| Düşündüm de... liderler olarak Teke tek görüşmeyle daha çok şey başarabiliriz. | Open Subtitles | شعرت أننا مكن أن ننجز أكثر في اجتماع واحد لواحد قائد لقائد |
| Yani grup olayından mı bahsediyoruz yosa Teke tek mi? | Open Subtitles | أذا نحن نتحدث عن الأشياء كمجكوعة او وحد لواحد فقط؟ |
| Bilinmeyen iştirakçilerin altında... Terry "Teke" Kearn. | Open Subtitles | تحت "شركاء معروفون" (تيري "تيك" كيرن). |
| O yarım milyon değerinde, Teke. | Open Subtitles | إنها تساوي حوالي نصف مليون، (تيك). |
| Peki onunla Teke tek olsan. Bu işe yarar mı? | Open Subtitles | ماذا لو أمكنك رؤيته وجهاً لوجه هل سيساعد هذا ؟ |
| Ama sana bir önerim var. Teke tek maç yapalım. | Open Subtitles | و لكن اليك اتفاق , انا و أنت , واحد ضد واحد |
| Burada Teke tek önemli bir maçımız var. | Open Subtitles | إهرين : لدينا لعبة خطيرة من واحد على واحد. |
| Eğer Teke tek istiyorsan öyle olsun. | Open Subtitles | تريدُ تتحداني رجلًا لرجل , لك ذلك. |
| Kim Teke tek dövüşmek ister? | Open Subtitles | الآن، مَنْ يُريدُ الذِهاب باتصال بين اثنين؟ |
| Seninle Teke tek dövüşmeyi gerçekten istiyordum, ama hepsi senin suçun! | Open Subtitles | لقد أردت بشدة أن أقاتلك وجها لوجه ! لكن هذا كله خطؤك |
| Saat başına ücret isteyen ama sadece 50 dakika hizmet veren yabancı bir kadınla Teke tek. | Open Subtitles | إنه تقريبا نفس الشيء واحد لواحد مع إمرأة غريبة من يجعلك تدفع لساعة ثمّ يعطيك 50 دقيقة فقط |
| Bu konuyu seninle Teke tek konuşmayı tercih ederim. | Open Subtitles | اود كثيراً أن أتناقش معك بالخارج، واحد لواحد |
| - Teke tek belki ama bu durumda ondan kalabalıklar. | Open Subtitles | عندما تواجهها واحدٌ لواحد, ولكن عندما يغلبها العدد فلا |
| Teke tek konuşmayı sen istedin. | Open Subtitles | قلت أنك أردت الأمر من واحد لواحد |
| Sana meydan okuyorum. Teke tek. | Open Subtitles | أتحداكِ واحداً لواحد |
| Teke tek oynadıktan sonra... | Open Subtitles | بعد اللعب واحد لواحد |
| Bu adam efsane Teke Kearn değilse! | Open Subtitles | أليس ذلك الأسطوري (تيك كيرن)! |
| Teke'nin numarasını mı kaybettin? | Open Subtitles | نسيت رقم (تيك)؟ |
| Teke, senden hiç haber almadı. | Open Subtitles | (تيك) لم يسمع منك أبدًا. |
| Eğer ilk 20'ye girersem, Teke tek mülakata gireceğim ve korkudan donacağım. | Open Subtitles | لهذا السبب انا فزِعة, لو كنت في أفضل 20 سيكون عليَّ عمل مقابلة وجهاً لوجه, و سأكون مشلولة بالخوف. |
| APD'deki adam benimle Teke tek konuşmaya yanaşmaz bile. | Open Subtitles | الرجل من جمعية علماء النفس الأمريكين ، لا يريد التحدث معي وجهاً لوجه. |
| Onunla Teke tek dövüşerek babanızı onurlandırdım. | Open Subtitles | لقد كان شرفا لي ان اقاتل والدك واحد ضد واحد |
| Yoksa Teke tekte iyi değil misin? | Open Subtitles | أو ليست لك أي واحد على واحد جيد؟ |
| Şu mini baskette Teke tek maç yapacağız. - Bunu neden yapıyorsun? | Open Subtitles | سَأَتحدّى النيل إلى a لعبة باتصال بين اثنين على تلك البدعةِ هناك. |
| Sykes'a çocuğun özgürlüğü için Teke tek poker oynamak istediğin söyledi, oynadılar da. | Open Subtitles | و أخبر (سايكس) أنه يريد أن يلعب البوكر معه وجها لوجه من أجل حرية ذلك الولد و قد قاموا بذلك |