| Bizler varlığımızla ne kadar şanslı olduğumuz gerçeğinden uzaklaşmış durumdayız. | Open Subtitles | لقد فقدنا الاتصال مع كيف الحظ نحن لوجودي هنا. | 
| Umarım, ne kadar şanslı olduğunuzun farkındasınızdır. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أنك تعرف كيف الحظ أنت. | 
| Ona yol gösteren birine sahip olduğu için ne kadar şanslı olduğunu görmesi için elimden gelenin en iyisini yaparım. | Open Subtitles | و سأقوم بكل ما بوسعي ,لجعلها تدرك كم هي محظوظة بإمتلاك شخص يعتني بها بالطريقة التي تقومين بها | 
| Ancak daha zor durumda olanları görünce kıyafetlerimin ne kadar şanslı olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | فقط عندما أرى الناس الأقل حظاً ادرك كم هي محظوظة ملابسي | 
| Bütün aile ona sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu söylerdi. | Open Subtitles | ظلت عائلتي تحدثني عن مدى حظي لحصولي عليه | 
| - Öyle bir ailen olduğu için ne kadar şanslı olduğunun farkında mısın? | Open Subtitles | هل تعرفي كم أنتِ محظوظة أن يكون لديكِ عائلة مثل هذه ؟ | 
| Bize bu tatil döneminde ne kadar şanslı olduğumuzu unutturma. | Open Subtitles | و نرجو ان ترعانا خلال موسم الاعياد هذا لكي لا ننسى ابدا كم نحن محظوظون | 
| O piç kurusunun ne kadar şanslı biri olduğunu bilmesini isterdim | Open Subtitles | فقط أتمنى بأن يعرف هذا اللعين كم هو محظوظ | 
| Umarım kız ne kadar şanslı olduğunu biliyordur. | Open Subtitles | أتمنى أن تعرف تلك الفتاة كم هي محظوظة | 
| O garson kız ne kadar şanslı olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | تلك النادلة لا تعلم إلي حد كم هي محظوظة | 
| Onu bulmaya gideceğim ve ona sahip olmakla ne kadar şanslı olduğumu söyleyeceğim. | Open Subtitles | .سأجدها. وسأخبرها كم هي محظوظة أنها لي. | 
| Başka neyi çıkartacağım, ne kadar şanslı olduğuma bağlı tabii. | Open Subtitles | و أياً ما أخلعه أيضاً يعتمد على مدى حظي | 
| Bütün arkadaşlarım arabam olduğu için ne kadar şanslı olduğumu söylüyordu. | Open Subtitles | جميع أصدقائي أخبروني عن مدى حظي للحصول عليها{\pos(190,225)} | 
| Yaşlanmanın ne demek olduğunu asla öğrenmeyeceğin için ne kadar şanslı olduğunun farkında bile değilsin. | Open Subtitles | لستِ تدركين كم أنتِ محظوظة لأنّكِ لن تمرّي بمرحلة الشيخوخة. | 
| Umarım burada olduğun için ne kadar şanslı olduğunun farkındasındır. | Open Subtitles | آمل أنك تعلمين كم أنتِ محظوظة لتواجدك هنا. | 
| Bu gibi zamanlarda, bir anlığına etrafımıza bakıp, ne kadar şanslı olduğumuzu anlamamız önemli bence. | Open Subtitles | في اوقات كتلك ...اعتقد انه مهم ان نتوقف , وننظر بالجوار ونقدر كم نحن محظوظون | 
| Böyle günler bize ne kadar şanslı olduğumuzu hatırlatıyor. | Open Subtitles | مثل تلك الأيام تذكرنا كم نحن محظوظون | 
| Walk bana ne kadar şanslı olduğunu söylememişti geçirdiğimiz talihsiz olaylardan önce tabii. | Open Subtitles | والت لم يخبرني كم هو محظوظ قبل الاحداث التعيسة التي حدثت مؤخراً | 
| Ben olsam her şeyi anlatırdım. O herif ne kadar şanslı olduğunun farkında değil. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانكَ لأخبرتها بكل شيء أعني، ذلك الرجل لا يعرف كم هو محظوظ |