| Eğer buraya geri gelmek zorunda kalırsam, işler kanlı bir hale gelecek. Belki de bunu şimdi halletmeliyim. Charlene'i bulmalıyız. | Open Subtitles | لو اضطررت للمجيء ثانيه ستصبح الأمور دمويه ربما لا بد من انهاء الأمر الآن لا بد أن نعثر على شارلين |
| Worthington Fuller denilen bu ürünü satın alacak 35 milyon alıcı bulmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نعثر على 35 مليون مشترى للمنتج المسمى " وورثينجتون فوللر" |
| Pekâlâ, öncelikle, o bizi bulmadan, biz onun nerede olduğunu bulmalıyız. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن نعثر على مكان، تواثا قبل أن تعثر على مكاننا |
| Eğer o kadın hâlâ hayattaysa onu bulup neler bildiğini öğrenmemiz gerek. | Open Subtitles | لو أنها ليست ميتة ،يجب علينا أن نعثر عليها لنكتشف ما تعرفه |
| Şimdi otobüslerin kaynak olduğunu bildiğimize göre, kaçırmış olabileceğimiz daha çok kurbanı bulabiliriz. | Open Subtitles | حسناً، بما أننا نعلم بأمر الباصات فبإمكاننا أن نعثر على ضحايا لم نعثر عليهم من قبل |
| İşler çığırından çıkmadan önce onu bulmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نعثر على الشيطان قبل أن تسوء الأمور |
| Seninle ortak ilgi alanlarını paylaşan kadınların buluştuğu bir yer bulmalıyız. | Open Subtitles | ...علينا أن نعثر على مكان حيث نقابل سيدات يشاطرنك نفس الإهتمامات |
| Yağmurdan önce, yakınlarda konaklayacak bir yer bulmalıyız. | Open Subtitles | قبل أن تمطر , يجب علينا أن نعثر على مكان نتوقف فيه |
| Bu Olaf. Asla durmuyor. Onu kendimiz bulmalıyız. | Open Subtitles | أنه أولاف لن يتوقف أبداً يجب أن نعثر عليها بأنفسنا |
| Hayır, ama geçecek... bu yüzden hastalar için bir yer bulmalıyız. | Open Subtitles | لا، لكنه سيمر لذا يجب أن نعثر على مكان يشفون فيه منه |
| Yükleyici aletini alan insanları bulmalıyız. | Open Subtitles | لابد أن نعثر على الأشخاص الذين بحوزتهم الصاعق |
| Lisansımızı korumak ve ışıkları yanık tutmak istiyorsak Cookie'yi bulmalıyız. | Open Subtitles | إذا أردنا أن نحافظ على ترخيصنا وعلى الأضواء مفتوحةفيجب أن نعثر على كوكي |
| Herkes dinlesin. Bu şerefsizi yaralayacak bir şeyler bulmalıyız. | Open Subtitles | أنصتوا لي، لابد أن نعثر على شئ يمكننا أن نصيب به هذا المعتوه |
| Bizi daha önce kurtaran kişiyi tekrar bulmalıyız. | Open Subtitles | و يجب أن نعثر على ذلك الشخص الذي أنقذنا من قبل |
| Başı dertte olabilir, onu bulmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد أنه قد يكون في ورطة علينا أن نعثر عليه |
| Sokağa çıkmalı ve bir suçlu bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نخرج إلى هناك, ويجب أن نعثر على المجرمين، |
| Suçluyu bulup, çukura atmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نعثر على المذنب ونلقى به فى الحفرة. |
| Öğrenmek için onu bulup sormalıyız, değil mi? | Open Subtitles | يجب أن نعثر عليه ونسأله ربما سنكتشف شيئا ما أليس كذلك؟ |
| Ve bu gün ve çağda ekolojik uiistimaller hakkında yardım etmek için bir şeyler yapan bir şirket bulmak çok güzel. | Open Subtitles | في هذا اليوم وفي عصر الفساد البيئي هذا من الجميل أن نعثر على شركة تقدم مساعدة |
| Doğru anı bulmaya çalışıyordum ama asla doğru bir an olmayacak sanırım. | Open Subtitles | لقد كنا نحاول أن نعثر على الوقت الصحيح لكن لم أهتم بهذا |
| Anahtarı bulmamız gerek! Anahtarı bulmamız gerek! | Open Subtitles | يجب أن نعثر على المفتاح . يجب أن نعثر على المفتاح |
| Beraber ararsak, onları baban gelmeden buluruz. | Open Subtitles | يمكن أن نعثر عليهم قبل أن يصل أباكي لو بحثنا معا |