| Eğer buradan gidersen ben üzülürüm Ama belki de buradan gitmelisin. | Open Subtitles | سيحزنني إن كنت ستذهب لكن ربما يجب أن تغادر من هنا |
| Alınma Ama belki de tappa-tappa-tappa'dan başka açıklamalara ihtiyacım vardır. | Open Subtitles | بدون إساءة لكن ربما أحتاج لتوجيه أكثر من الخطوات الأساسية |
| Onları terk olmazdı eğer Evet, ama, belki de hala burada olurdu. | Open Subtitles | نعم ، لكن ربما لو لم أقم بمغادرتهم لكانوا ربما هنا الآن |
| Şoförün tuhaf davrandığını düşünüyorsunuz, fakat belki de eve yetişmek için acele ediyordur. | Open Subtitles | تعتقدين بأن سائق الحافلة غريب لكن ربما يكون مستعجلاً فقط للعودة إلى المنزل |
| - Onun ayakkabılarında çim parçacıkları olmalıydı ama muhtemelen halıya bastığında temişlenmiştir... | Open Subtitles | لابد أن هناك جسيمات عشب على حذائه لكن ربما مسحت في السجادة |
| Azıcık ellememin mahsuru yok diye düşünmüştüm, Ama belki de vardır. | Open Subtitles | ظنت أنه يمكنني الحصول على ممارسة سريعة للجنس لكن ربما لا |
| Ama belki de bu bakkal dükkanını bahsettiğinden daha fazla seviyorsundur. | Open Subtitles | لكن ربما تحبّ متجر البقالة هذا أكثر مما قلت أنك تفعل |
| Ama belki de bu benim hatamdı. Seni beşliyi eğittiğim şekilde eğitemem. | Open Subtitles | و لكن ربما هذا ذنبي لا يمكنني أن أدربك كما دربت الخمسة |
| Ama belki de en önemli ders boşandığın zaman unutman gerektiğidir. | Open Subtitles | لكن ربما الدرس الأكثر أهمية.. أثناء طلاقك هو أن تتعلم المغفرة.. |
| Çok akıllıca bir hareket değildi belki Ama belki de öyledir. | Open Subtitles | ولعله لم يكن الشيء الأذكى لفعله لكن ربما كان شيئاً ذكياً |
| - Ama belki de Doktor'u sevip kaybetmekten daha iyidir. | Open Subtitles | لكن ربما ذلك أفضل من أن تحبي ثم تخسري الدكتور |
| Bunun seni çok şaşırtabileceğini biliyorum ama, belki de dersi kaçırmak istememiştir. | Open Subtitles | أعرف أن هذا ربما صدمك لكن ربما لم تود أن تفوت الحصص |
| Ama belki de kimse beni taciz etmedi çünkü kimsenin umurunda değil. | Open Subtitles | و لكن ربما لا أحد يضايقني هذا الأسبوع لأن لا أحد يهتم. |
| Bu ifadelerin yerinde olup olmadığını bilmiyorum Ama belki de doğrudurlar. | Open Subtitles | أنا لا أعرف إذا هذه التصريحات دقيقة لكن ربما أنها صحيحة |
| Ama belki de istediğin budur. Her şeyi olduğu gibi bırakmak. | Open Subtitles | لكن ربما هذا ما تريده أنت إبقاء كل شيء في مكانه |
| Ama belki de ona kulak vermeyi denemeli ve açıklamasına izin vermelisin. | Open Subtitles | لكن ربما , يمكنكِ المحاولة و000 وتستمعين لها عندما , توضح الأمور |
| Ama belki de öldüren adam sadece para ile ilgilenmiyordu. | Open Subtitles | لكن ربما الرجل الذي فعل ذلك لم يكن مهووسًا بالمال |
| fakat belki de şunu keşfettik: Gençlik Çeşmesi aslında içimizde ve kurumuş hâlde. | TED | لكن ربما نكون قد اكتشفنا بأن ينبوع الشباب هو في الواقع موجود بداخلنا، وقد جف للتو. |
| fakat belki de iklim değişikliğini, havayı tecrübe ettiğimiz o içgüdüsel seviyede düşünme zamanı gelmiştir. | TED | لكن ربما هذا هو الوقت لكي نبدأ بالتفكير في التغيّر المناخي علي نفس المستوى المتوغل الذي اختبرنا فيه الهواء. |
| ama muhtemelen bu bilgilerin en işe yarar olanı tanığın konuştuğunuzu duyduğu şeyler. | Open Subtitles | و لكن ربما أكثر نفعا من تلك المعلومات هي المحادثة التي سمعها شاهدنا |
| Yara yok, ama zamanla ilgili olabilir. Çok fazla beyaz kan hücresine sahip. | Open Subtitles | لاتوجد آفات لكن ربما يكون ذلك مع الوقت لديه ارتفاع عدد الكريات البيضاء |
| - Belki çalışıyorlardır. - Ne olduklarını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | لكن ربما كانوا يعملون أريد أن أعرف ماذا يحدث |
| ama sanırım işimin içerdiği tehlikeyi seviyorum. | Open Subtitles | لكن ربما انا مولع بالأعمال الخطرة في هذه اللعبة. |