| Prens kaçtı, Avatar da. Görünüşe göre, elimde sadece... bu beş hain kaldı. | Open Subtitles | لا أمير, لا آفاتار, يبدو أن كل ما حصلت عليه هو خمس خونه |
| Hepinizin şahit olduğu gibi, tüm hayatım boyunca erdemli ve onurlu bir Prens oldum ve sözümden hiç caymadım. | Open Subtitles | لقد كنت طوال حياتي أمير للفضيلة والشرف كما يمكنكم جميعا ان تشهدوا بذلك ولم أكن أبدا قد خالفت كلامي |
| Güzellik seni yanıltmasın, Prens Tus. Herhangi bir şehir işte. | Open Subtitles | إذا تغاضينا عن الجمال ستجدها مدينه كغيرها يا أمير تارسوس |
| Kusura bakmayın sayın Senatör, Prens, bir orduya önderlik etmeye hazır değil. | Open Subtitles | مع كل احترامي , ايها السيانتور الامير ليس مستعد لان يقود جيش |
| Tüp içinde kaldığımız sürece güvendeyiz. Bakın, Prens. Acele edin. | Open Subtitles | طالما نحن بداخل الانبوب نحن بأمان انظر , الامير اسرع |
| Kral Claudius, Prens Hamlet'in annesi kral ile evlendiğinden beri, Hamlet'in neden çılgınca davrandığını çözmeye çalışıyor. | TED | يحاول الملك كلوديوس فهم السلوك الجنوني للأمير هاملت منذ زواج الملك بأم الأمير. |
| kim ne derse desin, bana göre hep bir Prens olarak kalacaksın. | Open Subtitles | لا يهمني ما يقوله أي كان أنت دائماً ستكون أميراً بالنسبة لي |
| Ben de sana şu anki Prens Deok Seong'un mevkisini vereyim. | Open Subtitles | . إذا أنا سأعطيك مركز أمير المحكمة من مركز جيك سونج |
| Ben de ona Prens hazretleriymişçesine hizmet etmek zorunda kalıyorum. | Open Subtitles | و خلال ذلك علي أن أقوم بخدمته كأنه أمير صغير |
| Geçen hafta bir anlık sana üzülmüş olabilirim ama hala senin iyi şeyler yapamayan karanlık Prens olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ربما شعرت بالسوء ناحيتك الأسبوع الفائت، ولكني لازلت أعتقد أنك أمير أسود غير قادر على فعل أي شيء جيد |
| Bu da gene Teyzemin sokaktan bulup Prens gibi giydirdiği çocuklardandır. | Open Subtitles | هذا ولد صغير آخر انتشلته خالتنا من الشارع وألبسته ثياب أمير |
| Öyle bir büyük kurtuluş falan yok, beyaz atlı Prens zaten yok, işletmelere yüksek mali yardım da olmaz. | TED | ولن تكون هناك عملية إنقاذ كبرى، ولا يوجد أمير وسيم، عمليات الإنقاذ الكبرى غير موجودة في العمل. |
| Kendisi, eşcinsel olduğunu açıklayan dünyadaki ilk Prens. | TED | هو أول أمير مثلي الجنس في العالم يظهر علنا. |
| Prens sahte tavırlarıyla İskoçya'yı kazanmak için hepimize yalan söyledi. | Open Subtitles | الامير قد كذب علينا جميعا ليأخذ سكوتلاندا تحت حجج واهيه |
| Prens Haydn'ın müziğini sevdiğinden Haydn bu durumu anlatmak için bir senfoni yazmayı düşündü. | TED | وبما أن الامير كان يحب موسيقاه ففكر بتأليف سمفونية لايصال فكرته |
| 2. Prens Schneizel ve 2. Prenses Cornelia. | Open Subtitles | الامير الثاني شينزيل و الاميرة الثانية كورنليا |
| Bu sürede Boxerların Prens Tuan'a karşı zafer kazanmasından endişelenmiyorum. | Open Subtitles | الملاكمين, و إعطاء انتصارا للأمير توان اذا بقى بريطانيا سيبقى الألمان أيضا |
| Biliyor musun, bir Prens olarak bu isteğinin gerçekleşmesini sağlayabilirim. | Open Subtitles | كما تعرفين كوني أميراً, ربما أكون قادراً على تحقيق هذا |
| Ne kadar trajik Prens, eğer ölmüş olsaydın bu son, tanınmış ailene koyardı. | Open Subtitles | يا للمأساة أيها الأمير ، لو كنت قتلت لإنتهت سلالة عائلتك المغمورة |
| Her zaman tek isteğim; Senin gibi bir Prens tarafından sevilmekti. | Open Subtitles | كل ما اردته كان أن اكون محبوبه, من قبل امير مثلك. |
| Ölüp ölmemen umurumda değil. Nasılsa bir sürü Prens var. | Open Subtitles | أنا لا أهتم إذا مت, هناك الكثير من الأمراء الآخرين |
| Veliaht Prens hayattayken, Sırbistan ile iyi geçinmenin baş savunucularından biriydi. | Open Subtitles | في حياته ، كان ولي العهد نصيراً للتعايش السلمي مع صربيا |
| Prens senden af dileme şansını kaybeder ve aranız açılır. | Open Subtitles | الأميرُ العاشر سيخسرُ فرصتهُ ليعتذر. أنتم ستكبرون جميعاً على حدىَ. |
| Gel. - Prens Amir. - Önce üstümü değişebilir miyim? | Open Subtitles | سمو الأمير أمير - هل يمكنني أن أبدل ملابسي أولا؟ |
| - Prens Barin. Prenses Aura senin ihanetini ihbar etti. | Open Subtitles | الأميرة اورا ورّطتْك فى تهمة الخيانة العظمى |
| İşin güzel tarafı, Prens Habibu Manhattan'daki imar izinleri bize şu hakkı veriyor... | Open Subtitles | حسنا الشيء المثير للاهتمام يا برنس حبيبو أن تسجيل البناية في منهاتن سيمنحنا |
| Sanki, hakiki Kraliçe ve Prens Albert'i düdüklemişim gibi hissettim. | Open Subtitles | لقد شعرت كما لو أني نهرت الملكة والأمير ألبرت فعلاً. |
| Hattie, Prens Char fan kulübünün başkanı. | Open Subtitles | هاتي رئيسة نادي المعجبين الخاص بالأمير شار. |
| Kölelerin oğlunun Mısır'a Prens olduğunu görmeyeceğim. | Open Subtitles | و سوف لن أرى طفلا من العبيد يكون أميرا على مصر |