| Çiçeği burnunda başkanımıza benim müsaademi alman gerektiğini mi söyledin? | Open Subtitles | هل أخبرت رئيسنا الجديد بأن كان عليك أن تطلب إذني؟ | 
| Oğluna babasını hapisten çıkartabileceğini söyledin ve oğlunun kalbini kırdın. | Open Subtitles | أنت أخبرت ابنه بأنك قادر على إخراجه من السجن .. | 
| Turk'e, sen beni kovana kadar, onun hakkında konuşacağımı söyledim. | Open Subtitles | ولكني أخبرت ترك بأن نتحدث عنه حتى تطلبين مني الذهاب | 
| Dr. Gillman'a bir gün izne çıkmasını söyledim o da çıktı! | Open Subtitles | لقد أخبرت الدكتور جيلمان بأن آخذ عطلة فقالت خذ عطلة إذاً | 
| Satıcı kadına en sevdiğim yazarın isminde "N" harfi olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرت البائعة بأن حرف النون هو أحد الحروف بإسم كاتبي المفضل | 
| Polislere bildiğim her şeyi anlattım ki bu hiçbir şeydi. | Open Subtitles | لقد أخبرت الشرطة بكل ما أعرفه، والذي كان تحديداً: لاشيء. | 
| Tazı'ya seni ikiye bölmesini söylersem ikinci kez düşünmeden yapar. | Open Subtitles | لو أخبرت الهاوند أن يقطعك قسمين فسوف يفعله بلا تردد | 
| Köprü inşa eder gibisiniz. Bunu kızına anlattın mı peki? | Open Subtitles | يبدو الأمر و كأنك تبني جسراً هل أخبرت ابنتك ؟ | 
| Korra'ya nasıl ayrıldığınızı ve sonra o karanlık ruhların saldırısına uğrayıp ortadan kaybolmuşken Asami ile çıkmaya başladığını söyledin mi? | Open Subtitles | لذا هل أخبرت كورا في النهاية بشأن كيف أنتما يارفاق أنفصلتما وثم أنت نوعا ما بدأت تواعد آسامي بينما كانت | 
| - Gerçekten oradan arıyormuş gibiydi. - Waits'e çantayı mı söyledin? | Open Subtitles | ـ لقد بدا حقيقياً بالفعل ـ لقد أخبرت ويتس بشأن الحقيبة | 
| Kafayı mı yedin sen, neden Dorfler'a sana 100.000 verdiğimi söyledin? | Open Subtitles | "هل أنت مجنون , أخبرت "دورفلر أننى عرضت عليك 100 الف | 
| Ben de Ed'e bebeği düşürdüğümü söyledim ama bana inanmadı. | Open Subtitles | لذا أخبرت إدي أنني قد فقدت الجنين لكنه لم يصدقني | 
| Cath'e, ona göz kulak olacağımı söylemiştim ama telefonu kapatamadım bir türlü. | Open Subtitles | أخبرت , كاثي .. انني سوف أطل عليه لكنني علقت بأتصال أخر | 
| Olanları Ray'e anlattım ve o da birkaç yeri aradı. | Open Subtitles | لقد أخبرت راي بكل ماحصل, وقد قام بإجراء بعض المكالمات | 
| Kız kardeşimin orada olmasını istiyorum Beckett'a tam bir otopsi yapabileceğini söylediğimi bilmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تعرف أننى أخبرت بيكيت أنه يجب أن يقوم بتشريح كامل لى | 
| Jonathan'a yemekte sizi rahatsız etmek istemediğimi söyledim, ama ısrar etti. | Open Subtitles | لقد أخبرت جوناثان أنني لا أريد إزعاجكم على الغداء لكنه أصر | 
| Lig Ofisindeki, bok herife söylemiştim... Planlamadan... Kim sorumlu ha? | Open Subtitles | لقد أخبرت ذلك الأحمق في مكتب الإدارة، المسؤول عن التنظيم | 
| Bana silah doğrulttu. Bir hamle yaptım ve adam düştü. Sana anlattım. | Open Subtitles | كان لديه سلاح موجه إلي فابتعدت عنه وأصابه , لقد أخبرت بذلك | 
| Tarikatçı dostlarına şu kemer teknolojisini burnunun dibinden nasıl çaldığımı seni ve ekibini nasıl maymun gibi yaptığımı hiç anlattın mı? | Open Subtitles | مهلا، هل أخبرت رفاق طائفتك عن الوقت الذي سرقت فيه تابوت التكنولوجيا من تحت أنفك جعلتك أنت وطاقمك تبدون مثل القرود؟ | 
| Hastam bir maratoncu ve kocasına da söylediğim gibi bacağını kurtarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | مريضتي متسابقة ماراثون و انا أخبرت زوجها أنني سأحاول انقاذ قدمها .لذاخطتيهي. | 
| Jas, Tom'a benimle sadece Robbie'yi kıskandırmak için çıktığını söylemiş. | Open Subtitles | جاز أخبرت توم بأنك خرجت معي فقط لجعل روبي يغار. | 
| Ve bu gece kızıma buraya geleceğimi söylediğimde benimle gurur duyduğunu söyledi | Open Subtitles | ..أما الليلة وعندما أخبرت ابنتي ..بأنني سأسلم نفسي ..قالت بأنها فخورة بي | 
| Eğer burada olduğumu başkasına söylersen peşine takılacağım ilk kişi sen olursun. | Open Subtitles | إن أخبرت أي أحد آخر أني أتيت، ستكون أول واحد ممّن سأطاردهم. | 
| Peki mahkemeye söyler misiniz, bu fotoğraflar hangi aktivitede çekildi? | Open Subtitles | وهلاّ أخبرت المحكمة ما المناسبة التي وثّقتها في هذه الصور؟ | 
| Bu arada, Jo Ann'e partiden bahsettin, değil mi? | Open Subtitles | أوه , بالمناسبة , هل أنت من أخبرت جو اًن عن الحفلة , أليس كذلك ؟ | 
| Ve eğer bir kişiye söylersem, beni öldüreceğine yemin etti. | Open Subtitles | . وهى أقسمت إذا أخبرت أى شخص ، هى ستقتلنى | 
| İnsanlara zencefilli kek evimde çocukları taciz ettiğimi söylemişsin. | Open Subtitles | لقد أخبرت الناس أني أغوي الأطفال بكعكة الزنجبيل |