| Ailemi aradım ve son 24 saatte yoğun bir aile terapi seansı geçirdik. | Open Subtitles | اتصلت بوالداي , وقضينا ال24 ساعة الأخيرة في جلسة مكثفة للمعالجة المشاكل الأسرية |
| Bir başka seansı da senin vajina korkuna ayırabiliriz. | Open Subtitles | أنا لا أحب هذه الحركة,كذلك لو رغبت بذلك,بإمكاننا نحدد جلسة آخرى لنتعامل مع خوفك من المهابل |
| Sanırım hastamızın ilk seansı iyi geçti. | Open Subtitles | اظن بأن مريضتنا ادت جيدا ً في اول جلسة هل قابلت الصبي؟ |
| Eğer yaparsan bu seansı ve onun hayatını sona erdiririm. | Open Subtitles | لو فعلت أنا سأنهي الجلسة وحياتها هل نحنُ متفقون ؟ |
| Eğer yaparsan bu seansı ve onun hayatını sona erdiririm. | Open Subtitles | لو فعلت أنا سأنهي الجلسة وحياتها هل نحنُ متفقون ؟ |
| Sağlık sigortam, deli doktoru ve konuşma terapistiyle onar seansı kapsıyordu. | Open Subtitles | تأميني الصحي لا يغطى سوى عشر جلسات مع الطبيب النفساني وعشر جلسات مع طبيب التخاطب |
| Vasiyet okunurken, annenizle temas kurması için bir ruh çağırma seansı ayarlamasını sormanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريد منكما أن تطلبا منها إجراء جلسة للتواصل مع والدتكما بيوم قراءة الوصية |
| Yani ruh çağırma seansı Aickman ve Jonah adında iki medyum tarafından başlatıldı. | Open Subtitles | -كانت هناك جلسة لتحضير الأرواح بقيادة " إيكمان" -ومع " جوناه " كوسيط |
| her zamanki:kokain bulundurma. öğle yemeğinden sonra ilk seansı var. | Open Subtitles | كالمعتاد , حيازة الكوكايين أول جلسة لها بعد الغداء |
| Bugün rehber öğretmenle bir arabuluculuk seansı istedim. | Open Subtitles | طلبتُ جلسة وساطة مع مستشارة مدرستِنا اليوم |
| SHIELD'a katıldığımızdan beri özel bir eğitim seansı planlıyoruz. | Open Subtitles | منذ أن انضممنا إلى منظمة شيلد كنا ننضم جلسة تدريب خاصة |
| İyileştirici ışın seansı yapsam çok daha erken iyileşirdin. | Open Subtitles | إذا ترغب، جلسة بشعاعي المشفي يمكن أن توّفر أيام من وقت تحسّنك. |
| İyi ki bu seansı baş başa yapmışız. | Open Subtitles | صحيح أنا سعيد جداً بأنكِ اقترحتي جلسة انفرادية |
| seansı yapamıyorsan beni ara. | Open Subtitles | أتصل بي، إن كان لا يُمكنك عمل جلسة معها. |
| Defterime seansı senin başlattığını yazmak isterdim. | Open Subtitles | اريد ان اكتب في دفتري انك بدأت بالحديث في الجلسة |
| Defterime seansı senin başlattığını yazmak isterdim. | Open Subtitles | اريد ان اكتب في دفتري انك بدأت بالحديث في الجلسة |
| Bu seansı erteleyebilir miyiz, lütfen? . | Open Subtitles | هل يمكننا دفع تكاليف هذه الجلسة حسب المدّة؟ |
| Belki de birkaç beyin fırtınası seansı daha düzenlemeliydin.. | Open Subtitles | ربما كان يجب أن يكون لديك جلسات للتفكير بإبداع أكثر |
| Belki Bayan Pillsbury ile başka bir terapi seansı yapmalıyız. | Open Subtitles | لقد كانت غلطة ربما يجب ان نذهب لجلسة استشارة نفسة أخرى |
| Kocası öldürüldüğü sırada olağan terapi seansı için adanın öteki kıyısındaymış. | Open Subtitles | كانت في جلستها العلاجية المعتادة في الطرف الآخر من الجزيرة عندما قتل زوجها |
| 'Korku seansı' filmini bilmeyen insanlar için, | Open Subtitles | بالنسبة لأولئك الناس هنا الليلة الذين لا يعرفون ما والشعوذة هي، |
| Dinle şu yaptığımız küçük seansı Norman'ın bilmesine gerek yok. | Open Subtitles | . . حول جلستنا البسيطة لتحضير الأرواح لا داعي لأن يعرف نورمان |
| -Anlattığım seansı hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تتذكرون جلسه تحضير الارواح التى اخبرتكم عنها |
| TV programına çıkmayı anladım da bu durumda imza seansı yapmam sence uygun mu? | Open Subtitles | أجرى برنامج تلفزيوني أمر مفهوم جداً لكن هل تعتقد بأنه من الصحيح أناقوم بجلسة توقيع , في هذه الظروف ؟ |