| ve amacımı gerçekleştirmek için, senin ölümünle birlikte Ajay da bugün ölmek zorunda olacak. | Open Subtitles | ولنيل هدفي, على طول موتك أجاى أيضا يجب أن يموت اليوم |
| Kocanın Sam'in bedenine girdiğini gördükten sonra amacımı anladım. | Open Subtitles | عندما رأيت زوجك أخذ جثة سام عرفت ما هو هدفي |
| Başıma gelen o kadar bela gördüğüm ve yaptığım o kadar şey sonunda amacımı keşfettim! | Open Subtitles | وكافة الأمور التي رأيتها وفعلتها اكتشفت هدفي |
| Artık amacımı gerçekleştirdim. Ne yapacağımı bilemiyorum. | Open Subtitles | بما أنني وصلت الى غايتي فإني لا أعلم ماذا سأفعل |
| Kendi amacımı yaratabilirim. | TED | أستطيع أن أضع غايتي الخاصة. |
| Hayattaki amacımı tam olarak anlayamadım ama eğer bir albüm doldurursam, kapağımın hazır olduğundan eminim. | Open Subtitles | لم أكتشف بالضبط غرضي من الحياة بعد ولكن إذا سجلت ألبومي, انا متأكد بأي سأغطي تكاليفي |
| Hayattaki amacımı keşfettim evsizler için yiyecek toplamak değilmiş. | Open Subtitles | اخيرا اكتشفت غرضي في الحياة انه ليس ادارة مخزن طعام للمشردين. |
| Ayrıca, bütün hayat amacımı elimden aldın! | Open Subtitles | بالإضافة لقد جردتنى من كل أهدافى فى الحياة |
| - Hayat koçu mu? - Evet. Sanırım hayattaki amacımı bulmamda yardım edecek. | Open Subtitles | أجل، أعتقد أنه سيساعداني على إيجاد هدفي في الحياة، لقد ظننتُ أنني حصلتُ علي هدفي |
| Bugün sizlerin huzurunda amacımı açıklıyorum. | Open Subtitles | أقف أمامكـم اليوم لأعلن لكم هدفي |
| ve belkide kim bilir? Bu sefer amacımı bulabilrim. | Open Subtitles | من يدري ربما حان الوقت لأجد هدفي |
| Hayır, hayatımda ilk defa, amacımı biliyorum. | Open Subtitles | كلا، لأول مرة في حياتي أعرف هدفي |
| Nihayet hayattaki amacımı buldum. "Hayattaki amacımı buldum." | Open Subtitles | لقد وجدت هدفي في الحياه- وجدت هدفي من الحياه- |
| Ve ayrıca bugün hayattaki amacımı bulduğum gün. | Open Subtitles | وهو اليوم الذي وجدت فيه هدفي في الحياة |
| Bu gece yaptığım tek şey amacımı yerine getirmek. | Open Subtitles | كل ما أقوم به الليلة هو تلبية هدفي. |
| Buradaki hayatımı, halkıma yardım etme amacımı sahiplenmeliymişim. | Open Subtitles | تقبّل حياتي هنا، هـ... هدفي... لمساعدة شعبي. |
| Ama amacımı gerçekleştirdi. | Open Subtitles | لكنها حققت غايتي |
| İşte o zaman Nanda Parbat'a, yeni amacımı bulduğum yere gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | عندها ذهبت إلى مدينة (ناندا باربات) حيث وجدت غايتي الجديدة |
| En sonunda amacımı bulduğum için çok rahatladım... | Open Subtitles | لا يمكنــك تصور الراحة ...من معرفة غرضي من الحياة أخيراً |
| Bir gün eğer amacımı keşfedersem sanırım bu hayatımın başlangıcı olacak." | Open Subtitles | "'في أحد الأيام اذا أكتشفتُ غرضي من الحياة "'اشعر وكأني أتوسل من أجل الحياة |
| Öyle ama 2 haftalık görev süresinde hiçbir amacımı yerine getiremedim. | Open Subtitles | أجل, كنت المسئول لأسبوعين ولمى أنجز أياً من أهدافى |