"حشر" - Traduction Arabe en Turc

    • sokmak
        
    • sokmuş
        
    • sıkıştırmak
        
    - Kıvırmak veya içeri sokmak yok. - Sıra bende, sıra bende. Open Subtitles لا ثني ولا حشر قمصان به عندما نرتديه - دوري, دوري -
    Sana bir yerlere burnunu sokmak konusunda ne demiştim? Open Subtitles ماذا قلت لك عن حشر انفك في العديد من الاماكن؟
    Annem neden herkesin işine burnunu sokmak zorunda? Hadi ama! Open Subtitles لماذا على أمّي حشر أنفها في شؤون الآخرين؟
    - Birisi kilide sakız sokmuş. - Bu şehirdeki bir kaç vahşi. Open Subtitles شخص ما حشر علكة بداخلها حفنه من الهمج في هذه المدينه
    Kurşunu çıkarmak için parmaklarını kurbanın omuz yarasına sokmuş. Hepsi kendini kurtarmak için. Open Subtitles لقد حشر أصابعه في جرح كتف الضحية لإستعادة الرصاصة
    Yani, her gün... Arabamı sıkıştırmak zorunda kalıyordum. Open Subtitles أعني، كلّ يوم، عليّ حشر نفسي لدخول السيّارة.
    Burnumu sokmak istemem ama sadece Open Subtitles لا أنوي حشر أنفي في الموضوع لكنني أود القول فقط
    Eski sevgilisi ciğerlerimi bağırsaklarıma sokmak istiyor. Open Subtitles خليلها السابق يريد حشر رئتاي بمؤخرتي.
    Babam birinin kafasını tuvalete mi sokmuş? Open Subtitles أبي حشر رأس أحدهم إلى التواليت ؟ - أسكت-
    Beyaz perdenin mükemmelliğini öyle dandik bir kutuya sıkıştırmak ha. Open Subtitles حشر الجمال والتألق من الشاشة الفضية داخل ذلك الصندوق الأبيض والأسود
    Onlar da işareti sıkıştırmak zorunda kalmışlar. TED فاضطروا الى حشر علامة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus