| Arama bir cep telefonundan yapılmış. Konturlu bir telefondan yani. | Open Subtitles | الاتصال أجري من هاتف خليوي الذي تشتريه و تدفع الدقائق |
| Önce Spencer'in telefonundan Emily'i aramalar, ...sonra mezarlıktaki fotoğraf, ve şimdi de... | Open Subtitles | أولاً ,مكالمة ايميلي من هاتف سبينسر ثم صور المقبرة , والآن .. |
| - Hayır! - Sadece kaza olup olmadığını öğrenmek için ankesörlü telefondan arayabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نتصل كمجهول من هاتف عام لنعرف إن كان هناك حادثاً فحسب |
| Bu şerefsizleri telefondan telefona takip etmek istiyorsan... ..neden sen gidip yapmıyorsun? | Open Subtitles | إذا أردت اللحاق بالسفلة من هاتف لآخر، لمَ لا تفعل ذلك بنفسك؟ |
| Şu an telefon kulübesindeyim ve evimde de telefon yok. | Open Subtitles | إنني أتحدث من هاتف عام و لا امتلك هاتفا في منزلي |
| Önce cep telefonu ile aradın.., ...sonra gittin suratına kapattın.., ...şimdi de uçaktan aramaktan mı bahsediyorsun? | Open Subtitles | أولاً تتصلين من هاتف محمول أثناء المسير، ثم تفقد مكالمة مباشرة، والآن تتحدثين عن مكالمة من الطائرة؟ |
| Arama, nakit parayla alınan kullan at telefonlardan biriyle yapılmış. | Open Subtitles | ورد من هاتف قابل للتخلص، تمّ شراؤه بأموال نقديّة. |
| Evet araba telefonundan arıyorum konuşacak vaktim yok. | Open Subtitles | أجل، أتصل من هاتف سيارة لذا فليس لدي متسع من الوقت. |
| Sağlık durumunu cep telefonundan öğrenemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك الاطمئنان على صحة أحد من هاتف محمول. |
| Herhalde babasının telefonundan aradı. | Open Subtitles | آه . بالتّأكيد اتصل بي من هاتف أبيه المحمول |
| Evdeki küçük çocuk, ablasının telefonundan beni aradı. | Open Subtitles | ابن سميث المحتجز بالداخل اتصل بى من هاتف اخته |
| Evdeki ufaklık beni ablasının cep telefonundan aradı. | Open Subtitles | ابن سميث المحتجز بالداخل اتصل بى من هاتف اخته |
| Telefondaki SIM kard, tek kullanımlık ve içindeki mesajlar başka bir telefondan yollanmamış. | Open Subtitles | البطاقة من صاحب الهاتف الخليوي هي الموقد والرسائل النصّيّة قادمة من هاتف آخر |
| Ankesörlü telefondan yapılan beşi hariç, bütün aramaların nedeni belli. | Open Subtitles | كُلّ المكالمات مُحتسبة، ما عدا خمسة من هاتف مدفوع بالمدينة |
| Kocam barda kocaman göğüslü bir kızla beraberken neden beni ankesörlü telefondan arasın? | Open Subtitles | إذا كان زوجي في بار مع ساقطة لماذا سيتصل بي من هاتف مدفوع؟ |
| Binbaşının telefonuna bu sabah gelen çağrı kullan at telefondan yapılmış. | Open Subtitles | مكالمة واردة إلى هاتف القائد هذا الصباح من هاتف مدفوع مسبقاً. |
| telefon kulübesine inmek istemedim. | Open Subtitles | أنا لم أرد من الكابينة بالأسفل ورددت من هاتف البار |
| telefon için bozuk para, sizi arayıp, raporlarını sunmak için. | Open Subtitles | ونقود ليتصل بك، من هاتف عام ليبلغك التطورات |
| Huan Minglu, cinayet sabahı yaklaşık olarak 2'de, telefon kayıtları gösteriyor ki kayıtsız telefonunuzla bir görüşme yapmışsınız. | Open Subtitles | هون مينجلو, في تمام الساعه الثانية صباحاً في صباح يوم الجريمة أظهرت التقارير أنك تسلمت مكالمه من هاتف خلوي غير مدرج |
| Hayır, Ama sadece dinle lütfen, tamam mı? Ankesörlü telefonu kullandı | Open Subtitles | لا لم القاه لكن اصغى الىّ لقد اتصل من هاتف عمومى مع ان معه جوّال |
| Sonraki gün Trinidad'ın 80-90 km güneyinde bulunan Garberville'de ödemeli telefonlardan | Open Subtitles | قام بإتصالين في يوم الـ 20 من ذيسمبر من هاتف عمومي في بلدة جاربيرفل |
| Ölen nişancının telefonunda yapılan 4 arama. | Open Subtitles | اربعة مكالمات من هاتف الرامى الميت الى ميشيل |