"عانت" - Traduction Arabe en Turc

    • acı
        
    • yaşadı
        
    • atlattı
        
    • yaşamış
        
    • geçirmiş
        
    • zor
        
    • çektiği
        
    • maruz
        
    • ciddi
        
    • olmuş
        
    • yaşadığı
        
    • yaşamıştı
        
    • geçirdi
        
    Yan etki profili geldiğinde ve gittiğinde bütün ailesi acı çekti. TED عانت كل عائلتها عندما عانت من حالة متقلبة من الأضرار الجانبية.
    Eski kral bizi öldürmediği için çok acı çekmiş olmalı? Open Subtitles لابدّ وأنّهـــا عانت كثيراً بسبب الملك السابق لم يقم بقتلنـــا؟
    ciddi bir ameliyat sonrası komplikasyonu yaşadı ama elimizden geleni yapıyoruz. Open Subtitles لقد عانت مضاعفات عملية خطيرة لكننا نفعل كل ما بوسعنا لها
    Dr. Larabee, benim kızım daha 11 yaşında... ve bu yaşta çok büyük badireler atlattı. Open Subtitles أنت تعلم, دكتور لارابي طفلتي عمرها 11 سنة فقط و هي عانت الكثير خلال ذلك
    Küçükken yaşamış olduğu şok edici deneyim onu incitmez de tavan arasında çok iğrenç bir şey görmesin, tamam! Open Subtitles لا يمكننى إيلامها بأنها قد عانت تجربة صادمة عندما كانت صغيرة شئ سيئ قد رأته فى العلية
    Eğer Emma ilaçlarını almayı kestiyse, psikolojik kriz geçirmiş olabilir. Open Subtitles لو أنّها توقفت عن تعاطي أدويتها، فلربّما عانت نوبة نفسيّة.
    Mükemmel yetiştirildiğinden dolayı, hayatının çoğunda, klasik isterinin klasik belirtilerinden dolayı acı çekti. Open Subtitles تربية لا تشوبها شائبة عانت كثيراً في حياتها من الأعراض الكلاسيكية للهستيريا المُزمنة
    O çocuk için acı çekmiş eminim kendini çok kötü hissetmiştir. Open Subtitles لقد عانت من أجل هذا الفتى أعتقد بأنّها قد شعرت بالأسف
    Bak yanlış anlama ama bence bu aile yeterince acı yaşadı. Open Subtitles اسمعن مع كامل الاحترام أظن أن هذه الأسرة عانت بما يكفي
    Sadece yaşama iradesini belirtmemişti, nasıl yeterince acı çektiğini ve niçin gitme vakti geldiğini anlatan 12 sayfalık bir döküman hazırlamıştı. TED لم تكتب وصيتها فقط، بل كتبت 12 صفحة عن كيف أنها قد عانت بما فيه الكفاية وكيف أنه قد حان الوقت لرحيلها.
    Yıllar sonra annemde omuzda acı ve sertliğe yol açan donmuş omuz hastalığı ortaya çıktı. TED وبعد عدة سنوات، عانت أمي من الكتف المتجمد، وهو يُحدث ألمًا وتشنجًا في الكتف.
    2007-2010 arasında, Suriye en kötü kıtlıklarından birini yaşadı. TED عانت سوريا من أسوأ موجات الجفاف في تاريخها بين عامي 2007 و 2010.
    Senin bildiğinden daha fazlasını yaşadı. Neden gitmeden önce aranızı düzeltmiyorsun? Open Subtitles لقد عانت اكثر مما تتخيل لما لا تحاول اصلاح الامور قبل ان تغادر؟
    Senin de bildiğin gibi karım büyük badireler atlattı. Benim yüzümden daha fazla acı çekmesini istemiyorum. Open Subtitles زوجتي عانت الكثير، كما تعلمين لا أريدها أن تعاني أكثر بسببي
    Janet McKenzie'nin verdiği ifade, büyük bir kayıp yaşamış, sevgili hanımının ölümüne tanık olmuş, sadık, kendini adamış bir hizmetçinin ifadesidir. Open Subtitles ثم استمعتم اٍلى شهادة جانيت ماكينزى مديرة منزل مخلصة و قديرة عانت أخطر خسارتين
    Büyükannem bir migren krizi geçirmiş. Gelince seni aradım ama çıkmıştın. Open Subtitles عانت جدتى وجعا حادا فى الرأس واتصلت بك عندما عدت لكنك كنت غائبة عن المنزل.
    İnsanlar bu fikri bin yılda anlarken zor zamanlar geçirdi. TED عانت البشرية لآلاف السنين محاولة فهم هذه الفكرة.
    Eğer vicdanınız varsa, bu kadar acı çektiği yeter dersiniz. Open Subtitles إذا كنت عاطفياً ، فليكن دافعك أنها قد عانت بما فيه الكفاية
    Son derecede fakirdi. Takip eden yıllarda, ciddi bir kıtlığa ve son derece yıkıcı sosyal çatışmalara maruz kaldılar. TED كانت فقيرة بشكل فظيع. وفي الأعوام التالية، عانت من مجاعات وصراعات اجتماعية مدمرة.
    Düşün bunu. Olanları düşün. yaşadığı sıkıntıyı herkesin çekmesini istiyor. Open Subtitles فكر بالأمر , فكر بكل ما حدث تريد أن تجعل الجميع يعاني كما عانت
    Eski karım da düşük yaptıktan sonra aynı şeyleri yaşamıştı. Open Subtitles طليقتى عانت من نفس هذه الاعراض بعد ان تعرضت للاجهاض

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus