"كان صغيراً" - Traduction Arabe en Turc

    • Küçükken
        
    • Küçük bir
        
    • çok küçüktü
        
    • gençken
        
    • Bir zamanlar genç
        
    • küçük de
        
    • önemli veya
        
    • küçük olduğuna
        
    Sürekli peşimde gezerdi. Küçükken poposunu ısırırdım. Küçükken poposunu ısırırdım. Open Subtitles كان يتبعني طوال الوقت كنت اعض مؤخرته عندما كان صغيراً
    Küçükken bir bakıcısı vardı. Open Subtitles عندما كان صغيراً, كانت تعتني به مدبرة منزل
    Küçük bir şeyse her yere saklanabilir. Open Subtitles حسناً ، لو كان صغيراً يُمكن أن يُخبأ في أي مكان
    Annesini hatırlamak için çok küçüktü, ama hep bir şeylerin eksik olduğunun farkındaydı. Open Subtitles فقد كان صغيراً ليتذكر والدته ولكنه دوماً ما علم أن هناك شئ مفقود
    gençken boyardı, evleri değil, tuvalleri. Open Subtitles شكرا لك وقبل ذلك عندما كان صغيراً .كان يرسم .ليس منازل ولكن لوحات
    Bir zamanlar genç ve yakışıklyıdı. Open Subtitles كان صغيراً وجميلا.
    küçük de olsa, Londra'daki bir ev burada büyük bir şey almaya yeter. Open Subtitles ومنزل في لندن, حتى لو كان صغيراً ستكفي قيمته لشراء شيء حقيقي هنا
    Ne kadar önemli veya önemsiz olduğu sorun değil. Kayıpların verdiği acıyla kıyaslanamaz. Open Subtitles مهما كان صغيراً أو مهماً مقارنة بمعاناة الخسارة
    Ne kadar küçük olduğuna bakmadan gazete kupürlerini bile kesip saklıyor. Open Subtitles كل ذكر في الصحف، مهما كان صغيراً
    Anneleri Küçükken araba kazasında ölmüşler. Open Subtitles والديه توفيا في حادث سيارة عندما كان صغيراً
    Küçükken patron derslerinde pek başarılı değildi, değil mi? Open Subtitles رأيسي ليس جيداً في الدراسة عندما كان صغيراً , صحيح؟
    Küçükken böyle derdi. Open Subtitles كان معتاد أن يقولها هكذا عندما كان صغيراً
    O Küçükken ediyordum artık etmiyorum. Birbirimize alıştık. Open Subtitles كرهـته عندما كان صغيراً أما الآن فنحن نشكّل صُحبّة
    Küçükken lymphoma hastalığından hep böyle güneşli günlerde birilerinin öleceğini düşünürüm Open Subtitles كان صغيراً و اُصيب بورم ليمفاوي و لهذا في الأيام المشمسه أشعر أن أحداً سيموت
    Oğlum kendisini uyandıran bu sesi... yıllar önce Küçük bir çocukken bir kez daha duymuştu. Open Subtitles الصوت الذي أيقظ ابني كان صوت سمعه مرة واحدة فقط من قبل منذ عدة سنوات عندما كان صغيراً
    Küçük bir adamdı ama çok çalıştı ve Başbakan oldu. Open Subtitles كان صغيراً لكن قام بعمل عظيم وأصبح رئيساً للوزراء
    Aslında filmi izlemeye davetli değildi, daha çok küçüktü. TED و لم يكن قد حضر السينما من قبل . فقد كان صغيراً جداً على ذلك.
    Yuvasından atlamak için bile çok küçüktü. Open Subtitles منذ كان صغيراً , كان أصغر من أن يستطيع أن يقفز على السرير
    Güya, o gençken... bir köpek boğazını parçalamış ve ses tellerini kopartmış... Open Subtitles يقال إنه حين كان صغيراً مزق كلب حنجرته وانتزع حباله الصوتية
    Bir zamanlar genç ve yakışıklıydı. Open Subtitles كان صغيراً وجميلا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus