| Şimdi babaya ihtiyacı var, Eskiden olduğu gibi. | Open Subtitles | هو يحتاج لأب الآن بقدر إحتياجه إليه من قبل |
| Evet. bir kere olsun, iyi bir babaya dönüşsen olmaz mı? | Open Subtitles | أجل ، ألا يمكنك أن تتحول لأب صالح لمرة واحدة؟ |
| Çocukların, top oynayacakları kızlar hakkında konuşacakları bir babaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | الفتي يحتاج لأب شخص ليلعب معه و يحدثه عن الفتيات |
| Zengin babanın şımarık veledi. Sence bir şeyi elde etmenin tek yolu onu satın almak. | Open Subtitles | لأنك البنت المدللة التافهة لأب غنى كل ما تودين الحصول عليه تشتريه بأموالك |
| "Maalesef, oğlunun bu geçişine yardımcı olacak tek şey babanın vefat etmesidir." | Open Subtitles | من المحزن, انه ليس هناك شيء يشبه الرحيل بالنسبة لأب لينقل كل مناسكه لأبنه |
| bir baba güzel bir Pazar sabahı kızını ziyaret edemez mi? | Open Subtitles | ألا يمكن لأب أن يزور ابنته في صباح يوم أحد جميل؟ |
| Her çocuğun bir babaya ihtiyacı olduğunu biliyordu. Hayal ya da gerçek. | Open Subtitles | كانت تعلم بأن كل طفل يحتاج لأب حقيقي أو تخيلي |
| Annenin hikâyeler uydurmasının sebebi, senin bir babaya ihtiyacın olduğunu bilmesiydi. | Open Subtitles | أمك اختلقت كل هذه الروايات لأنها كانت تعلم بأنك كنت تحتاج لأب |
| Benimde, bana hergün sevgiyle banyo yaptıran, bana evde otur diyen kısır bir yalancıdan çok gerçek bir babaya ihtiyacım vardı! | Open Subtitles | ربما أحتجت لأب بدلاً من أب البقاء بالبيت الذي غمرني بالحب في كل يوم من حياتي ذلك الكاذب عديم النطاف |
| Bebeğin bir babaya ihtiyacı olduğunu biliyorum ama böylesine değil. | Open Subtitles | أعلم أن الطفل يحتاج لأب لكن ليس أباً كهذا |
| Artık babaya ihtiyacım yok. Ama sağol. | Open Subtitles | لم أعد بحاجة لأب بعد الآن ولكن شكراً على أيّ حال. |
| Bebeğimin devlet okulunda öğretmenlik yapan bir babaya ihtiyacı yok. | Open Subtitles | طفلي ليس بحاجة لأب يعمل استاذ بمدرسة عامة |
| Ama ben, bir babaya ihtiyaç duyduğum bu gerçek dünyada yaşıyorum. | Open Subtitles | ولكنني أعيش في العالم الواقعي حيث أحتاج لأب لعين |
| Shannon'ın akciğeri, sigara içmemesine rağmen kanser olan genç bir babaya gitti. | Open Subtitles | ريئتي شانون ذهبت لأب .. مصاب بالسرطان رغم انه لم يسبق له التدخين |
| Böyle bir dünyada yaşarken senin gibi bir babaya ihtiyacı var. Yanında ve hayatta olan bir babaya. | Open Subtitles | إنه يترعرع في عالم حيث يحتاج لأب مثلك حوله، وعلى قيد الحياة |
| Böyle bir dünyada yaşarken senin gibi bir babaya ihtiyacı var. Yanında ve hayatta olan bir babaya. | Open Subtitles | إنه يترعرع في عالم حيث يحتاج لأب مثلك حوله، وعلى قيد الحياة |
| Hayatında bir babaya ne kadar çok ihtiyacı olsa da, bu sen olamazsın. | Open Subtitles | رغم احتياجه لأب في حياته, لا يجب ان يكون هو انت. |
| Bir babaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لستُ بحاجة لأب لا أريد أبا في حياتي |
| Bir babanın neler yapmak isteyeceğini anlayabilirsiniz mutlaka. | Open Subtitles | حسناً، بإمكانكِ أن تفهمي بالتأكيد كيف يمكن لأب أن يُرد ذلك. |
| Oğlunu kaybetmiş bir babanın üzerine atlayacak ne kadar kadın var bilemezsin. | Open Subtitles | أنت لن تصدقى كم عدد النساء الأتى خلعوا سراويلهم لأب قد فقد إبنه |
| Resmi ve meşru bir babanın isteyebileceği en iyi resmi ve meşru oğullarsınız. | Open Subtitles | أنتم الثلاثه أفضل ابناء رسميين وقانونيين يمكن لأب رسمي وقانوني ان يتمناهم |
| 1960'da Haitili bir baba ve Puerto Ricalı bir annenin oğlu Bisquiat, Boerum Hill'de çocukluğunu sanat ve yaramazlık yaparak geçirdi. | TED | باسكيات، الذي وُلد في 1960 لأب هايتي وأم بورتوريكية، قضى طفولته في ممارسة الفن والمشاغبة. |