| Richard, Uyan lütfen. Sanki bana, Olivia. | Open Subtitles | ريتشارد أرجوك أفق ، إنها أنا ، إننى أوليفيا |
| Gözlerindeki bantları sök ve şu lanet şeyi boğazından çıkart, ve Uyan. | Open Subtitles | إنزع اللصاقات عن عيناك و الأنبوب من حنجرتك و أفق |
| Gözlerindeki bantları sök ve şu lanet şeyi boğazından çıkart, ve Uyan. | Open Subtitles | إنزع اللصاقات عن عيناك و الأنبوب من حنجرتك و أفق |
| Peki bu kötü çünkü dün gece ufuk Faciası'nı izledim. | Open Subtitles | حسناً .. هذا مخجل لأنني شاهدت فيلم أفق الحدث البارحة |
| kalk hemen, eve git. | Open Subtitles | إصحى، وعد للمنزل، و أفق من السكره |
| Uyan artık evlat. Vakit geldi. | Open Subtitles | أفق للصباح يا غلام، آن الأوان. |
| - Konu sen değilsin! Uyan artık! | Open Subtitles | هذا ليس عنك أفق |
| Ona dedim ki "Tanrı aşkına, Uyan. Bu insanlar kurt." | Open Subtitles | فقلت له "أفق يا (فرانكى)، هؤلاء الناس كأسماك القرش" |
| Uyan artık tamam mı evlat? | Open Subtitles | أفق يـا صـاح، حسنٌ؟ |
| Uyan, olur mu, dostum? | Open Subtitles | أفق يـا صـاح، حسنٌ؟ |
| Bela? Bela, Uyan. | Open Subtitles | بيلا، بيلا، أفق |
| Hey, Roland. Uyan artık adamım! | Open Subtitles | رونالد أفق يا صاح |
| Sana ne? - Uyan artık! Burada herkes tehlikede! | Open Subtitles | جيف) أفق عليك اللعنة) الكل على المحك هنا |
| Richard, Uyan lütfen. | Open Subtitles | ريتشارد ، أرجوك أفق |
| Solucan deliğinin quantum (atom altı) parçacıklarından oluşmuş bir ufuk çizgisi. | Open Subtitles | إنه أفق الحدث الذى تكون من الجزيئات الذرية التى يتكون منها الثقب الدودى |
| kalk ayağa haydi! | Open Subtitles | هيا يا حبيبي أفق |
| "Haydi" derken "Kendine gel" demek istedin yine de cevabım hayır. | Open Subtitles | قد تقصديـن هيـا .. أفق مما أنـت فيـه الإجابـة بالطبع ستكـون .. |
| Event Horizon dediğimiz uzayın ışık hızında kara deliğe doğru aktığı... geri dönüşün olmadığı özel bir nokta vardır. | Open Subtitles | وعند نقطة خاصة جداً تسمى أفق الحدث، يكون التدفق في الفضاء بسرعة الضوء إلى الثقب الأسود. |
| - Hâlâ zaman var. - Olay ufkuna girmeyi düşünmelisin. | Open Subtitles | لا زال هناك وقت يجب أن تأخذ أفق الحدث بالإعتبار |
| Bulacaksın bu gizemli düşün sonunda güzelliği... | Open Subtitles | *أفق من هذا الحلم الغامض* |
| Cismin içeriye düştüğünü asla gözlemleyemeyeceksiniz. Tüm olay ufku boyunca. | Open Subtitles | لا يمكنكم أن تروا شيئاً يقع حتى أسفل أفق الحدث |
| Uyanın Majesteleri. Kafanız karışık. | Open Subtitles | أفق ياصاحب السمو فأنت في حالة ذهول |
| Onlara hiçbir şey anlatmadım! Lan polis, Uyansana! | Open Subtitles | لم أخبرهم بشيء أيها الشرطي، أفق |
| Eğer olay ufkundan içeri girerlerse, geçit kapandığında ön taraftan gelmeyecekler mi? | Open Subtitles | إذا عبروا أفق الحدث من هناك أليسوا سيخرجون من الجهة الأخرى ؟ |
| Şunu da ekleyeyim, o karanlık yer, olay ufkunun imzası. | TED | وتلك المنطقة المظلمة هي ما يميز أفق الحدث. |
| - Gidilecek ufuklar var... - Her an bir bayram sanki... | Open Subtitles | مع أفق جديد نلاحقه ♪ كل لحظه متوهجه ♪ |
| İstanbul'un siluetini ve imparatorluğun diğer şehirlerini değiştirdi. | Open Subtitles | أفق "استانبول" والمدن في أرجاء الإمبراطورية |
| Bunu ilk başta genel anlamıyla ele aldım. Yani şöyle; Pearl Harbo'u alıp Los Angeles'ın üzerine ekleyecektik. Şehrin ufkunda böyle kıyamet gibi bir gün doğumu yapacaktık. | TED | وكذلك فعلت في البداية حيث بدأت أفكر عن ذلك فيما يتعلق بقدرتنا، وسوف نضيف بيرل هاربور إلى لوس أنجليس وسوف نقوم بعمل فجر جلي في أفق المدينة. |