| On dakika sonra kocama veda edeceğim ve çocuklarım babalarını son kez görecekler. | Open Subtitles | ١٠ دقائق، قبل أن أودع زوجي للمرة الأخيرة، قبل أن يودع أولادي والدهم؟ |
| Seyircilere veda ederken ne yetkinlikteki zihinler seni gelecek hakkında düşünmeni sağladı ve aynı zamanda mevcut olanı değiştirebilir? | TED | ما الصفة الذهنية، وأنا أودع هذا الجمهور، التي مكنتك من التفكير في المستقبل وفي نفس الوقت تغيير الحاضر؟ |
| Şimdi sakınası yoksa kocama veda etmek istiyorum. | Open Subtitles | والأن, اذا لم تمانعين, اريد أن أودع زوجي. |
| Dört gün önce çek hesabına tam 15.000 dolar yatırmış. | Open Subtitles | لقد أودع 15 ألف نقدًا في حسابه منذ أربعة أيام. |
| Lütfen git.Birdakika Anneme hoşçakal diyeceğim. | Open Subtitles | هيا نذهب دقيقة واحدة، انا لم أودع أمى |
| Şanslarını kaybedeceklerdi bir anlamı olmadan hoşça kal diyemezdim. | Open Subtitles | لذا سيفقدون فرصتهم للألتقاء لم أستطيع أن أودع أبي حتى أجعل لوداعي معنى |
| Philips'in doğrudan peşine düşersem senatörlüğe veda ederim. | Open Subtitles | أيذا كنت أريد أن اسعى لفيلبس بسرعه سوف أودع منصبي ألأنتخابي |
| -Sanırım kartıma veda etmeliyim | Open Subtitles | لذا يمكننى عندها أن أودع بطاقتى,أليس كذلك؟ |
| Beni kapıdan paldır küldür çıkardın, kimseye veda edemedim,... | Open Subtitles | أنت فعليا قمت بدفعي نحو الباب ولم أودع أحدا |
| Doktora veda edeyim. Hemen dönerim. Teşekkür ediyorum. | Open Subtitles | دعني أودع الدكتور سأعود على الفور، وشكرًا لك |
| - Tabii. Bayan Vance, Hester'e veda edebilir miyim? | Open Subtitles | آنسة " فانس " ، هل يمكننى أن أودع " هيستر " ؟ |
| Sonra, Bonnie'ye veda ederken bana, "Öteki halinle gelme anne, ötekini sevmiyorum" dedi. | Open Subtitles | ثم ، حين كنت أودع " بونى" قالت لى ، " لا تأتى مرة أخرى بهذه الصورة يا أمى ، إنها لا تعجبنى" |
| "Bir kere daha, veda etmeden kaçıyorum. | Open Subtitles | ها أنا أهرب بعيداً بدون أن أودع أحداً |
| Anneme veda etmeliydim. Hepsi bu. | Open Subtitles | وجب أن أودع أمي، هذا ما في الأمر |
| Eşyalarımı toplayıp veda etmeye gidiyorum. | Open Subtitles | سوف أجمع حاجياتي و أودع بعض الأشخاص |
| 1700 $ dolar çektiğiniz zaman, o 1,550 $ yatırmış. | Open Subtitles | ، حينما سحبتي 1700 دولار أودع 1550 دولار |
| Buraya göre 632 dolar yatırmış. | Open Subtitles | ما تقوله هذه الأوراق انه أودع مبلغ 632 دولار |
| Ben... Ben sadece "hoşçakal" demek için uğradım. | Open Subtitles | كنت أودع الجميع، كما تعرفين |
| Siz gidin. Naibe hoşça kal deyip geliyorum. | Open Subtitles | تفضلن بالذهاب على أن أودع الوصى |
| Lütfen bir ay girin. | Open Subtitles | رجاءاً أودع شهراً |
| İçinizden üniversiteye başlayacaklara elveda demek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أودع مَن سيلتحقون بالكلية |
| Anne şimdi aşağıda olacam. Sadece babama güle güle diyordum. | Open Subtitles | أمي سأعود للأسف حالاً أريد أن أودع والدي |
| "Tsukamoto'nun ölümünü gazetelerde okuduğunda parayı hesabıma yatır." | Open Subtitles | أودع النقود عندما تقرأ عن موت سكوموتو فى الجرائد |