Herkesin bize öğreteceği birşeyler vardır, Ve biz öğrenmeyi hiç bırakmayız. | Open Subtitles | كل شخص لديه شيء ليعلمنا اياهـ ونحن لا نتوقف عن التعلم |
Bu adam yeniden öldürecek Ve biz, hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | هذا الرجل سوف يقتل مرة أخرى ونحن لا نعرف عنه شيئا |
Bu onun işi hakkında, Ve biz bile daha göremedik. - ama biz denemeye -- | Open Subtitles | إنها تخص عملها ونحن لا نَستطيعُ رُؤيتها حتى لَكنَّنا نُحاولُ أن |
Yani, anlaşmaya bağlı kaldınız ama biz kalmadık. | Open Subtitles | أقصد، أنتما نفذتما جانبكم من الصفقة ونحن لا |
Bunu sadece oyunlar için yapmak istemiyoruz | TED | ونحن لا نُريد أنْ نفعل هذا فقط في الألعاب. |
Evet, Biz de son bir aydır bir b.k yapmadan öyle oturuyoruz. | Open Subtitles | نعم ، ونحن لا أهمية لنا أو ما فعلناه خلال الشهر الماضى |
Biliyorsun, açıklamaların zamana ihtiyacı var ki biz zamana sahip değiliz. | Open Subtitles | أنتى تعلمين أن الشرح سيتطلب بعض الوقت ونحن لا نملك هذا |
Bu kaynakların ne kadar değerli ve nadide olduklarını fark etmiyoruz ve ilgisizliğimiz yüzünden onları yok etmeye devam ediyoruz. | TED | ونحن لا ندرك مدى أهمية وقيمة هذه الموارد، ومع ذلك، من خلال لامبالاتنا، نستمر في تدميرها. |
Antlaşmalarla ilgili problem, kabilelerin bağımsız uluslar olarak varolmalarına izin vermesiydi Ve biz bunu kabul edemezdik; | TED | مشكلتنا مع المعاهدات أنها تضمن للقبائل سيادتها على أراضيها. ونحن لا نرضى بذلك |
Ve biz basında yazılanların aksine oturup, ortalama vatandaşın metaveri profillerini çalmıyoruz. | TED | ونحن لا نقوم , على عكس بعض الاشياء التي تم كتابتها عنا, نحن لا نقوم بالجلوس واستخراج بيانات وصفيه لاناس عاديين. |
Bizim insanlarımız dışarıda açlıktan ölüyorlar, kadınlar sokaklarda yatıyor Ve biz bunu görmüyoruz. | TED | إخواننا الرجال هناك يتضورون جوعًا، والنساء ينمن في الشارع، ونحن لا نراهم. |
O hepimizi tanıyor gibi görünüyor ama biz onun hakkında hiçbir şey hatırlamıyoruz. | Open Subtitles | يبدو أنّها تعرفنا كِلتَينا ونحن لا نتذكّر أيّ شيء عنها |
Kendimizi neyin içine attığımızı biliyor ama biz bilmiyoruz. | Open Subtitles | يعرف ما نحن على وشك إقحام نفسنا فيه ونحن لا نعرف |
ama biz bu konuyu açmak istemiyoruz. | TED | ونحن لا نريد أن نتجادل في هذا. |
Grenada'da, Cancún'da veya Bahamalar'da durmak istemiyoruz. | TED | ونحن لا نريد التوقف عند غرناطة، كانكون أو الباهاماس. |
Biz cahil görünmek istemiyoruz ve kesinlikle böyle anılmak istemiyoruz. | TED | ونحن لا نود أن يرانا الناس جهلة، وبالطبع لا نُحب أن يلقبنا الناس به. |
Doktor onu polislere teslim eder Ve biz de bunu istemeyiz değil mi? | Open Subtitles | سوف يسلّمه للشّرطة ونحن لا نريد ذلك، أليس كذلك؟ |
Ve biz de böyle bir şey yapamayız, değil mi? | Open Subtitles | ونحن لا يمكن ان نفعل ذلك، يمكن لنا؟ كان ذلك جيدا، أليس كذلك يا أبي؟ |
Öfkeliyiz, çünkü hepimiz kimyasal ve genetik bakımdan zarar görüyoruz... ve bunun farkında bile değiliz. | Open Subtitles | نحن غاضبون لانهم يضرون بنا من ناحية كيميائية وجينية ونحن لا نعلم بذلك |
En kötüsü de ruhen Tanrı için doğru değiliz ve ona yardım etmek için uygun değiliz. | Open Subtitles | ونحن لا نستطيع ان نتحمل ما هو أسوء امام ابانا ونحن غير ملائمين لمساعدتها. |
Ders 15 dakika önce başladı ve sınavsız öğrenci kabul etmiyoruz, sınavlar da geçen ay oldu, gerçekten çok üzgünüm. | Open Subtitles | ونحن لا نقبل الطلاب بدون تجربة أداء وهذاتمالشهرالماضي، لذلك أنا آسفة جداً |
Acemileri işe almak beklemede ve para için iş kabul etmiyoruz. | Open Subtitles | تفعيل المجندين، متوقف ونحن لا نأخذ مهام بمقابل مادي |