| Eğer sen beni tehdit edersen ben Seni tehdit edersem işler garipleşir. | Open Subtitles | ستتخذ الأمور طابعاً غريباً إن كنت تهددني، أنا أهددك. |
| Seni tehdit ettiğimde, haberin olur, dememiş miydim? | Open Subtitles | ألم اقل أنني عندما أهددك فستعلم بهذا؟ |
| Eğer Seni tehdit ediyorsa, polise gidebiliriz. | Open Subtitles | إميليو، إذا كان هذا الفتى يهددك فيمكننا أن نذهب إلى الشرطة |
| Bu ödülü, nasıl kazandığınla ile ilgili gerçeği tüm dünyaya açıklamakla Seni tehdit etti. | Open Subtitles | لقد هددك بأنـه سيخبـر العالـم الحقيقـة بشأن كيف أنك ربحـت تلك فعلاً |
| Ona, bana güvenmediğini söyle. Seni tehdit ettiğimi. | Open Subtitles | قل له انك لا تثق بى قل له اننى قمت بتهديدك |
| Aslında, Seni tehdit etmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة كنتُ أُخطط لتهديدك. |
| Elinde bir şey olmazsa Seni tehdit edemez. | Open Subtitles | لا يمكنه تهديدك إذا لم يكن بحوزته أي شيء |
| Adil olmak gerekirse ilk seferde ben çocuğunu değil Seni tehdit etmiştim. | Open Subtitles | لنكن مُحقيّن، في المرّة الأولى، أنا كنتُ أهددكِ وحدكِ |
| Tweet atma diye Seni tehdit ettim ama sen tarih hocanız Bay Michaels eşcinsel mi diye tweet attın. | Open Subtitles | أنا هددتك ألا تُسَقسِقى وأنتى لم تُسَقسِقى حول ما إذا كان السيد مايكلز مدرسك للتاريخ .. |
| Seni tehdit etmedim. | Open Subtitles | لم أهددك لقد أضعت 20 عاماً علي |
| Seni tehdit falan etmiyordum. Adam, o kızı öldürmedi. | Open Subtitles | أهددك اكن لم انا يقتلها لم هوَ |
| Seni tehdit etmiyorum dostum. | Open Subtitles | أنا لا أهددك يا صديقي |
| Seni tehdit ettiğimde, haberin olur. | Open Subtitles | عندما أهددك ستعلم بهذا |
| Seni tehdit eden o zavallı çimerayı infaz ettim. | Open Subtitles | لقد قمت بإعدام الوهم المسكين الذي كان يهددك |
| Hemen şimdi değil, ama üçümüz gerçekten rahat olduğumuzda Seni tehdit eden kişiyi hep beraber bulalım. | Open Subtitles | ولكن عندما نشعر ثلاثتنا بالراحة فعلاَ لنجد الشخص الذى يهددك معاَ |
| Çünkü, şöyle diyeyim sabıkalı biri Seni tehdit edip malını istediği zaman işbirliği yapman gerekir. | Open Subtitles | لأنه، حسناً، دعنا نقُل.. عندما يهددك مسجون سابق يستدعي العقل أن تتعاون معه |
| O yavşak Seni tehdit edecek, biz de çekip gidecek miyiz? | Open Subtitles | هل سترحل ؟ لقد هددك هذا الأحمق للتو |
| Tamam, fakat seni istismar sırasında Seni tehdit ediyor muydu? | Open Subtitles | هل هددك أنه سيؤذيك جسدياً في هذه اللحظة |
| Londra'ya niye geri taşınıyorsun? Seni tehdit eden birisi mi var Hope? Üzgünüm, doktor. | Open Subtitles | و سبب عودتك مرة آخرى الى لندن هل هناك شخص ما يقوم بتهديدك يا هوب ؟ المعذرة يا دكتورة لقد تأخرنا بعض الشيء |
| - Aslında Seni tehdit etmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة كنتُ أُخطط لتهديدك. |
| Seni tehdit ederek vakit harcamayacağım çünkü biri planımı bozarsa, milleti öldüreceğime inanıyorsun bence. | Open Subtitles | أنا لن أضيع وقتى فى تهديدك... لأننى أفكر أنك تصدق أننى سوف اقتل الناس... إذا شخص ما تزعجه خطتى |
| yoksa... peki tamam o zaman, Seni tehdit ediyorum. | Open Subtitles | وإلا... حسنٌ نعم، عندها أنا أهددكِ. |
| Elbette yaparsın. Güven fonunu çekmekle Seni tehdit ettim ve şimdi de bana yağcılık yapıyorsun. | Open Subtitles | بالفعل ستقومين بذلك، فلقد هددتك بحرمـانك من المـال |
| - Seni tehdit eden kişi bu mu? | Open Subtitles | هل هذا هو الرّجل الّذي هدّدكِ ؟ |
| Hayır, Seni tehdit etmiyorum bunu yürütmek için bize ihtiyacın mı var? | Open Subtitles | لاأهددك هل تريدين ان نتسلل ونخفي علاقتنا؟ |
| Seni tehdit falan mı ediyor? | Open Subtitles | هل هى تبتزك او شىء من هذا القبيل؟ |