| Bir etek bir dekolte felan giy. - Bunu sevmedin anladım. Hadi. | Open Subtitles | ارتدي فستان او جيب او شيء من هذا القبيل أنت لايعجبك هذا.. |
| Herkes ne giyiyorsa onu giy. Herkes ne diyorsa onu söyle. | Open Subtitles | افعلي ما يفعله الآخرين ارتدي ما يرتدونه , قولي ما يقولونه |
| Katılıyorum, hemen t-shirt'ünü giy, burası federal bir bina, spor salonu değil. | Open Subtitles | أوافقك, إرتدي قميصك ثانية هذا مبنى فيدرالي و ليس ساحة لرفع الأثقال |
| Hemen in ve uzay giysini giy. Kapıyı onardığında çıkarsın. | Open Subtitles | البس سترتك ، عندما يتم اصلاح الباب اخرج الى هناك |
| Çocuğum pantolon falan giy de, kıçını tekmeleyebileyim. Hayır, dur. | Open Subtitles | ضع بعض الملابس علي، يا طفل حتى يمكني أن أضربك |
| Yıldız falımda uzun yakalı kazak giy yazıyordu ama ben aldırmadım. | Open Subtitles | دكتورة الابراج قالت لي ان ارتدي جلد بقر وانا سخرت منها |
| - Yeni bir tampon yerleştirmem gerekiyor, anne. - Sanırım geç oldu, gömleğini giy, David. | Open Subtitles | سأضع نفيرا جديدا يا أمي اعتقد ان الوقت متأخر، ارتدي قميصا يا دافيد |
| - Al! giy bunu. - Başka kıyafet yok mu? | Open Subtitles | خذ ، ارتدي هذه – أوليست لديك أية ملابس لي ؟ |
| Bu arada, yemek elbiseni giy ve partiye katılmak üzere gel. Hadi ama! | Open Subtitles | في غضون ذلك، ارتدي بذلة السهرة وتعال لتلحق بالحفل |
| Kostümlerden birini giy. Deneme için şu an ışık uygun. | Open Subtitles | إرتدي إحدي تلك الأزياء، الإضاءة مناسبه لإختباركِ الآن |
| Bunu giy! Ağırbaşlı, mazbut birşey duruma uygun değil. | Open Subtitles | إرتدي هذا فأي ثوب وقور أو محتشم لن يليق بتلك المناسبة |
| Pantolonunu giy, Al. Şehir merkezine gidiyoruz. | Open Subtitles | إرتدي بنطالك يا آل, سنذهب الى قلب المدينة |
| Üzerine bir şeyler giy, takvim çekimi yapan yok. | Open Subtitles | والآن البس قميصك اللعين، فليس هنا من يلتقط صوراً ليضعها بصفحات تقويم ما |
| Eldivenlerini giy. Sol göğüs ve sağ diyaframda çoklu travma. | Open Subtitles | ضع القفازات, جروح متعدده في الصدر الايسر و الحجاب الحاجز. |
| Tamam. Üstüne güzel bir şeyler giy. Eğer edepli davranmazsan bıçağı yüzüne saplarım. | Open Subtitles | البس، و ارتد شيء جميل إذا لم تكن مؤدباً على العشاء سأطعنك بوجهك |
| Eski püskü elbiseler giy, ruj sürme, parfüm de kullanma. | Open Subtitles | البسي ملابس رثة ولا تضعي احمر الشفاه، ولا تتعطري |
| - Size gerçeği anlattım. - O halde montu giy. | Open Subtitles | لقد قلت لك الحقيقة اذن,ارتدى المعطف الآن |
| Evet evet, biliyorum, çiçekleri ona ver ve giy şu charmayı. | Open Subtitles | أعلم ، دعيها تحتفظ بما في داخله ، أنت ضعي الصفدة |
| - Gideceksen paltonu giy. - Hayır. - Bu avukatın paltosu. | Open Subtitles | إن كنت ستخرج فمن الأفضل لك أخذه، لم تكن ترتدي معطفًا |
| Yarın akşam benimle mutfakta buluş. Rahat bir şeyler giy. | Open Subtitles | قابليني بالمطبخ ليلة الغد وارتدي ملابس عادية |
| Şimdi süveterini giy. | Open Subtitles | أوه, أنت تشعر بالذنب لأنك تعرف أننى على حق والآن ارتدِ سترتك |
| Buldum. Bence şerif kıyafeti giy ve yas tutan bir babayı suçla. | Open Subtitles | ،وجدتها ، إلبس زي المأمور و عَذب بعض الآباء الحزينون المثيرون للشفقه |
| - Ne şaşırtıcı. - Erkekler oyuncakları sever. giy. | Open Subtitles | يا لها من مفاجأة الأولاد يحبون ألعابهم , ارتديه , واشكريني لاحقاً |
| giy şunu. Biz güvenliği sağlar sağlamaz yukarı geri gel. | Open Subtitles | هنا.إرتدى هذه و تعال ثانية للأعلى بمجرد أن نقوم بالتأمين |
| Beyazlarını giy. Seni Başkanla tanıştıracağım. | Open Subtitles | .أرتدى زيك العسكري .إنى سأقدمك إلى الرئيس |