| Daha önce yaşadığın bir yer vardı herhalde. | Open Subtitles | أنت لا بد وأن عشت في مكان ما قبل ذلك |
| Epey sağlam sıçtın herhalde. | Open Subtitles | لا بد وأن كان هناك الكثير من التبرزّ |
| Onun rehberliğinde büyük ölçüde ...ilerlemiş olmalısın. | Open Subtitles | أنت لا بد وأن تقدمت كثيرا تحت ارشاده. فقط بعض التقنيات السطحية. |
| Babamla önemli bir iş yapıyor olmalısın | Open Subtitles | لا بد وأن بينك وبين أبي أمر كبير. كبير؟ أجل |
| Saçının rengini açtıklarında aklından da bir şeyler götürmüş olmalılar. | Open Subtitles | وعندما يشيب شعرك جرّاء ذلك لا بد وأن ذلك سيتسبب فى اختلال عقلك أيضاً |
| Eee, şu Heather Holloway, oldukça ateşli olmuş olmalı. Evet. | Open Subtitles | إذاً، هذر هولواي هذه هي لا بد وأن تكون مثيرة جداً. |
| Büyükelçi ve elçilik mensupları geliyor olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأن السفير والوفد المرافق له وصلوا للتو |
| DüSerken bana bir Sey çarpmiS olmali. | Open Subtitles | لا بد وأن شيئاً ما أصابني مما أدى إلى سقوطي |
| Şimdiye kadar sürtüklere alışmış olmalıydı. | Open Subtitles | لا بد وأن ذوقه سيصبح جيداً في العاهرات منذ الآن. |
| Bütün odalar aynıdır herhalde. | Open Subtitles | لا بد وأن جميع الغرف متشابهة |
| Onu içeri Beth aldı herhalde. | Open Subtitles | لا بد وأن (بيث)سمحت له بالدخول أقصد تركته يدخل |
| Ah, herhalde ben... | Open Subtitles | لا بد وأن أقوم بهذا |
| Çantan? Bir çantan vardır herhalde! | Open Subtitles | لا بد وأن لديك واحدة - لا .. |
| O seni ölüme terk ettiği için acı çekmiş olmalısın. | Open Subtitles | ويحميك ويعتني بك ما أتفهمه هو الألم الذي لا بد وأن شعرت به عندما تركك لتموتي |
| Gittiği için rahatlamış olmalısın. | Open Subtitles | لا بد وأن العبء خف عليك بعد مغادرتها |
| O zaman Eski Yunanlılar hayatta kalan Kadimlerden birinden duymuş olmalılar. | Open Subtitles | اليونانيون لا بد وأن سمعوه من أحد القدماء الباقين على قيد الحياة. |
| Bu çocuklar saatlerini birbirlerine hakaret etmekle harcıyor olmalılar. | Open Subtitles | لا بد وأن هؤلاء الطلاب يقضون نصف ساعات استيقاظهم |
| Büyük büyük annem o geldiğinde, küçük bir kız olmuş olmalı. | Open Subtitles | والدة جدتي لا بد وأن كَانت فتاة صغيرة عندما وصل |
| -Sana bir şey olmuş olmalı . -Evlendim . | Open Subtitles | لا بد وأن شيئاً ما قد حدث لك لقد تزوجت |
| - Üzgünüm, kulağa salakça geliyor olmalı. - Hayır, gelmiyor. | Open Subtitles | أنا آسف، لا بد وأن كلامي يبدو غبيًا - .كلّا، ليس كذلك - |
| - Üzgünüm, kulağa salakça geliyor olmalı. - Hayır, gelmiyor. | Open Subtitles | أنا آسف، لا بد وأن كلامي يبدو غبيًا - .كلّا، ليس كذلك - |
| O kuslar sehrin üzerinde karis karis dolasmis olmali. | Open Subtitles | لا بد وأن تلك الطيور قد مرت خلال المدينة شارعاً بشارع |
| Omurga patlamayla parçalanmış olmalıydı, herşey alt üsttü. | Open Subtitles | لا بد وأن الدفة قد انشطرت مولدة الإنفجار كل شيء كان رأساً على عقب |