| Adamın başka seçeneği yoktu. Senin kız, onu polislere ispiyonladı. | Open Subtitles | لم يكن للرجل أي خيار فتاتك وشت به لرجال الشرطة |
| - Senin kız mı diye sormuştum. - Doğru, sormuştun. | Open Subtitles | ـ لقد سألتك عن ما إذا كانت فتاتك ـ هذا صحيح ، لقد فعلت |
| Senin kız elimizde.O burada oturuyor, bir saatin var. | Open Subtitles | هذا صحيح ايها الخشن لدينا فتاتك سيكون هنالك جلسه . بحلول ساعة واحده |
| Senin kız bunu benim odama bırakmış. Şuna baksana. Süt ve kurabiye. | Open Subtitles | فتاتك تركت هذه بشقتي مع الحليب والبسكويت |
| Polislere dedenin kaçtığını söylemeden önce göle gidip Senin kız sorununu konuşacağız ve eğlenceli olacak. | Open Subtitles | قبل ان نخبر الشرطة ان أبي هرب من السجن سوف نذهب إلى البحيرة و نناقش مشكلة فتاتك, و سيكون الأمر ممتعاً |
| Senin kız şehre dönmüş diyorlar. | Open Subtitles | تلقيت معلومة بأن فتاتك قد عادت إلى المدينة |
| Senin kız, adanın en iyi kazanan kaptanlarından birini aşağıladı ve onu bırakmaktan başka çareleri kalmasın diye tayfasını ambargoyla tehdit etti. | Open Subtitles | فتاتك أهانت واحدًا من أقوى أصحابهذهالجزيرة، مهددة طاقمه بالحظر ولم يكن لديهم خيارًا سوى تركه. |
| Hey, Cornell'deki Senin kız orada. Git konuş onunla. | Open Subtitles | هذه فتاتك ، هُناك ، تماماً من كورنيل ، إذهب وتحدث إليها |
| Bira ve yiyecek bir şeyler alırız. E tabii Senin kız için bir pırlanta. | Open Subtitles | سنحظى بالبيرة وقطعة لحم وبعض من وهج فتاتك. |
| Dürüst olmak gerekirse Senin kız kehanetlerini anlatma konusunda biraz umarsız davranıyor. | Open Subtitles | بصارحة، يبدو أن فتاتك متساهلة قليلًا فيما يخصّ نشر الرؤى. |
| Gidecek olan biri varsa-- Helen Senin kız arkadaşın. | Open Subtitles | إذا كان لابد أن يذهب احدنا هيلين فتاتك |
| Artık Senin kız arkadaşın değilim. | Open Subtitles | هل تعلم؟ أنا لست فتاتك بعد الأن |
| Yarın sabah, hapistekinin deden olmadığını polislere söylemeden önce göle doğru gider, Senin kız problemini erkek erkeğe konuşuruz, hem de eğlenceli olur. | Open Subtitles | صباح الغد, قبل ان نخبر الشرطة أن أبي ليس في السجن سوف نذهب إلى البحيرة و نناقش مشكلة فتاتك رجلاً إلى رجل و سيكون هذا ممتعاً |
| Senin kız kendini kurtardı, sana söyledi mi? | Open Subtitles | فتاتك لديها اضطراب عصبي , هل اخبرتك ؟ |
| Hey, Dave. Senin kız daha çok hoşuma gitti, haydi değişelim. | Open Subtitles | هيه دايف , تعجبني فتاتك اكثر لنتبادل |
| Nanokatalizör elinde olabilir. Ama Senin kız da bende. | Open Subtitles | "أنت الآن لديك "محفز النانو وأنا لدي فتاتك |
| Nate Hadi, bir şeyler yapmak. Senin kız, Nate kaydedin. | Open Subtitles | نعم, "نايت" افعل شيئاً أنقذ فتاتك "نايت" |
| Görünüşe göre Senin kız olayların önünde. | Open Subtitles | يبدو أنّ فتاتك كانت على وشك الانعطاف |
| Bu yüzden Senin kız arkadaşınım ve hep öyle kalacağım. | Open Subtitles | هذا سبب أنني فتاتك دائماً وأبداً |
| Senin kız bu geceki partide olacak. İşte yapman gerekenler. | Open Subtitles | حسنا , ان فتاتك ستكون فى الحفلة الليلة |
| - Senin kız yıldız olacak. | Open Subtitles | فتاتُك ستكونُ نجمة |