| Charlie'nin prefrontal korteksine dalgalı ve değişken elektromanyetik alan gönderecek. | Open Subtitles | إنه يقدِّم تيّار متناوب و نبض حقل كهرومغناطيسي ليحفِّز الدماغ |
| Yaşamım boyunca annemin öfkesi küçük evimizi bir mayın tarlasına dönüştürürdü. | TED | طوال حياتي، حوّل غضب أمي منزلنا إلى حقل ألغام. |
| Hiç bir mısır tarlasında çıplakken geri geri koştun mu? | Open Subtitles | هل خلعت ملابسك من قبل وجريت بالعكس خلال حقل ذرة |
| Ulusal muhafızları çağırır, gemiye gidip yer çekimi alanını kapatırlar. | Open Subtitles | ستُخبر الحرس الوطني وسيذهبون الى مكان المركبة ويُغلقون حقل الجاذبية |
| Sakat bir tarla işçisi, melez bir kancık ve yaşlı bir kemancı. | Open Subtitles | عامل حقل مقعد و بغي مختلطة اللون و و عازف الكمان العجوز |
| Bir sezon daha sona erer ve Safeco Field bahara kadar kapılarını kapatırken taraftarlar o bildik cümleyle teselli buluyor: | Open Subtitles | وكذلك، كالآخر موسم الإبحار أنتهي والسقف القابل للسحب في حقل سافيكو يغلق حتى الربيع القادم والمعجبون مرة أخري |
| Geçen sene, aktivistler Filipinlerde bir saha deneyini işgal edip tahrip etti. | TED | في السنة الماضية، دمر نشطاء حقل مزوع بطريقة التجربة في الفيليبين |
| Bir tarlada 6 metrelik çukura gömülmüş isimsiz siyah çocuklardan biri olabilirsin. | Open Subtitles | لكنتِ طفل أسود مجهول آخر مدفونه تحت ستة أقدام في حقل زراعة |
| İleride yeterli boyda bir alan var ama sert olacak. | Open Subtitles | هناك حقل متسع بما يكفي أمامنا ولكن الهبوط سيكون وعراً |
| Bu alan, optogenetik olarak biliniyor. | TED | ان هذا المجال \ حقل العمل .. بات يعرف اليوم ب علم الجينات الضوئية |
| Sadece 8 yaşında küçük bir çocuktum o gün, annem beni arabadan çıkartıp sıcak bir Teksas pamuk tarlasına bıraktığında. | TED | لقد كنت إبن ثمان سنوات في ذلك اليوم الذي وضعتني فيه والدتي في حقل القطن ذاك في تكساس تحت الشمس الحارقة |
| Biz etrafa kaçıştık, fakat onlar bizi bir çeltik tarlasına kadar kovaladılar. | Open Subtitles | لَكنَّنا رَكضنَا بالجوار حتى طاردَونا إلى حقل رُزِّ. |
| Tv dizisinde jenerikten sonra bir lale tarlasında bana çakıyorsun. | Open Subtitles | في المسلسل, تقوم بضربي في حقل تيوليب لتزيد تشويق المسلسل. |
| Tatbikatın başında olan albay ise tatbikatın iptalini isteyivermiş çünkü zarar görmüş robotun mayın tarlasında kendini çekiştirmesini izlemenin çok insanlık dışı olduğunu söylemiş. | TED | وقد قام العقيد المسؤول عن الإختبار بإيقافه وإلغاءه، حيث يقول أنه عمل غير إنساني أن نرى هذا الروبوت وهو يجر نفسه عبر حقل الألغام. |
| Bir elektrik alanını görselleştirmenin en iyi yolu yer çekimini düşünmektir. | TED | الطريقة الفضلى لتصوّر حقل كهربائي تتمثل في التفكير في الجاذبية. |
| Seni adil bir tarla işçisi yapmak hakkında dediğini duydun mu? | Open Subtitles | أسمعته و هو يتحدث عن تحويلك لعامل حقل صالح؟ |
| Stay Field mi yoksa? | Open Subtitles | أنت تقصدين حقل البقاء .. صحيح.. هذه هي الحقيقة |
| Zıt Flash'ı alt edecek saha takımı hazır. | Open Subtitles | حقل مغناطيسي قوي من أجل حبس البرق العكسي. |
| tarlada kurbanları döven, tecavüz eden, sonra da öldüren bir ekip. | Open Subtitles | فريق يغتصب , يضرب و يخنق ضحاياه في حقل الذرة |
| - Elbette eminim. 50 metre sonra mısır tarlasından sağa dön. | Open Subtitles | بالطبع , بعد خمسة عشر متراً نتجه يميناً إلى حقل الذرة |
| Mısır tarlasının içinde karanlık yıldızların altında geri kalanını hatırlayamıyorum... | Open Subtitles | حسنا .. حقل الذره العميق .. خلف النجوم السوداء .. لا أستطيع تذكرها الآن |
| Bir tanesi özel mülkte, bir tanesi açık alanda, diğeri ise kasabanın sınırında. | Open Subtitles | إذن إحداهما في أرض خاصة والأخرى في حقل مفتوح والأخرى على حافة البلدة |
| Sence tarlaya tüm bunları yapan Kreisel'in çocukları mı? | Open Subtitles | هل تعتقد ان ما حدث فى حقل الذرة حقيقة كل ما اعرفة انى فقدت محصولى |
| Ve bu senenin 209 yarışmasında robot alanında başarılı olan takım.. | Open Subtitles | الفائز بجائزة منافسة 2.09 لهذه السنة. للبراعة في حقل الآليات ..تذهب |
| Yani, kim kendini kapana kıstıran bir enerji kalkanı yaratır ki? | Open Subtitles | أعني ، من الذي يُصدر حقل الطاقة التي تحاصرنا هنا ؟ |
| Oradan güç kalkanını devre dışı bırakmanın bir yolunu bulmalısınız. | Open Subtitles | أنت يَجِب أَن تَجدَ طريقة لتعطيل حقل القوة مِنْ هناك |