| Nükleer Kontrol Komisyonu'ndan geliyoruz. Çalışanların yeterliliğini ölçen süpriz bir test yapacağız. | Open Subtitles | نحن من لجنة تنظيم مانع الطاقة النووية هذا إختبار مفاجئ لمؤهلات العاملين |
| Bence bu bir test. Dış olumsuzluklara karşı nasıl tepki vereceğimiz hakkında. | Open Subtitles | أظن أن هذا إختبار لنا كيف سنتصرف في حال وجود ظرف طارئ |
| Hayır. Doğum kontrol tercihi üstüne bir test daha yaptım. | Open Subtitles | كلا, لقد قمت بعمل إختبار على رقعه طريقة تحديد النسل |
| Bu işin güzel yanı, bu standart bir test değil, kimi işe alınabilir, kimi alınamaz diye bir sonuç yok. | TED | الشيء الرائع هنا هو أن هذا ليس مثل اختبار موحد حيث يمكن قبول بعض الأشخاص في العمل والبعض لا يمكنهم. |
| -Doğrusu, size katılıyorum ama küçük bir test yaptık ve sonuçlar çok bilgilendirici oldu. | Open Subtitles | وبصراحة, أتفق معكم لكن, حسناً, اجرينا إختباراً صغيراً |
| Senin yaptırdığında bir hata varsa... başka bir test yaptırabiliriz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ..فقط فكرت بأن نعمل لك فحصاً آخر في حال كان الأول خاطئاً.. |
| Ne dersin bu kahramanlık olayımız bitince onu bir test sürüşüne çıkaralım mı? | Open Subtitles | لذا, ما رأيك عندما ننتهي من هذه القضية نأخذ الفتاة إلى إختبار القيادة؟ |
| Ve ben gazetecilere öyle bir test olmadığını açıklamak zorunda kaldım. | TED | وكان على أن أشرح للصحفيين أنه لا يوجد أى إختبار . |
| Pekala, bunun sadece bir test olduğunu bildikleri konusunda hemfikir miyiz? | Open Subtitles | حسناً ، هل هناك طريقة لجعل هؤلاء الرجال يعرفوا بأن هذا كان مجرد إختبار ؟ |
| - bir test daha yapmak istiyorum. | Open Subtitles | فينس، هناك إختبار أكثر واحد أنا أوَدُّ أَنْ أُؤدّي. |
| Üstünkörü yapılmış bir test, ama bunu gösteren bir şey yok. | Open Subtitles | إنه فقط إختبار سريع لكن ليس هناك دليل على هذا |
| - Evet, bizim için kısa ve çabuk bir test yapıp yapamayacağınızı sormak istiyoruz? | Open Subtitles | نعم، أنا كُنْتُ أَتسائلُ إذا كان يُمْكِنُ أَنْ تجرى إختبار سريع لنا. |
| Her efsanede sadece saf ölümlülerin geçebileceği bir test vardır. | Open Subtitles | في كل أسطورة، يأتي نقطة عندما تعطى البشر الفانين اختبار. |
| Karışıklık için özür dilerim ama yapmam gereken bir test daha var. | Open Subtitles | أَعتذرُ عن الإزعاجِ، انا لكن لدى اختبار واحد اخير يجب ان اؤدية |
| Salgılanan endorfini ölçmek için falan, uygulanabilecek bir test yok mu? | Open Subtitles | هل ثمة اختبار يمكن إجراؤه لقياس كمية الإندورفين أو ما شابه؟ |
| O bilmiyor, o bilmiyor. Ben artık iyiyim. Ben iyiyim, bir test yaptım. | Open Subtitles | إني بخير الآن، إني بخير، لقد أجريتُ إختباراً كلّ شيء بصورة مثاليّة، إني بحالة مثاليّة |
| Hastaya ufak bir test yapmamın sakıncası var mı? | Open Subtitles | هل تمانعُ لو أجريتُ فحصاً سريعاً لمريضك؟ |
| Ne yazık ki, kalitenizden emin değiller, bu nedenle hepinize bir test uygulamaya karar verirler. | TED | لكن لسوء الحظ، هؤلاء الغرباء ليسوا متأكدين من كفاءاتكم الذهنيّة، لذا قرروا أن يخضعوكم جميعاً لاختبار. |
| bir test pilotunun tehlikeli manevraları, neredeyse bir felaketle sonuçlanıyordu. | Open Subtitles | مناورة جوية إختبارية خاضها طياران جسوران كادت تنتهي إلى مأساة. |
| Sıfır alacaklardı. Onlara bir test vermiştim. | TED | و حصلوا على صفر بعدما اعطيتهم الاختبار. |
| Ben de burada bilgisayar sesleri için bir test öneriyorum -- Ebert testi. | TED | انا الآن اقترح اختباراً لاصوات الحاسوب تدعى اختبار إيبرت |
| Kendini hasta hissettiğini söylemiş ve bayağı bir test istemiş | Open Subtitles | قال بأنه شعر بدوار، أراد الكثير من الإختبارات. |
| Keşke doğru yapıp yapmadığımı söyleyecek bir test olsaydı. | Open Subtitles | اتمنى وجود أختبار يعلمني أن كنت أتصرف بشكل صحيح |
| bir test yapmak için gidecek, hangisinin doğru olduğunu görmek için onun yaptığı gibi sekiz test yapacak. | Open Subtitles | ستذهب لإجراء فحص واحد ثم تجري ثمانية فحوصات أخرى كما فعَلَت وتبحث عن الصحيح بينها |
| Fakat inandırıcı bir çift olup olmadığınız için iyi bir test olabilir. | Open Subtitles | لكن هذا سيكون إختبارًا جيّدًا إن كنتما ستنجحان كثُنائي. |
| Peki, madem bende şans geni yok diyorsun, öyleyse bir test yapabiliriz. | Open Subtitles | إذا كنت لا تعتقدين أن لديك الحظ فسنقوم باختبار بسيط |
| Sadece bir test yap. Bir şey bulmazsan, seni rahat bırakacağım ve sen de kendi hayatına dönersin. | Open Subtitles | قم باختبار واحد فقط و إن لم تجد شيئاً |