"في مكتب" - Traduction Arabe en Turc

    • odasında
        
    • ofisindeki
        
    • bürosunda
        
    • 'da
        
    • bir ofiste
        
    • ofisinden
        
    • ofisinde bir
        
    • 'daki
        
    • ofisine
        
    • ofisindeyim
        
    • 'in ofisinde
        
    • odasına
        
    • ofisi
        
    • Eyalet
        
    • ofisindeydi
        
    Hayır, hayır. Müdürün odasında beklemen lazım. iş görüşmem bitene kadar. Open Subtitles لا, عليك الانتظار في مكتب المديرة لحين أن انتهي من المقابلة
    Lig ofisindeki, bok herife söylemiştim... Planlamadan... Kim sorumlu ha? Open Subtitles لقد أخبرت ذلك الأحمق في مكتب الإدارة، المسؤول عن التنظيم
    Yani, olay olduğunda o tam burada komiserin bürosunda bulunuyordu. Open Subtitles أعني كان هنا في مكتب المفوض حينما حدث هذا
    Ama dün onunla öğlen yemeği yediğimde Dışişleri Bakanlığı'nın protokol tutkusu hakkında, o da yaklaşık sizin gibi konuştu. Open Subtitles لكن عندما تناولت الغداء معه البارحة كان يقول مثل ما تقول تقريباً عن البروتوكول المتبع في مكتب العلاقات الخارجية
    bir ofiste oturmak ve kitaplar okumak. Bunlar beni mutlu ediyor, anliyormusun? Open Subtitles قد يبدو لك غريباً حياتي في نيويورك أجلس في مكتب أقرأ الكتب
    Belki de İlçe avukatlık ofisinden kızı sevmeyenlerden biri oraya sürükledi? Open Subtitles ربما أحد المختلين في مكتب النائب العام قدم دعوى فضائية ؟
    Ajansımın ofisinde bir karışıklık olmuş ama hâlâ televizyondayım ve bu iyi bir teşhir oldu. Open Subtitles كان هناك التباس في مكتب وكيلي لكني مازلت على التلفاز وهذا ظهور جيد
    Kat ve Marie yıllarca West Virginia'daki Mercer County Mahkemesi'nin bodrum katında penceresiz bir ofiste çalışıyorlar. TED عملاَ معًا لسنوات في مكتب بلا نوافذ. في سرداب في محكمة بمقاطعة ميرسر غرب فرجينيا.
    Ama korucunun ofisine bir mesaj bırakabildim ve 911'le konuştum. Open Subtitles لكني تمكنتُ من ترك رسالة في مكتب الحارس، وأتصلتُ بالطوارئ،
    Dedektif Lee, şu anda Tak'ın ofisindeyim. Open Subtitles المخبر لي تعال هنا ونظف أنا في مكتب الرئيسي لتاك
    Dr. Wallace'in ofisinde yaşadığım şey daha önce başıma gelmemişti. Open Subtitles ماحدث في مكتب الدكتور والاس لم يحصل لي من قبل
    Hayır, hayır. Müdürün odasında beklemen lazım. iş görüşmem bitene kadar. Open Subtitles لا, عليك الانتظار في مكتب المديرة لحين أن انتهي من المقابلة
    Peki, o bir posta odasında, bir resepsiyon alanı, bir çağrı merkezinde sıradışı saatlerde çalışmaya istekli olabilir. TED قد تكون مستعدة للعمل خلال ساعات غريبة في مركز الاتصال، في فضاء الاستقبال، في مكتب البريد.
    Ama sağduyunun savcının odasında oldukça az etkisi vardır. Open Subtitles ولكن الحسّ السليم يحمل القليل جداً من الوزن في مكتب المدّعي العام
    Ve tam olarak 11 yıl önce dün, penguen ofisindeki telefonum çaldı. TED وقبل 11 عام بالضبط رن جرس الهاتف في مكتب رعاية البطاريق
    Benim ücretimi General'in ofisindeki kasadan öderlerdi. Open Subtitles اعتادوا ان يدفعوا لي اجري من صندوق قوي في مكتب الجنرال.
    Röportajın onun evinde yapıldığı konuşu değil, Yeniden Seçtirme Komitesi bürosunda imha işleminin yapıldığı konuşu asıl hikaye. Open Subtitles القصة تكمن في حقيقة أن المقابلة لم تحدث في منزلها و لكن في مكتب لجنة إعادة الإنتخاب
    Evlilik bürosunda Seema Chopra adına hiçbir kayıt yoktu. Open Subtitles ليس هناك حجز بإسم سيما شوبرا في مكتب الزواج
    Eyalet Savcılığındaki arkadaşlarımı da, daha fazla şeyler bulması için kullanabilirim. Open Subtitles ويمكنني استعمال أصدقائي في مكتب المدعي العام للولاية كي أعرف المزيد
    Boston yeni kentsel mekanikler ofisinden çok zeki insanların bir çalışması. TED هذا عمل أشخاص الأذكياء جدا في مكتب نيو أوربان ميكانيكس في بوسطن.
    Ayrıca bir basiliski öldürdü. Dumbledore'un ofisinde bir kılıçla. Open Subtitles وقد قتل ثعبانا خرافيا، بالسيف الموجود في مكتب دمبلدور
    Şu FBI'daki dostunla konuşmam lazım. Evet. Open Subtitles أنا تحدثت مع مساعدك في مكتب التحقيقات الفدرالي
    Affedersiniz, bakanın ofisine çağırıldım. Open Subtitles آسف. أنا مطلوب في مكتب الوزير أقترح ان نقوم بتحديد ميعاد جديد
    Şu anda Duncan'ın ofisindeyim! Open Subtitles أين أنت أنا في مكتب دنكان الآن
    Topçu çavuş Alvarez'in ofisinde buna uyan bir tane daha bulun. Open Subtitles جيبز : ابحثو ان كان لدينا شبيه بها في مكتب الفاريس توني :
    Turuncu saçların intikamını alıyordu ve onu House'un odasına koymuştu. Open Subtitles كان ينتقم بسبب الشعر البرتقالي و فخخها في مكتب هاوس
    dedi. Şu anda, Güney Afrika Astronomik Rasathanesi, Gelişim için Astronomi ofisi'nde çalışıyorum. TED الآن، أنا أعمل في المرصد الفلكي لجنوب أفريقيا، في مكتب علم الفلك للتنمية.
    Eğer onu beraat ettirmeseydiniz, Eyalet Savcılığı Ofisinde oturuyor olamazdı. Open Subtitles لو لم تبرئيه لما كان موجوداًً في مكتب المدعي العام
    Jimmy Cusack ölüdürüldüğü gece, başkan onun ofisindeydi. Open Subtitles قصّة السَنَةِ! رئيس البلدية كَانَ في مكتب جيمي Cusack الليل الذي هو قُتِلَ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus