| Ve ben de Şükran Günü'nü ailem, şu alternatif müzik grubu ve en sevdiğim barmenle geçirdiğim için mutluyum. | Open Subtitles | و أنا شاكر لأنّي سوف أقضي عيد الشكر مع عائلتي و مغنّي الروك هؤلاء، و مع السّاقي المفضّل لدي |
| Bana mavi bir Mercedes hediye edecek. En sevdiğim renk. | Open Subtitles | يريد أن يهديني مرسيديس بنز، زرقاء، إنه لوني المفضّل. |
| Herkesin en sevdiği parça, cinsel organ: ikisinden birine sahipsinizdir değil mi? | TED | والأعضاء التناسلية، جزء الجميع المفضّل: إما أن يكون لديك واحد أو الآخر، صحيح؟ |
| Bundan sonra, herkesin en sevdiği amcasından yardım istemek istiyorum. | TED | بعد ذلك، أودّ أن أطلب المساعدة من العمّ المفضّل لدى الجميع. |
| Bir yıl önce birisi bana en sevdiğin rengi sorsa nasıl giyindiğini göz önüne alırsak renk körü olduğunu varsayardım. | Open Subtitles | قَبلَ عام إذا سَألَني شخص ما ما هو لونكَ المفضّل كُنتُ سَأَفترضُ بأنّك كُنتَ مصاب بعمى الألوان، بسبب طريقَة لباسك. |
| ve benim favori sorum olan “Çok çalışırken nasıl eğleneceğini öğrendin mi?” | TED | وسؤالي المفضّل: "هل عرفت كيف تستمتع أثناء بذلك كامل جهدك في العمل؟" |
| Gerzek asistanım sana en iyi müşterimle ilgili bir şey fakslamış. | Open Subtitles | إسمعي، اليوم نصف مساعد ذكائي أرسل فاكس إليك بخصوص زبوني المفضّل |
| Mavi! Benim en sevdiğim renk de mavi. Buna inanabiliyor musun? | Open Subtitles | ، لوني المفضّل الأزرق أيضاً هل تصدّقين ؟ |
| Trevor en sevdiğim konuyu kurcaladığınızı söyledi. | Open Subtitles | تريفور يقول أنّك تبلّلى في موضوعي المفضّل. |
| Sonbahar ilkbahar ve kıştan sonra en sevdiğim mevsim | Open Subtitles | بجانب الربيع والشتاء، الخريف هو فصلي المفضّل. |
| Üniversitede herkesin en sevdiği Elizabeth dönemi şairi olarak geldiği bir parti vermiştim. | Open Subtitles | يتقمّص فيها كلّ أحد شخص شاعره المفضّل من عهد الملكة آليزابيث |
| Peynirli kek en sevdiği şeydir ve doktor ona ne dedi? | Open Subtitles | غذائه المفضّل كَانَ كعكةَ جبن، وماذا الطبيب أخبرَه؟ |
| Annesi ona en sevdiği aktörün adını vermişti. Edward Goldenberg Robinson. | Open Subtitles | أمّه سَمّته إدوارد جولدنبيرغ روبنسن، بعد ممثلها المفضّل |
| Eğer o senin en sevdiğin gömleğinse, ...ona düzgün davran, bir yıka. | Open Subtitles | ،أنا فقط أقول ،إذا كان قميصك المفضّل عامله صحيحاً، و إعطه حمّاماً |
| Aynı en sevdiğin lokantadayken başka bir yerden yemek söylemek gibi. | Open Subtitles | هذا يشبه شخصا يسلم وجبات جاهزة في الجهة الخلفية لمطعمك المفضّل. |
| Kıyafetleri paylaşın ama mavi olanlar sende kalsın. Mavi senin en sevdiğin renk. | Open Subtitles | وزّعوا الفساتين، لكن أبقوا منها ذات اللون الأزرق لأنّهُ لونكِ المفضّل. |
| Şömine onun favori ayartma merkeziydi. | Open Subtitles | الموقد كَانَ مركز الإغْواء المفضّل لهاِ. |
| Baba, Pazar günleri hızla.... en favori günüm olmaya başladı. | Open Subtitles | أبي، يوم الأحد سرعان ما أصبح يومي المفضّل بالأسبوع. |
| Hey Silvio. Ben de tam favori paltomla gezintiye çıkmıştım. | Open Subtitles | أهلاً يا سيلفيو، خرجت للتمشية في معطفي الفرائي المفضّل. |
| Gerzek asistanım sana en iyi müşterimle ilgili bir şey fakslamış. | Open Subtitles | إسمعي، اليوم نصف مساعد ذكائي أرسل فاكس إليك بخصوص زبوني المفضّل |
| İşte şimdi benim favorim olan grafikteyiz çünkü bu bizim son 20 yılımız | TED | ها نحن هنا ، مع رسمي البياني المفضّل لأنها العشرون سنة الأخيرة لنا . |
| Eskiden Spruce Caddesi'nde oturduysanız ve en sevdiğiniz gömlek griyse sizinle hemen konuşmalıyım. Alo? | Open Subtitles | وإذا كان قميصك المفضّل رمادي وحريري، فأنا أحتاج للكلام معك الآن رجاء |
| Okumaktan hoşlandığım kiliseye gitmeyi severim | Open Subtitles | أحب الذهاب إلى الكنيسة إنّها المكان المفضّل لي للقراءة |
| Birçok konuda sınıf favorisi olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تكون المفضّل في الصفّ في الكثير من النشاطات |
| Bence bu benim en gözde pozisyonum olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنّ ذلك ربّما يكون الوضع المفضّل عندي |
| Ölmeden önceki gün Emily Sonoma'daki en sevdiğimiz pansiyonda bir süit ayırtmış. | Open Subtitles | اليوم سابق عبرت، إيميلي حجزتنا جناح في سريرنا المفضّل وفطور في سونوما. |
| Baksana, istersen bizi şehir merkezindeki onun gözdesi San Domenico restoranına götürtebilirim. | Open Subtitles | أتدري ماذا ؟ اُراهِنك بأنه سيأخذنا إلى مطعمه المفضّل يُدعى "سان دومينيكو" إنه بالمدينة |