"هو السبب الوحيد" - Traduction Arabe en Turc

    • tek sebebi
        
    • tek nedeni
        
    • Tek sebep
        
    • Tek neden
        
    • Tek nedenin
        
    • tek sebebinin
        
    İnsanların her şeye değer olduğumu düşünmelerinin tek sebebi sensin. Open Subtitles هذا هو السبب الوحيد أى شخص يعتقد أننى أساوى شيئا..
    Yapma, izciliğe devam etmemizin tek sebebi bu değil ki. Open Subtitles هيا، ليس هذا هو السبب الوحيد أننا لازلنا في الكشافة
    Burada kalmamın tek sebebi bu. Sana yardım etmek. Open Subtitles هذا هو السبب الوحيد لبقائى هنا ، لمساعدتك
    Bu da eski dostumun hala canlı olmasının tek nedeni. Open Subtitles أعتقد أن هذا هو السبب الوحيد لبقاء صديقي العجوز حيا
    - Bilmiyorum. Ucuz. - Bize yardım etmenizin tek nedeni bu. Open Subtitles لا أدرى , غش هذا هو السبب الوحيد الذى جعلك تساعدينا
    Birisine bağlılık sözü vermeni sağlayacak Tek sebep bu mu? Open Subtitles هل ذلك هو السبب الوحيد الذي ترغب به لكي تلتزم؟
    Bu herhangi birinin her şeyi yapması için Tek neden. Open Subtitles هذا هو السبب الوحيد كي يفعل أيّ شخص أيّ شئ
    Seni şapel partneri olarak seçmesinin tek sebebi bu. Open Subtitles ذلك هو السبب الوحيد الذي جعله يختارك لتكون رفيقه
    Ve efendim, size daha önceden bilgi vermememin tek sebebi, oylamaya daha iki ay olması. Open Subtitles وهذا هو السبب الوحيد الذى لم اطلعك بسببه سابقا لان التصويت لم يكون قبل شهرين من الان
    Tanrı seni korusun. Yapacağım. Ama bunun tek sebebi var, yoksa... Open Subtitles لكن هل هذا هو السبب الوحيد ام ان لاليتا لها طرف بالموضوع
    Burada olmanızın tek sebebi bu Bay Olsen. Open Subtitles وهذا هو السبب الوحيد انك هنا ، السيد. اولسن.
    Seni öldürmememin tek sebebi, onun bunu yapmamı istemeyecek olmasıdır. Open Subtitles هى فقط تحتاجنى و هذا هو السبب الوحيد لإبقائى عليك حيا
    Tamam, bekar olmamın tek sebebi işim olmayabilir. Open Subtitles حسنًا، ربما ليس العمل هو السبب الوحيد لكوني عازبة
    Ama o kadar büyük planlar yapmanın tek nedeni bu muydu ? Open Subtitles لكن هل هذا هو السبب الوحيد قمت بها مثل هذه الخطط الكبيرة؟
    Ve bu okulda olmanın tek nedeni de bu. Open Subtitles وذلك هو السبب الوحيد لوجودك في هذا المكان
    Seninle ilk başta çıkmamın tek nedeni bu zaten. Open Subtitles ذلك هو السبب الوحيد الذي دعاني للخروج معك من البداية
    Portekizce konuşmamın tek nedeni budur. Open Subtitles هذا هو السبب الوحيد لأني أتكلم البرتغالية
    Ve bu çitlere gelmeyi sürdüreceğimin tek nedeni. Open Subtitles و هو السبب الوحيد الذي سأستمر من الاقتراب منه
    Bir şey yapmak için elimde kalan Tek sebep para. Open Subtitles المال هو السبب الوحيد الذي تبقَ لي لفعل أي شيء
    Bir ev sahibinin onları evden atmak için sahip olması gereken Tek sebep bu çünkü GLBT bireyleri ayrımcılığa karşı korumak için bir kanun yok. TED هذا هو السبب الوحيد الذي يحتاج إليه المالك لطردهم ، لأنه ليس هناك حمايةٌ من العنصرية ضد هؤلاء الناس.
    Bunun Tek neden olduğundan emin değilim. Kendinizin karar vermesine bırakıyorum. Open Subtitles لست متأكدأ هل هو السبب الوحيد قرروا أنتم
    Tek nedenin bu olduğunu söylemek yalan olur. Open Subtitles سأكذب إن قلت أن هذا هو السبب الوحيد
    Cennette bir hafta sonundan vazgeçmek için tek sebebinin bu olduğuna emin misin? Open Subtitles هل أنت متأكدة من أن هذا هو السبب الوحيد لتخليك عن أسبوع في الجنة ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus