Haydi, evlat. Gecikiyoruz. Bu sabah sizi ben alıyorum dememiş miydim? | Open Subtitles | هيا يا فتي ، لقد تأخرنا ألم أخبرك أنني سآتي لاصطحابك هذا الصباح؟ |
Dinle, evlat. Umarım kime bulaşmak üzere olduğunu biliyorsundur. | Open Subtitles | اسمع يا فتي اتمني ان تفهم مع من تتعامل هنا |
Bak sana bir şey söyleyeyim her zaman en tepede kalmak kolay bir şey değil, evlat. | Open Subtitles | دعني أخبرك بشئ ليس من السهل أن تستمر جيداً يا فتي |
Tanışmak güzeldi, evlat. İyi şanslar. Benny. | Open Subtitles | ولكن, لا تبالي, سعدت بلقائك يا فتي حظ طيب. |
Nasılsın oğlum hadi gidelim. | Open Subtitles | رجل عجوز لعين 0 هيا يا فتي هيا لنذهب هيا 0 |
Belki de sen benim kıçımı öpmelisin ahbap! | Open Subtitles | ربما يجب عليك أن تقبل مؤخرتي درجاتي جيدة , يا فتي المنزل |
Hepsi senin için ufaklık İliğime kadar sağabilirsin | Open Subtitles | كله من أجلك يا فتي تستطيع أن تحلبني حتي أجف |
Kolay değildir. Şeytan ayrıntıda gizlidir, evlat. | Open Subtitles | ليست بهذه السهوله الصعوبه تكمن في التفاصيل يا فتي |
evlat, ben büyük savaşta mücadele ettim. Yani kimse bana ne yapacağımı söyleyemez. | Open Subtitles | يا فتي , لقد حاربت في الحرب العظمي لا يمكن لأحد أن يخبرني عما افعله |
İndir şu elindekini evlat, birinin canı yanabilir. | Open Subtitles | ضع هذا الشئ بعيداً يا فتي قبل أن يتأذي أحد |
Çantanın içindekini ne kadar merak ettiğini göster bakalım evlat. | Open Subtitles | ما مدي رغبتك في معرفة ما بداخل الحقيبة ، يا فتي ؟ |
İnan bana evlat, verilmiş sadakan varmış. İlk öpüşülen kişi olmak istemezsin, ya da son öpüşülen. | Open Subtitles | ثق بي يا فتي لن ترغب في القبلة الأولى أبداًً |
Senin için yapabileceğim hiçbir şey yok, evlat, kaybettiysen öleceksin. | Open Subtitles | لا شيء يمكن أن أفعله لك يا فتي إذا خسرت سوفَ تموت |
Bekle. Hazır ol, evlat. Daha önce hiçbir insanın görmediği ve birkaç köpeğin gördüğü bir şeye şahit olacaksın. | Open Subtitles | استعد يا فتي , انت علي وشك رؤية شئ لم يره اناسا من قبل والقليل من الفصائل الاخري |
Daha sert vursan iyi olur evlat. | Open Subtitles | من الأفضل أن تضربه بقوة أكثر من هذه يا فتي. |
O kılıçların hepsinin Kuzeye gitmesi gerek evlat. | Open Subtitles | كل هذه السيوف يجب أن تذهب للشمال يا فتي. |
Dert etme evlat, bu çadırdan çıkarken başı yerinde olmayacak. | Open Subtitles | لا تقلق يا فتي, لن يغادر هذه الخيمة و رأسه معه. |
- Pardon evlat, bilmiyordum. | Open Subtitles | عذرا يا فتي لم اكن اعرف خالي, هل انت بخير؟ |
Kolay bir ölüm olmayacak evlat. | Open Subtitles | انت لست قويا الآن لن تفلت من ذلك بسهولة يا فتي |
- Ufaklığı vurma sakın evlat! | Open Subtitles | لا تتسبب في تجميد خصيتيك يا فتي انتباه في الطابق |
O kadar da kötü değilsin, değil mi oğlum? | Open Subtitles | أنت لست سيئاً جداً، أليس كذلك يا فتي ؟ |
Belki de sen benim kıçımı öpmelisin ahbap! Benim notlarım iyiydi süt kuzusu. | Open Subtitles | ربما يجب عليك أن تقبل مؤخرتي درجاتي جيدة , يا فتي المنزل |
Rahatla ufaklık Daha 162 maç var. | Open Subtitles | إهدأ يا فتي, فمازال لدينا 162 مباراة كهذه |