"sonbahar" - Translation from Turkish to Arabic

    • خريف
        
    • خريفي
        
    • فصل الخريف
        
    • في الخريف
        
    • الخريفي
        
    • السقوط
        
    • والخريف
        
    • خريفية
        
    • الخريفيه
        
    • الخريف الماضي
        
    • للخريف
        
    • خريفى
        
    • ربيعي
        
    • شتاء
        
    • وخريف
        
    Milattan önce 55'te bir sonbahar sabahında güneş doğarken Camma, köyünün tam ortasındaki sunağa iki güvercin koyuyor. TED مع شروق الشمس في أحد أيام خريف عام 55 قبل الميلاد تضع كاما حمامتين على المذبح في وسط قريتها
    Meşe ağaçları genelde her sonbahar yoğun palamut üretir. Open Subtitles عادةً ما تنتج أشجار البلّوط محصول كثيف من ثمار الجـوز كلّ خريف
    Bu güzel sonbahar gününde bana ayırabilecek 15 dakikanız yok mu? Open Subtitles أوه، على يوم خريفي لطيف مثل هذا، أنت لا تستطيع أن تنقذ 15 دقيقة لي؟
    Artık sonbahar geldi ve deniz bir kere daha donmaya başladı. Open Subtitles انه فصل الخريف الآن ويبدأ البحر في التجمد مرة أخرى
    sonbahar'da tekrar Üniversite Seçme Sınavına girmem gerekiyor sonra Üniversite'de İşletme okuyacağım. Open Subtitles علي أن أجتاز اختباراتي ثانية في الخريف سأذهب للكلية وأدرس الأعمال التجارية
    O sonbahar günü, otelin salonlarından birinde bir düğün töreni vardı. Open Subtitles في ذلك اليوم الخريفي كان هناك حفل زفاف مقام في إحدى قاعات الفندق
    New York'ta sonbahar gibisi yoktur ama bu sadece yaprakların renk değiştirmesinden kaynaklanmıyor. Open Subtitles ليس هناك أهدأ من خريف نيويورك ليست الاوراق وحده تتغير
    Kendisi bugün burada süper seksi, süper androjen erkek giyiminden etkilendiği sonbahar kreasyonunu tanıtacak. Open Subtitles هذا صحيح وهي هنا اليوم لتمثيل أقوى مجموعة خريف مثيرة جنثوية ذات التأثير الرجولي
    McKinley lisesinin genç kuvvetlerini kutladığımız sonbahar toplantısına hoşgeldiniz çocuklar. Open Subtitles أهلا أيها الثلاميذ إلى حفل خريف ثانوية ميكنلي. حيث أننا مجتمعون هنا لتشجيع المراهقين.
    - Her sonbahar hava ve protesto sezonu için geliyoruz. Open Subtitles ـ نحن نأتي كُل خريف إلى هُنا للإستمتاع بالموسم و الطقس
    Sporlar ve mantar bize çok ılıman bir sonbahar olduğunu söyledi. Open Subtitles من الأبواغ و الفطريات تثبت أنهُ كان خريف دافئ للغاية
    Herkese merhaba Bu güzel sonbahar gününde neden evde oturuyorsunuz? Open Subtitles مرحباً بالجميع , ماذا يفعل الجميع بالداخل في ظل يوم خريفي صافي جميل ؟
    Belki yürürken, belki tıpkı bugünkü gibi soğuk bir sonbahar gününde yanında bir posta arabası duracak ve kapıları açılacak. Open Subtitles قد تكون تتمشى، ربما في يوم خريفي عليل كاليوم حين تتباطأ بجانبك شاحنة بريد وينفتح الباب.
    sonbahar ilerlerken tilkim de saklanmaya devam ediyordu. Open Subtitles بينما يتقدم فصل الخريف لم أتمكن من إيجاد ثعلبي
    sonbahar geldiği için okul yılı başlamıştı. Open Subtitles والآن بما ان فصل الخريف قد حل فقد بدأ العام الدراسي الجديد
    sonbahar geldi. Demek ki yapacak daha önemli şeyleri var. Open Subtitles ونحن في الخريف وبشكل واضح فإنّ لديه أمور أفضل يفعلها
    İşte geçen sonbahar olanlar, gerçekten araştırmacıların güvenini sarstı. TED وهنا ما حدث في الخريف الماضي والذي ثبط همم الباحثين
    Ateşli izleyicilerle dolu kalabalık yarış günündeki alışılmadık güzellikteki sonbahar havasının tadını çıkarıyor. Open Subtitles جمهور غفير من المشاهدين المتحمسين يستفيدون من الطقس الخريفي المعتدل ليذهبوا إلى المضمار الشهير
    Burada, Amerika'da öyle diyorlar. sonbahar. Yani sonuncu bahar. Open Subtitles هذا ما يسمونه هنا في أمريكا السقوط كتساقط الأوراق
    Tüm yaz ve sonbahar boyunca biz hep bir aradaydık. Open Subtitles في الصيف والخريف كان لدينا بعضنا البعض وهذا كل شئ
    Şu bahar gününde bir sonbahar yaprağı gibisin. Open Subtitles وكأنه ورقة خريفية في يوم ربيعي يبدو رائعاً
    Tafta olmasın! Ona sonbahar renkleri verme. Open Subtitles ابتعدي عن التفته ولاتفكرين وضعها في لوحة الألوان الخريفيه
    Size İhtiyat Subayı Eğitim Kursu'ndaki deneyimlerimden bahsedeyim. Geçen sonbahar başladık. TED سأوضح الآن قليلًا عن تجربتي في جيش هيئة تدريب ضباط الاحتياط، التي بدأت الخريف الماضي.
    Ve kış Bahar ile Yaz'ı es geçerek sonbahar'a döndü. Open Subtitles و الشتاء ترك الصيف و الربيع و ذهب مباشرة للخريف
    Harika bir sonbahar gününde işten eve geliyordum. Open Subtitles كنت في طريقي إلى المنزل من العمل بعد يوم خريفى رائع
    sonbahar geldiğindeyse biraraya toplanmaya ve toplama kamplarına götürülmeye başlandılar. Open Subtitles بحلول شتاء ذات العام تم جمعهم وأرسالهم إلى معسكرات العمل الجماعى
    Sen rahibe ile uzaktayken annenin kendisi senin için her ilkbahar ve sonbahar bunları yaptı. Open Subtitles فبينما كنتِ بعيدة رفقة الراهبة، أمك حاكت هذه الملابس بنفسها من أجلك، كل ربيع وخريف.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more