | متى كُنْتَ تَستعملُ حاسوب نقال؟ - اكيد في العمل - |
| Tamam. Bay O'Brien'ın laptopu ile senkron halindeyiz. | Open Subtitles | حسناً، نحن مُتزامنين مع حاسوب السيّد (أوبراين) المحمول. |
| Ve o laptopu yenisiyle değiştirdi. | Open Subtitles | و حاسوب بالمقابل |
| Bates'in şahsi laptopu var. | Open Subtitles | (بايتس) لديه حاسوب محمول شخصي. |
| Tamam, Elka'nın laptopu bende. | Open Subtitles | حسناً، معى حاسوب (إلكا) |
| - Çok sağolun. Çantasında laptopu vardı. Koca bir çanta, koca bir laptoptu. | Open Subtitles | كان لديه كمبيوتر محمول في حقيبته (محمول في حقيبته الكبيرة.أحتاج لكمبيوتر (جيف |
| Rebecca'nın laptopu bizde. | Open Subtitles | لدينا كمبيوتر محمول ريبيكا ل. |
| Peki, bay yetenekli, şu laptopu aç. | Open Subtitles | حسنٌ أيُّها الماهر، استخدم هذا الحاسوب المحمول. |
| Peki, bay yetenekli, şu laptopu aç. | Open Subtitles | حسنٌ أيُّها الماهر، استخدم هذا الحاسوب المحمول. |
| - Pek sayılmaz ama laptopu bende. | Open Subtitles | -ليس تماما، لكن لدي حاسوبه المحمول |
| Pek sayılmaz ama laptopu elimde. | Open Subtitles | -ليس بالضبط، لكن لديّ حاسوبه المحمول |
| laptopu kullanarak havalenin izlerini takip edebilirim, bu da bizi Michael'ı zehirleyen adamlara götürür. | Open Subtitles | عشرة ملايين دولار ستودع فى حساب مصرفي لها و باستخدام الكمبيوتر المحمول ، يمكننى تعقب الإيداع مما يقودنا إلى من قاموا بتسميم مايكل |