"تظن أنك" - Traduction Arabe en Turc

• sanıyorsun
• düşünüyorsun
• sanıyorsunuz
• sandın
• zannediyorsun
• sandığın
• Sence
• düşündüğün
• olduğunu düşünüyor
• olduğunu düşünmüyor
• düşündüren
• düşünüyorsan
• düşünüyorsunuz
• sanma
• düşündün

Bu sik kafalının yakından izlemesi gerektiğini tek düşünen sen misin sanıyorsun?
تظن أنك الوحيد الذي يفهم أن هذا السافل يحتاج إلى المراقبة كصقر؟

Katılıyorum, beni kontrol etmelerinden önce ne kadar vaktin olduğunu sanıyorsun?
حقًا.. كم من الوقت تظن أنك تملك قبل أن يأتوا ليتفقدوني

Zaman Efendileri arkanda olmadan gücü daha ne kadar elinde tutabileceğini sanıyorsun?
إلى متى تظن أنك ستستحوذ على القوّة بدون مساندة سادة الزمان ؟

Hughes soruşturmasında kalmış olsaydın çocuğu bulmuş olacağını mı düşünüyorsun?
لو بقيت على قضية هيوز هل تظن أنك ستجد الطفل؟

Görmezden geldiğinizde o duyguların kontrol altında olduğunu sanıyorsunuz ama aslında onlar sizi kontrol ediyor.
قد تظن أنك تتحكم في المشاعر الغير مرغوبة عندما تتجاهلها، لكن في الحقيقة هي تتحكم فيك.

Ve sanki bir süpermarkette ekmek peynir alır gibi alabileceğini sanıyorsun.
وأنت تظن أنك تستطيع الحصول عليها كالحصول على أموال بقال فى سوبرماركت0 هاا0

Beni eve kadar izleyeceğini sanıyorsun bunu unut.
إذا كنت تظن أنك ستتبعنا إلى المنزل إنسَ الأمر

Sen burada ne yaptığımızı sanıyorsun, şampiyonluk maçları mı?
ما الذي تظن أنك ستحضره المباراة النهائية؟

Ne olduğun umurumda değil. Burada uyuyabileceğini mi sanıyorsun?
لا آبه بما أنت عليه تظن أنك تستطيع النوم هنا

Kimin s.kim arazisinden geçtiğini sanıyorsun, huh?
من تظن أنك تتجاوز أيها اللعين اهدأ يا صاح

- Beni dinle. Şu anda acı çektiğini mi sanıyorsun?
دعني اخبرك شيئاً، أنت تظن أنك تعاني هكذا؟

Çocuklar, onları koruyabileceğini sanıyorsun ama olmuyor.
الأطفال.. تظن أنك تستطيع حمايتهم لكن لا يمكنك

Neyin yanlış olduğunu sorunca kavga çıkartır. Niye onunla çalıştığını sanıyorsun,.. ...çünkü kimse çalışmak istemiyor.
تسألها ما الخطب تفتعل مشاجرة لماذا تظن أنك تعمل معها؟

Her şeyi bildiğini mi sanıyorsun? Küçük sansar seni.
تظن أنك تعرف كلّ شيء، تأخذ المشجعات الصغيرات

Beni köşeye sıkıştırdığını düşünüyorsun demek?
هكذا تظن أنك وضعتني أمام فوهة البندقية ؟

Şaşırtıcı bir şey gördüğünüzü sanıyorsunuz değil mi?
تظن أنك رأيت شيئا عظيما يا ماكجفرن؟ فعلا رأيت شيئا عظيما

sandın ki bir yıl boyunca sen beni istiyorsun, ben seni reddediyorum.
تظن أنك تطاردني و أنني لن أكون ملكاً لك.

Demek öğrenmek istemiyorsun. Kendini pişmiş zannediyorsun ama hala hamsın.
أجل ، لا تريد أن تعرف تظن أنك صلب العود لكنك مازلت طريّا

Mike, ne gördüğün ya da gördüğünü sandığın şey hakkında hiçbir bilgim yok.
مايك ، ليست لدي معرفة بما رأيت أو ما كنت تظن أنك رأيت

Manyağın teki serbest dolaşsaydı sen de saklanmaz mıydın? Bekle. Brian, Sence biraz geç kalmadın mı?
ألا تختبىء أنت إذا هناك قاتل مجنــون على الطريق ؟ ألا تظن أنك متأخر يا براين ؟

Bu kadar çok ihtiyacının olduğunu düşündüğün bu kadar antremanla ne yapacaksın?
هل تعلم ماذا ستفعل بكل هذا التدريب الذي تظن أنك تحتاجه بشده؟

Bu görevi bana veren ajan kayıp. FBI da senin sorumlu olduğunu düşünüyor.
العميل الذى كلّفنى بهذه المُهمة مفقود والمباحث الفيدرالية تظن أنك مسئول عن إختفائه

Bir ilişki yaşamak için biraz genç olduğunu düşünmüyor musun?
ألا تظن أنك صغير قليلًا على أن تبقى مرتبطًا في علاقة؟

Ben 3 yıldır burada uzman doktorum. Benden daha iyi bildiğini düşündüren ne?
أنا طبيب متخصص هنا منذ ثلاث سنين مالذي يجعلك تظن أنك تعرف أفضل؟

Eğer kardeşimin benden daha iyi olduğunu bildiğini düşünüyorsan, yanılıyorsun.
إن كنت تظن أنك تعرف أختي أكثر مني، أنت مخطئ.

Bana uzun uzun bakınca masum olup olmadığımı anlayacağınızı mı düşünüyorsunuz?
هل تظن أنك بتحديقك بي كفاية ستعرف ما إذا كنت بريئاً؟

Kazandığını sanma, çünkü kazanmadın. O kız tam bir dövüşçü.
لا تظن أنك ربحت لأنك لم تربح، تلك الفتاة مقاتلة.

Salak herif, uçurumdan atlayarak kurtulacağını mı düşündün?
هل تظن أنك ستنجو إذا رميت نفسك من فوق الجرف؟